1 Mayıs İşçi Bayramı geride kaldı fakat görüldü ki sendikalaşma oranları ülkemizde halen çok düşük. Türkiye örgütlülük konusunda ne yazık ki iyi durumda değil. Sendikalar ‘anarşist’ ve ‘tehdit’ olarak algılandıkları için bu konuda sağlam adımlar atılamıyor. Sendikalara yönelik algının mutlaka değişmesi gerekiyor. İşverenlerin sendikaya karşı olumsuz tavrının sonlanması ve sendikaların kendileri için de olumlu neticeler doğurduğunu fark etmeleri ve sendikaların da yalnızca ücret pazarlığı yapan örgütler olmaktan çıkıp, çalışanların temsilcisi haline gelmesi gerekiyor. Sendikalar bu sayede yalnızca kamu işçilerinin değil, bütün çalışanların temsilcileri haline gelebilir.
Kamuda sendikal faaliyet yürütmek özel sektöre göre daha kolaydı. Ancak özelleştirmelerden sonra bu yapı kırıldı. Sendikalar çok önemli bu kaleyi kaybedince, özel sektörde sendikal faaliyet yürütmek zorunda kaldı. Özel sektörde sendikal faaliyetlerin yürütülmesi kamu sektörüne göre çok zor olduğu için sendikalaşma oranlarında önemli düşüşler yaşandı.
Sendikasız işçi toplu sözleşmeden yararlanamaz
Çalışma Bakanlığı’nın Ocak 2015 istatistiklerine göre Türkiye’de sendikalaşma oranı yüzde 10.6. Yani 10 işçiden yalnızca 1’i sendikalı. Bu oran OECD ülkelerinde yüzde 17, AB’de yüzde 23. Bu ülkelerde bütün çalışanlar sendika üyesi olmasalar bile toplu sözleşmeden yararlanma hakkına sahip. Kuzey Avrupa’da örgütlü olmak bir kültür olduğundan çok sendikalaşma oranı çok yüksek. Örneğin Danimarka’da yüzde 66.8, Norveç’te yüzde 53.5, İsveç’te yüzde 67.7’lik sendikalaşma oranı sözkonusu. Ülkemizde teşmil gibi mekanizmalar kullanılmadığı için sadece sendika üyesi işçiler toplu sözleşmeden yararlanabiliyor.
Sendikalara dönük algı değişmeli
Bankacılıkta sendikalaşma yüzde 28.6 ile en yüksek düzeyde. Kurumsallaşmış sektörlerde sendikalar bir tehdit olarak değil, çalışanların temsilcisi ve işyerine fayda sağlayan kurumlar olarak görülüyor. Bankacılıkta grev yasağının olması da, sendikalaşmanın yüksek olmasıyla ilgili. Diğer sektörlerde de sendikalar, “sürekli ve gereksiz grev yapan”, “işyerini kapatacak bir tehdit” olarak görülmedikleri sürece işletmelere katkı sağlayacaklardır.
Memurlarda sendikalaşma oranı daha yüksek seviyede
İşçi sendikalarına üyelik çok düşükken, memur sendikalarında üyelik oranı yüzde 70 seviyesinde. Her 4 memurdan 3’ü sendikalı.
Sendikalar işyerlerine pek çok katkı sağlar. En önemli katkıları iş sağlığı ve güvenliği konusundadır. İşverenden bağımsız olarak sendikaların işçilerin iş sağlığı ve güvenliği bilincini yükseltecek çalışmalar yürütmesi, işçileri eğitime tabi tutmaları ve bu sayede iş kazalarının azalması söz konusudur. Sendikalar iş sağlığı ve güvenliği süreçlerinin daha verimli işlemesini sağlar.
E-devletten üyelik mümkün
Bir kişi sendika üyesi olmak istiyorsa, e devlet sistemi üzerinden çalıştığı iş kolundaki herhangi bir sendikaya üyelik başvurusu yapabiliyor. Sendikanın bu başvuruyu değerlendirmesi ve kabul etmesi sonucu bu kişi sendikaya üye oluyor. Bu sayede noter şartı kaldırılmış oldu. Aynı şekilde e devlet üzerinden üyeliği sonlandırmak da mümkün.