Hrant ve Birand... Çok sevdiğim iki insan, hain Ocak’ın ayazında peşpeşe gitti.
19 Ocak, Hrant Dink’in 6. ölüm yıldönümüydü.
Ve o gün biz Birand’ı toprağa veriyorduk.
İki cenaze, iki acılı kadın
Birand’ın cenazesindeki birçok dostum, oradan çıkıp Hrant’ın anma yürüyüşüne gitti.
İkisini aynı gün birlikte yadetti.
Rakel Dink, eşinin anma törenlerinden kopup Birand’ın cenazesine geldi dün...
Yanında Hrant’ın kardeşi Orhan Dink de vardı.
İki acılı kadın, cenazede kucaklaştı.
Acılarını paylaştı.
O kucaklaşmanın ardından, Rakel Dink, Cemre Birand’ın eline bir mektup tutuşturdu.
O mektup, 6 yıl önce bugünlerde eşini yitirmiş bir kadının, o acıyı yeni yaşayan bir kadına hitabıydı.
Hem acısını paylaşıyor, hem de ona, kendisine nasip olmayan bir ayrıcalığı hatırlatıyordu:
O ayrıcalık, eşine son kez sarılabilme, elini tutabilme, onunla vedalaşabilme şansıydı.
Birand’a kısmet olmuş Hrant’a nasip olmamıştı.
Rakel, mektubunu verip kendi eşinin anma yürüyüşüne gitti.
Geride, Ocak ayazına gömülmüş iki büyük kaybı buluşturan, Birand’ı Hrant’a karıştıran bir günün, hazin satırları kaldı:
İşte o mektup
“Sevgili Cemre hanım,