Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, AB üyeliği için atılacak adımlara dair önerilerini dinlemek üzere 40 sivil toplum kuruluşunu bakanlığa çağırmıştı. İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül de davetliydi. Şu farkla ki, Öndül toplantıya "baskından" gelmişti.Dışişleri Bakanı'nın fikir danışmaya çağırdığı örgütün bürosunu, aynı gün DGM terör üssüymüş gibi basmış ve aramıştı.* * *İlginç bir dönemden geçiyoruz.Kopenhag zirvesinden çıkan karara göre Türkiye'nin tam üyeliği, 2004 sonbaharında AB Komisyonu'ndan çıkacak ilerleme raporuna bağlı...Takvime göre 2003 sonuna kadar uyum yasaları tamamlanacak. Gelecek yılın ilk yarısında da uygulamaya bakılacak. Her şey yolundaysa rapor olumlu olacak ve Aralık 2004'te müzakereler başlayacak.Yani 200 yıllık Avrupa yürüyüşü, önümüzdeki 1.5 yılda atılacak adımlarla sonuçlanacak.* * *Bu doğrultuda Dışişleri, paket üzerine paket çıkarıyor. AB hukukuna, insan hakları standartlarına uymayan maddeler yasalardan ayıklanıyor.Ancak bir koldan bu hazırlık yürürken, öbür koldan direniş de sürüyor.İşte bir örnek daha:