İşçinin sağlıklı olması, işin devamındaki en önemli unsurlardan. Sağlığın kaybedilmesi ise nedenine bağlı olarak işçiye de, işverene de iş hukuku açısından hem haklar hem de yükümlülükler getiriyor.
Anayasa’nın 50. maddesi uyarınca, “Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz”. İlgili hükmün uzantısı olarak işverene işçinin sağlığının yaptığı işe uygun olmaması halinde uygun bir iş verme yükümlülüğü getirildiği gibi, işçiye de yapılan işin sağlığına uygun olmaması fesih hakkı tanınmıştır. Hastalık geçici bir durum olabileceği gibi, süreklilik de taşıyabilmektedir. İşçinin sağlık durumuna bağlı olarak işçiye de işverene de birtakım haklar tanınmıştır.
İşverenin fesih hakkı
İş Kanunu’na göre işçinin sağlığının bozulması eğer işçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşantısından yahut içkiye düşkünlüğünden ise bu durumda işveren iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir. Böyle bir fesih için, kişinin anılan nedenlere dayalı olarak devamsızlığının ardı ardına 3 iş günü veya 1 ayda 5 işgününden fazla sürmesi gerekir. İntihara teşebbüs örnek durumların başında gelmektedir. Sağlık raporunda kişinin aşırı alkol alması nedeniyle hastalandığı belirtilmişse bu durum doğabilir. Sadece alkol kullanma değil, uyuşturucu kullanımı sonucunda hastalanma halinde de derhal fesih uygulanabilecektir.
Tedavisi mümkün değilse...
İşveren, eğer işçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğunu ve işyerinde çalışmasının sakıncalı olduğunu sağlık kurulu raporu ile saptarsa, bu durumda da haklı nedenle işçinin iş sözleşmesini feshedebilir. İşçinin tedavi edilemeyecek hastalığa yakalanması tek başına, iş sözleşmesinin feshi için yeterli değildir. Yakalanılan hastalığın kişinin işyerinde çalışması açısından sakıncalı olması ve bu durumun sağlık kurulu raporuyla ispatlanması gerekmektedir.
Bulaşıcı hastalık varsa...
Başka kişilere geçme olasılığı bulunan hastalıklar bulaşıcı hastalıklardır. Her bulaşıcı hastalık, işverene işçinin sözleşmesini feshetme hakkı vermemektedir. Bulaşıcı hastalığın, tedavi edilemeyecek nitelikte olması, işin niteliği ile bağdaşmaması ve bu durumun sağlık raporu ile ispatlanması gerekmektedir. Örneğin verem bulaşıcı bir hastalık olmasına rağmen, tedavi edilemeyecek nitelikte olmadığından işveren, iş sözleşmesini haklı nedenle feshedemeyecektir.
Bildirim süresi
İş Kanunu işverene ayrıca uzun süren hastalıklarda da iş sözleşmesini sona erdirme hakkı tanımıştır. Kanuna göre, işçinin hastalığı nedeniyle rapor süresi, işçinin çalıştığı süreye göre belirlenen 2, 4, 6 veya 8 haftalık bildirim süresini 6 hafta aşarsa işveren tarafından iş sözleşmesi feshedilebilir.
Aralıklı rapor
Çalışanın hastalığına ilişkin rapor süresi bildirim süresi artı 6 haftayı aşmamakla birlikte işin yürütümünü önemli ölçüde engelleyecek noktaya geldiyse, çalışan sık sık rapor alıyorsa, işveren bildirim sürelerine uymak şartıyla iş sözleşmesini yine de feshedebilecektir. Yargıtay tarafından kesintisiz olmasa da sık sık rapor alarak işyerine devamsızlık geçerli fesih nedeni kabul ediliyor. Kişi kıdem tazminatı alsa da işe iade olamamaktadır. Bu nedende diğer durumlardan farklı olarak işveren bildirim süresine uymazsa çalışan ihbar tazminatı alabilecektir.
