Kamuda taşeron işçisi olarak çalışanların kadroya geçmeleri nedeniyle daha önce 200 bin kamu işçisi adına yürütülen toplu iş sözleşmeleri bu sefer 700 bin kamu işçisi adına yürütülüyor.
Bu yıl kamu kesiminde imzalanacak toplu iş sözleşmelerinin ayrı bir heyecanı var. Daha önce 200 bin kamu işçisi adına yürütülen görüşmeler bu sefer 700 bin kamu işçisi adına yürütülüyor. Aradaki fark kamuda taşeron işçisi olarak çalışanların kadroya geçmeleri nedeniyle ortaya çıktı.
Kamuda kadrolarına kavuşan işçiler de artık çerçeve protokolün bir tarafı olacaklar. Alt işveren işçisi olarak çalışan işçiler 696 sayılı KHK ile kamu kurum ve kuruluşlarının daimi kadrolarına alınmıştı. İlk defa bu kapsamdakiler toplu iş sözleşmesinden yararlanacaklar. Bu nedenle 700 bin çalışan adına sendikalarımız ciddi bir sınav verecekler.
‘Konuya hakim’
Kamu ile toplu sözleşme sürecini Türk İş ve Hak İş Konfederasyonları yürütüyor. Çerçeve protokol her iki tarafın hazırlıkları neticesinde oluştu. Bu dönemin çerçeve protokol teklifi geçtiğimiz hafta başında Türk İş Mali Sekreteri ve Yol İş Sendikası Başkanı Ramazan Ağar tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’e iletildi.
Yeni Bakan Vedat Bilgin hocanın bu sözleşme dönemini yürütecek olması konfederasyonlar açısından oldukça önemli. Nitekim Bakan Vedat Bilgin her iki konfederasyonla geçmişte çok önemli çalışmalarda bulundu. Konfederasyon yöneticileri Bakan Bilgin’in konuya hakimiyeti nedeniyle taleplerini daha objektif olarak değerlendireceğini düşünüyorlar.
Bu toplu sözleşme dönemi daha önceki dönemlere göre bünyesinde önemli zorlukları barındırıyor. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşanan pandeminin yarattığı olumsuz ekonomik koşullar sendikaların ücret ve sosyal ödemeler konularını daha ciddi olarak ve taviz vermeden toplu sözleşme masasına taşımalarına neden olacak.
Nitekim verilen teklife baktığımızda ücret artışları en önemli madde olarak dikkati çekiyor. Ayrıca yine bu dönemde kadro almış işçilerin ücretlerinin dengelenmesi ve emeklilik konuları da teklif maddelerinin önde gelenleri arasında.
‘DENGESİZLİKLER ORTADAN KALKMALI’
Bu sözleşme döneminde işçi tarafını temsilen Türk İş Mali Sekreteri Ramazan Ağar görüşmeleri yürütüyor. Başkanın bu dönem sözleşmesiyle ilgili görüşlerini aldık.
Ramazan Ağar, Türk İş Konfederasyonu bünyesinde “Koordinasyon Kurulu” oluşturduklarını ve sözleşme sürecini de bu kurulun yürüttüğünü söylüyor. Kendisi de bu kurula başkanlık ediyor, sürecin yürütümünü kurul adına gerçekleştiriyor. Ancak “müzakerelerde üye sendikalarımızın doğrudan görüşeceği hususlar da bulunmaktadır. İşletmeye özgü sorunlar taraflar arasında görüşülerek çözüme kavuşturulacaktır” detayını da ifade ediyor.
Ramazan Ağar’a göre; iş barışının sağlanması ve iş veriminin artması için özellikle kadroya geçen işçilerin ücret dengesizliğinin giderilmesi bir numaralı hedef. Bu dönem sözleşmesiyle ücret dengesizliğinin ortadan kalkmasının uzlaşıyla ortaya çıkmasını umuyorlar.
İyi bir fırsat
Başkan Ramazan Ağar’ın üzerinde önemle durduğu bir diğer önemli konu da, 696 sayılı KHK ile gelen düzenlemelerin zamanında yanlış yapıldığı ve bu yanlışlardan dönülmesinin zorunlu olduğu hususlar. Örneğin; kadroya geçirilen işçilerin KHK gereği zorunlu olarak emekli edilmeleri, tayin haklarının olmaması çok önemli sorunlar. Bu sorunlarında imzalanacak çerçeve protokolle giderilmesini istiyorlar.
Gerçekten de kadroya yeni geçenler için zorunlu emeklilik uygulaması aslında Anayasa ile çelişen bir hüküm niteliğinde. Kimse çalışma hakkından alıkonulamaz. Getirilen düzenlemenin muhakkak kaldırılması gerekir. Bu dönem yapılacak toplu sözleşme iyi bir fırsat olabilir. Eğer anlaşma sağlanırsa, KHK’da da düzenleme yapılabilir.
KİT’LERDE KADRO TALEBİ
Ramazan Ağar bu toplu sözleşme sürecinden bağımsız olarak önemli bir konuya daha dikkat çekmekte. Üzerinde durduğu konu, onbinlerce çalışanı ilgilendiriyor. Başta KİT’ler olmak üzere, halen kamu kurum ve kuruluşlarında taşeron işverenlerin yanında çalışmakta olan işçiler ile danışmanlık hizmetlerinde çalışan tüm işçilerin de sürekli kadroya geçirilmelerini talep ediyorlar.
Özellikle KİT’lerde kadroya geçmeyi bekleyen işçiler artık neredeyse ümitlerini yitirmek üzere. Oysaki geçmiş dönemde yapılan düzenlemeyle bu çalışanların da kadroya alınmaları kararlaştırılmıştı. Ne var ki halen kadroya geçemediler. Bu toplu sözleşme döneminde konunun gündeme alınması çok önemli. Başkan Ramazan Ağar aslında kadroya geçişin mimarı. Kendi sendikası Yol İş’in hukuk mücadelesi aslında bugünleri hazırladı. Kazandıkları davalar ile sadece Yol İş üyeleri değil, emsal olmaları bakımından yüzbinlerce taşeron çalışanı kadrolarına kavuştu. Başkanın şimdiki isteği ise geride kalanlarında kadroya geçmesi ve artık kamu sektöründe taşeron çalışmanın ortadan kalkması.
Ramazan Ağar’ın bu dönem kamuyla yürütülen süreçte görev almasının kadro mimarı olarak sembolik bir anlamı da var. Kadroya geçenlerin ilk kez yapılacak toplu sözleşmesinde görev yine Ramazan Ağar’a ait. Umarız bu dönem tüm kamu işçileri adına olumlu sonuçlanır.