Cem Kılıç

Cem Kılıç

cem.kilic@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Salgında uzaktan çalışmanın artması, dijital ekonomiyi daha büyüttü. Ancak Uluslararası Çalışma Örgütü dünyada dijital eşitsizliğin arttığına dikkat çeken bir rapor hazırladı...

Dijital ekonomi, iş dünyasını hızla dönüştürüyor. Son 10 yılda, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki yeniliklerle birlikte bulut bilişimdeki genişleme, bireyler, işletmeler ve cihazlar arasında büyük miktarda veri ve bilgi alışverişini mümkün hale getirdi.

Bu anlamda, veriler, dijital ekonomiyi yönlendiren önemli bir varlık haline geldi. Söz konusu gelişmeler, ekonominin çeşitli sektörlerinde dijital platformların yaygınlaşmasını da beraberinde getirdi. Diğer taraftan, Kovid - 19 salgınının tüm dünyayı etkisi altına aldığı Mart 2020’den bu yana uzaktan çalışmanın artmış olması, dijital ekonominin büyümesini ve etkisini daha da güçlendirdi.

Haberin Devamı

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından her yıl yayınlanan ‘Dünyada İstihdam ve Sosyal Görünüm’ raporunda bu yıl dijital ekonominin son derece önemli bir parçası olan dijital çalışma platformları ele alınmış. Rapora göre, dijital çalışma platformları son 10 yılda küresel düzeyde beş kat büyümüş durumda.

Rapor, dijital çalışma platformlarının kadınlar, engelliler, gençler ve geleneksel işgücü piyasalarında kırılgan durumdakiler de dahil olmak üzere çok sayıda insan için yeni iş olanakları sağladığını ortaya koyuyor. Söz konusu platformlar, bir yandan işletmelerin kendi müşteri tabanlarını genişletmelerini sağlarken, diğer yandan çeşitli becerileri olan büyük ve esnek işgücüne erişmelerine de olanak tanıyor.

DİJİTAL EKONOMİ NEREYE KOŞUYOR

Dijital iş her yerde

ILO raporuna kaynaklık eden araştırma kapsamında dünyanın her köşesinde birçok sektöre mensup 85 işletmenin yaklaşık 12.000 çalışanı ve temsilcisi ile anket ve mülakatlar yapılmış. Elde edilen sonuçlar da oldukça çarpıcı. Özellikle Kovid-19 salgınının işlerin dijitalleşmesi sürecini çok daha hızlı ve bir anlamda da zorunlu hale getirdiği düşünüldüğünde, dijital ekonominin getireceği fırsatlar ve yaratacağı riskler çok daha fazla önem kazanıyor. Bununla birlikte, daha şimdiden salgın bittiğinde dahi işyerlerine dönmeyecekleri ve bilgi iletişim teknolojilerinin sunduğu fırsatlar sayesinde uzaktan çalışmaya devam edeceklerini açıklayan işletmeler söz konusu.  

Haberin Devamı

Raporda, başlıca iki türde dijital çalışma platformu ele alınıyor. İlki, işlerin çalışanlar tarafından çevrimiçi ve uzaktan yapıldığı internet temelli çevrimiçi platformlar. İkincisi taksi sürücüleri ve teslimat kuryeleri örneğinde olduğu gibi, işlerin belirli bir fiziksel konumda yapıldığı konum temelli platformlar.

İŞLETME VE ÇALIŞAN İÇİN ZORLUKLAR VAR

Rapora göre, platform çalışanlarının karşılaştığı zorluklar çalışma koşulları, iş ve gelir düzenliliği, sosyal koruma, örgütlenme ve toplu pazarlık haklarına erişim olmaması alanlarında yoğunlaşıyor. İlk olarak, söz konusu işlerde çalışma saatleri genellikle uzun ve belirsiz.

Çevrimiçi platform çalışanlarının yarısı saatte 2 dolardan az kazanıyor. Bazı platformlarda önemli düzeyde cinsiyete dayalı ücret açıkları var. Kovid-19 küresel salgını da bu sorunların birçoğunu iyice gözler önüne sermiş durumda.

Haberin Devamı

Dolayısıyla, işteki durumuna bakmaksızın tüm çalışanların, çalışma yaşamındaki temel haklardan yararlanabilmesine yönelik düzenlemelere ihtiyaç var.

Diğer taraftan, dijital çalışma platformlarının yarattığı yeni olanaklar, ücretli çalışanlar ile serbest çalışanlar arasında önceden var olan açık ayrımı daha da bulanıklaştırıyor.

Çalışma koşulları büyük ölçüde platformların hizmet anlaşması koşullarıyla düzenleniyor ve çoğunlukla tek taraflı belirleniyor. İş tahsisi ve değerlendirme, çalışanları yönetme ve izlemede insanların yerini algoritmalar alıyor.

EŞİTSİZLİK ARTIYOR

ILO raporuna göre, dijital platformların fayda ve maliyetleri dünyada eşit olarak paylaşılmıyor. Bu türden platformlara yapılan yatırımların yüzde 96’sı Asya, Kuzey Amerika ve Avrupa’da yapılıyor. Buna karşılık, gelirlerin yüzde 72’si ise, ABD ve Çin olmak üzere, sadece iki ülkede yoğunlaşmış durumda.

İnternet temelli çevrimiçi platformdaki istihdam, küresel Kuzey’deki işletmeler tarafından dışarıdan hizmet alımı biçiminde ortaya çıkıyor. Diğer taraftan, istihdam edilenler, yani işleri yapanlar küresel Güney’deki işgücü. Ancak bu kişiler gelişmiş ülkelerdeki emsallerinden daha az kazanıyorlar. Bu bakımdan, dijital ekonominin dengesiz büyümesi hem dijital eşitsizliğin devamına yol açıyor, hem de eşitsizlikleri ağırlaştırma tehlikesi taşıyor.

GELECEK İÇİN YOL HARİTASI

Çalışanların karşı karşıya kaldıkları zorlukların ve yükselen eşitsizliğin yanı sıra birçok işletme de haksız rekabet, fiyatlandırmanın şeffaf olmaması ve komisyon ücretlerinin yüksekliğine ilişkin zorluklar yaşıyor. Bu anlamda, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin finansman ve dijital altyapıya erişim zorluklarıyla boğuştuklarını söylemek mümkün.

ILO’ya göre, dijital çalışma platformları, çalışanlar ve hükümetler arasında küresel sosyal diyalog ve düzenleyici işbirliğine ihtiyaç var. Bu açıdan, çalışanların işteki durumunu doğru biçimde sınıflandırmak, platform çalışanlarının toplu pazarlık hakkından yararlanmasını ve dijital platform çalışanları dahil tüm çalışanların yeterli düzeyde sosyal güvenlik erişimine sahip olmasını sağlamak gerekiyor.