Yargıtay, “Sık sık rapor alma halinde, işveren aralıklı da olsa işçinin iş görme ediminden faydalanamayacaktır. Sık sık hastalanan ve rapor alan işçinin, bu sebeple devamsızlığının işyerinde olumsuzluklara yol açacağı açık bir olgudur. İş Kanunu’nun gerekçesinde sık sık hastalanmanın yeterlilikten kaynaklanan neden olarak örnek kabilinden sayılması, işyerinde olumsuzluklara yol açtığının kabul edilmesindendir” diyerek, sık sık rapor almanın geçerli bir fesih nedeni olduğunu vurgulamıştır.
İşçi de feshedebilir
İş Kanunu’nun 24. maddesinin I numaralı bendi işçinin de işin işçinin sağlığı için tehlike yaratması durumunda fesih hakkını düzenlemiştir. Buna göre, işçinin yaptığı iş sağlığı ve yaşayışı için tehlike oluşturuyorsa, işçi iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshedebilecektir. Bu durumda işçi bir yıldan uzun süre ile çalışıyorsa kıdem tazminatına hak kazanacak ve fakat ihbar tazminatı alamayacaktır. İşin sağlığı veya yaşamı için tehlike oluşturması durumuna işçinin doğrudan kendisi tarafından karar verilmesi riskli bir eylem olacaktır. Bu nedenle bu durumu kanıtlayan bir rapor ile işverene başvurması gerekmektedir. İşçi işin yaşamı ve sağlığı için tehlike oluşturduğunu ispatlayamaması durumunda, haksız fesih uyguladığı kabul edilerek, işverene ihbar tazminatı ödemekle dahi yükümlü tutulabilecektir. Bu nedenle riski kanıtlamak üzere, rapor alınması önemlidir.
Rapor parası alma şartları
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından hastalık sigortası kapsamında sigortalılara raporlu olduğu günler için geçici iş göremezlik ödeneği ödeniyor. Hastalanan ve bunu istirahat raporu ile belgeleyen sigortalılara istirahatlı oldukları günler için ödenen geçici iş göremezlik ödeneği, çalışanlar arasında çoğunlukla ‘rapor parası’ olarak biliniyor. Rapor parası ile sigortalının hastalık nedeniyle çalışamadığı günlerde gelir kaybına uğramasının önlenmesi amaçlanıyor.
Rapor parası, SGK tarafından yetkilendirilmiş hekim veya sağlık kurulları tarafından verilen sağlık raporuna bağlı olarak ödeniyor. Yetkisiz hekim ve kurumlardan rapor alınırsa SGK tarafından rapor parası ödenmiyor.
Rapor parasının miktarı, ayakta tedavilerde sigortalının günlük kazancının üçte ikisi, yatarak tedavilerde ise yarısı kadar. Yani raporlu çalışan, hastanede yatıyorsa daha az, evinde istirahat ediyorsa daha çok rapor parası alıyor. Yüksek ücretli çalışana ödenen rapor parası da daha yüksek oluyor.
Ne kadar süre ödenir?
SGK, raporlu olunan sürenin üçüncü gününden itibaren rapor parası ödemeye başlıyor. Yani, 5 günlük rapor almış olan bir çalışana raporlu olduğu 3’üncü, 4’üncü ve 5’inci gün için toplamda 3 günlük rapor parası ödeniyor. Ancak 2 günlük rapor alan bir çalışana rapor parası ödenmiyor. Bunun yanında, çalışanın iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremez durumda olması (raporlu olması) durumunda, raporlu olduğu bütün günler için rapor parası ödeniyor. Böylece, iş kazası nedeniyle istirahat raporu alan çalışanın herhangi bir gelir kaybına uğraması önlenmiş oluyor.
Para nereden alınır?
Çalışanın raporunu işverene sunması ve işverenin de raporu 5 gün içinde e-rapor sistemine girmesinden sonra SGK sistemine düşen rapor inceleniyor ve onay veriliyor. Söz konusu onayın ardından PTT’ye ödeme talimatı gönderiliyor. Çalışana da kısa mesaj aracılığıyla bilgi veriliyor. Sonrasında da çalışan gidip rapor parasını alabiliyor. Rapor parasının 2 ay içerisinde alınmaması durumunda söz konusu tutar SGK’ya iade ediliyor.