Türkiye darbe girişimini atlattı ve yeniden birlik mesajını pazar günü tarihi Yenikapı mitingiyle verdi. Darbe girişimi sonrası temizlik sürüyor. Diğer yandan ekonomik anlamda da köklü ve radikal adımlar atılacak. Darbe girişimi sonrası geçmişin olumlu adımlarının meyveleri toplanarak ekonomik istikrar korunuyor. İşgücü piyasası da bu önlemler sayesinde sağlam durmaya devam ediyor.
İşgücüne katılma oranı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayınlanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre, işgücüne katılma oranı 2016 yılında yeniden yükselişe geçmiş durumda. 2016 yılı nisan ayı verileri itibarıyla işgücüne katılma oranı yüzde 52 seviyesinde. Bu oran, bir önceki yıla kıyasla işgücüne katılım oranında yaklaşık olarak bir puan artış olduğunu gösteriyor.
İşgücü piyasası verileri cinsiyetler açısından incelendiğinde, genel işgücüne katılımdaki yükseliş eğiliminin kadınlar için de söz konusu olduğu görülüyor. 2016 yılı ocak ayından nisan ayına kadar geçen süreçte kadınların işgücüne katılma oranı 1.5 puan yükselmiş durumda. Bununla birlikte, Nisan 2016 dönemi bir önceki yılla karşılaştırıldığında kadınların işgücüne katılım oranının yüzde 31.4’ten yüzde 32.6’ya yükseldiği görülüyor. Türkiye işgücü piyasası açısından olumlu olarak yorumlanabilecek diğer bir husus, işgücü piyasasına giren kadınların istihdam oranlarının da artıyor olması. Nisan 2016 dönemi itibarıyla kadın istihdam oranı yüzde 28.9’a yükselmiş.
Kadınlara öncelik...
Diğer taraftan, kadınların işgücüne katılma ve istihdam oranları açısından Türkiye hala Avrupa Birliği ve OECD ülkelerinin gerisinde yer alıyor. Bu durum, Türkiye’nin ekonomik potansiyelini tam olarak kullanamaması anlamına geliyor. Türkiye işgücü piyasasında cinsiyetler arasında önemli farklılıkların söz konusu olduğu görülüyor. Darbe girişiminin engellenmesinde en ön safta yer alan kadınlarımızın ekonomik ve sosyal hayata katılımının sağlanması adına pek çok adımın atılması gerekiyor. Bu süreçte bu yönde düzenlemelerin hayata geçirilmesi ile hem istihdam artışı, hem de cinsiyet eşitliğinin sağlanması söz konusu olabilir.
İşsizlik azalma sürecinde
2016 yılı ocak ayına (yüzde 11.1) çift haneli rakamlarda giren işsizlik oranı nisan ayında (yüzde 9.3) tek haneli rakamlara gerilemiş durumda. TÜİK verilerine göre, işsizlik oranı bir önceki yılla karşılaştırıldığında da işsizlikte bir azalış olduğu görülüyor. Öte yandan, genel işsizlik oranına benzer şekilde, genç işsizliği oranı da düşüş eğilimde. Nisan 2016 dönemi itibarıyla 15 24 yaş grubundaki işsizlik oranı yüzde 16 düzeyinde gerçekleşmiş durumda. Bu bağlamda, gençlerin yetişkinlere oranla 2 kat daha fazla işsizlik riskiyle karşı karşıya oldukları ortaya çıkıyor. Genç işsizliği de ekonomi ve sosyal politika ajandasının ön sayfalarında yer alması gereken bir konu. Hükümetin bugüne kadar attığı adımlara yenisini eklemesi gerekiyor. Gençler bu ülkenin can damarı konumunda. Gençlerin hayallerinin gerçekleşmesi ülkenin geleceği açısından çok önemli.
Kayıtdışı istihdam ile mücadele...
İşgücü piyasası, sosyal güvenlik sistemi ve ekonominin bütünü açısından önemli hususlardan biri de kayıtdışı istihdamın düzeyi. Türkiye işgücü piyasasında geçmiş dönemlerle karşılaştırıldığında kayıtdışı istihdamla mücadelede kuşkusuz çok önemli adımlar atıldı.
Türkiye ekonomisindeki büyümenin işgücü piyasasına yansımasının kayıtlı sektörlerde ve ücretli istihdamda olması, kayıtdışı istihdamla mücadele açısından son derece önemli. Bu anlamda özellikle doğu ve güneydoğu illerinde daha yüksek oranda olmak üzere yeni istihdam teşviklerinin hayata geçirilmesi söz konusu olabilir. Bu kritik dönemde istihdam yaratacak işverenlere yeni teşvikler sunulabilir.