Cem Kılıç

Cem Kılıç

cem.kilic@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Çalışanların iş güvenlikleri için yasal çerçeve, geç de olsa 2012’de tamamlandı. Türkiye’de bu tarihten önce sadece iş güvenliğini, çalışanların sağlığını ele alan bir yasa bulunmuyordu.
Yasanın 2012’nin yaz aylarında devreye girmesinin ardından çok sayıda yönetmelik ve genelge de çıkarılmış oldu. Bütün bu yasal çerçeveyle beraber, bu alanda işçilerin ve işverenlerin kesinlikle uymak zorunda oldukları kurallar belirlendi. Bu kurallara uyulmaması durumunda ağır idari para cezası yaptırımları, hatta işyerlerinin kapatılması bile gündeme geldi.
İş sağlığı ve güvenliği alanında yasal düzen bu şekilde tamamlanmasına rağmen kazalar durmadı. Son üç yılda belki de Cumhuriyet tarihimizin en ağır kazalarını yaşadık, çok sayıda can kaybettik, binlerce çalışan iş göremez hale geldi.
Peki, sorun nerede? Sorun yasalarda değil. Sorun denetimde mi? Mevcut imkânlarla denetimler yapılmaya çalışılıyor. Denetim elemanı sayısı yaklaşık 1000 kişi. Bizdeki kadar maden ocağı olan ülkelerde bu rakamın iki katı kadar denetim elemanı var. Bu da işin başka boyutu.
Küçük işyeri çok
Yasa ve denetim de olsa, ülkemizde iş kazaları kaçınılmaz görünüyor. Nedeniyse, ne işverende, ne de çalışanda henüz iş sağlığı ve güvenliği kültürünün tam olarak oturmaması.
İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü’nün verdiği bilgiye göre, ülke genelinde 680 bin işyerinin 380 bini ne iş güvenliği uzmanı veya işyeri hekimi istihdam etmemiş. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, “İSG Kâtip” adlı yazılımla hangi işyerinin uzman ve hekim atadığını ya da atamadığını görebiliyor. Genel Müdür’e göre işyerlerinin yüzde 60’ı yasalarla gelen zorunlulukları henüz yerine getirmiş değil.
Ülkemizde yasaların düzenlediği sorumlulukları yerine getirmeyen bir işyeri anlayışı mevcut. Türkiye’de 10 kişiden daha az çalışanı olan işyerlerinin toplam işyerlerinin yüzde 85’inden fazla olması, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün tam oluşmamasında en etkili unsur. 2012’de gelen yasayla, 50’den fazla çalışanı bulunan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıftaki işyerleri için iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi görevlendirme tarihi olarak 30 Aralık 2012, 50’den az çalışanı bulunan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıftaki işyerleri için 1 Ocak 2014 belirlendi. Ancak halen tehlikeli işleri yapan işyerlerinin yüzde 60’ı bu personelleri istihdam etmiş değil.
1 Temmuz 2016’dan sonra artık kamu kurumları ve az tehlikeli sınıfta yer alıp 50’den az çalışanı bulunan işyerleri de iş güvenliği uzmanı ve hekim atamak zorunda kalacak.
1 Temmuz sonrasında bu işyerlerinin yasanın zorunlu kıldığı istihdamı yerine getirmeleri zor görünüyor. Bu durumda yapılacak tek şey var, o da cezaları tam anlamıyla uygulamak. İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü’nün Milliyet’e verdiği demeçte, “Ceza uygulayacağımızı söylediğimizde işverenler yükümlülüklerini yerine getiriyorlar” demekte.
İşyerinde uzman...
Diğer yandan, Türkiye’de az tehlikeli sınıfta bulunan ve 10 işçiden az çalışanı olan yaklaşık 500 bin işyeri var. Bu işyerlerinin yükümlülüklerini yerine getirmek için önemli bir fırsatları bulunuyor. 10’dan az çalışanı olan az tehlikeli işyerlerinin işveren veya işveren vekilleri, kendi işyerlerinin uzmanı olabilecek.
Anadolu Üniversitesi ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın imzaladığı protokolle açılmış sertifika programına katılan küçük işyeri sahipleri, programı bitirip, sınavları başarıyla geçtiklerinde, işyerlerinde iş güvenliği uzmanlarının yapacağı işleri kendileri yapacak. Dolayısıyla bunun için ek maliyet oluşmayacak.
İşyerinde iş güvenliği uzmanı ve hekim bulundurmayan işveren, işyeri büyüklüğü ve tehlike sınıfına göre idari para cezası ödüyor. Çok tehlikeli sınıfta olan ve 50’den fazla çalışanı bulunan bir işyeri uzman görevlendirmezse 19 bin 533 TL idari para cezası ödüyor. Bu ceza, görevlendirme yapılmayan her ay için söz konusu. 1 Temmuz 2016 tarihinden itibaren 10’dan az çalışanı bulunan bakkal uzman görevlendirmezse 6 bin 511 TL idari para cezası ödeyecek. Bu rakama 6 bin 511 TL de işyeri hekimi görevlendirmemek dolayısıyla eklenince, bakkalın her ay 13 bin TL idari para cezası riski söz konusu. Bu yüzden, az tehlikeli sınıfta yer alan küçük esnaf bir an önce tedbir alıp, gerekli eğitim ve sınav prosedürünü yerine getirerek kendi işyerinin uzmanı olmalı yahut görevlendirme yapmalı. Aksi halde kepenk indirmek zorunda kalabilir.