Emekli olup çalışmaya devam edenlerin aklında kıdem tazminatı var. Aylığını kestirip çalışanlar, işveren işten çıkarır veya haklı nedenle işten ayrılırlarsa kıdem tazminatı alırlar. İşte ayrıntılar...
1 Ekim 2008’den önce çalışmaya başlamış veya emekli olmuş bir kişi, emekli olduktan sonra 4/a’lı olarak aynı veya başka bir işverene bağlı çalışmaya devam etmek isterse sosyal güvenlik destek primi (SGDP) ödeyerek aylığı kesilmeden çalışabileceği gibi aylığını kestirip normal prim ödeme yöntemine de dönebilir. Bu nedenle günümüzde birçok işçi yaşlılık aylığı almasına rağmen çalışmaya devam edebilmektedir. Hem yaşlılık aylığı almak hem de kıdem tazminatına hak kazanmak işçilerin bu yolu tercih etmelerinin başlıca nedeni.
Bütün işçiler açısından bağlı bulundukları kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla işten ayrılmaları kıdem tazminatına hak kazandıran bir durumdur. Ayrıca sigortalılara yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için çalıştığı işinden ayrılması ve yazılı istekte bulunması gerekmektedir. Bu nedenle emekli olduktan sonra SGDP ödeyerek çalışma imkanı bulunan işçiler hem yaşlılık aylığını bağlatmak, hem de kıdem tazminatı alabilmek için istifa etmeyi tercih etmektedirler.
Yargıtay ne dedi?
Yargıtay, emeklilik nedeniyle işten ayrılan çalışanın tekrar aynı işyerinde çalışmaya devam etmesi halinde, emekli olunan tarihte kıdem tazminatı ödenmişse, kıdem hakkının sıfırlandığı yönünde kararlar vermişti. Yani, emekli olup kıdem tazminatı aldıktan sonra aynı işyerinde çalışan kişi için yeni bir çalışma dönemi başlamakta ve hem bir yıllık asgari sürenin baştan başlaması, hem de son süre üzerinden kıdem tazminatı ödenmesi söz konusu olmaktaydı.
Çalışanın bu işyerinden tekrar ayrılırken ödenecek olan kıdem tazminatının da emekli olduktan sonraki dönem üzerinden hesaplanması gerektiği belirtilmekteydi.
Mahsuba konu olur
Yargıtay yakın tarihli bir kararında, 01/01/1995 - 03/02/2015 tarihleri arasında aynı işyerinde depo sorumlusu olarak çalışan işçinin iş sözleşmesinin 06/12/2013 tarihinde emeklilik sureti ile sona erdiğini ancak işçinin çalışmaya devam ettiğini ve 03/02/2015 tarihine kadar çalıştığını, bu tarihte kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacak şekilde iş sözleşmesinin sona erdiğini belirtmiş, kıdem tazminatının hesabı bakımından, mülga 1475 sayılı İş Kanunu 14/2 maddesi uyarınca her iki çalışma dönemi birleştirilmek sureti ile hesaplamaya gidilmesinin ve emeklilik sebebi ile kısmi olarak ödenen, kıdem tazminatının mahsubunu isabetli bulmuştur. Bunun anlamı, önceki kararların aksine emeklilik nedeniyle ödenen kıdem tazminatının önceki dönemi sıfırlamadığı, kıdem tazminatının son işten ayrılma tarihindeki ücret ve bütün süre üzerinden hesaplanması gerektiği, önceki ödenen kıdem tazminatının sadece mahsuba konu olacağıdır.
Aylığı kestirmeden olmaz
Emekli olduktan ve kıdem tazminatını aldıktan sonra SGDP ödeyerek, yani aylığını kestirmeden çalışan kişi çalışmasını sonlandırmak istediğinde, emekli olmak nedeniyle tekrar kıdem tazminatı talep edemez. Ancak SGDP ödemek yerine aylığını kestirip çalışmaya devam ederse, istediği zaman çalışmasını sonlandırıp işverenden kıdem tazminatı talep edebilir. Dolayısıyla, emekli olup yeniden çalışmaya devam edecek olan kişiler bu tercihi yaparken kıdem tazminatı konusunu da dikkate almalılar. SGDP ödeyerek çalışmaya devam edenler, işverenin işten çıkarması halinde veya haklı nedenleri ile işten ayrılmaları durumunda kıdem tazminatı alabilirler.
İki ayrı dönem nasıl hesaplanır?
Kimi zaman işçi ile işveren arasındaki güven ilişkisinden kaynaklı, yaşlılık aylığı alarak çalışmaya devam etmenin neredeyse kesintisiz çalışmaya devam etme olarak görülmesi nedeniyle, yaşlılık aylığı almak için iş sözleşmesinin sona erdirilmesinde kıdem tazminatı ödenmemektedir.
İşçi de halen çalıştığı bir işyeri olması nedeniyle, son ücret üzerinden kıdem tazminatı almak beklentisiyle kıdem tazminatını takip etmemektedir. İş sözleşmesi tam olarak sona erdiğindeyse işçinin kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, kazandıysa hangi ücret üzerinden hak kazandığı gibi sorular gündeme gelmektedir.
Daha önce kıdem tazminatını almamasına rağmen, işçinin kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı son işten ayrılma nedenine göre mi yoksa emeklilik öncesi ve sonrası ayrı ayrı değerlendirmeye tutulup, iki neden ayrı ayrı mı değerlendirilecektir?
Zamanaşımı iddiası
Yargıtay yakın tarihli bir kararında bu durumu açıklamıştır. İşçinin son işten ayrılma nedenini özel nedenler olarak belirttiği, haklı bir nedene dayanmadığı olayda, emeklilikle sona eren ilk dönem çalışması için kıdem tazminatına hak kazandığını, ilk dönem çalışması için belirlenecek kıdemi üzerinden ve ilk sona erme tarihindeki ücreti baz alınarak kıdem tazminatı ödenmesi gerektiğine, sonraki dönem içinse kıdem tazminatına hak kazanılmadığına karar vermiştir.
Karardan çıkan sonuca göre, işçi yaşlılık aylığı almak için ayrıldığında kıdem tazminatına hak kazanmıştır. İlgili tarihteki ücretin esas alınması bunu net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Karar işçinin sonradan kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde iş sözleşmesini sona erdirmemesi halinde en azından ilk dönemi koruması açısından önemlidir. Diğer yandan ilgili karardan hareketle ikinci sona ermenin de kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde olması halinde iki dönemi birbirinden ayırması, önceki dönemi ilk sona erme tarihindeki ücretle sınırlandıracak olması nedeniyle işçinin aleyhine sonuçlar da doğurabilecektir. Bu şekilde bir değerlendirme ileride zamanaşımı iddialarını da gündeme getirebilecektir.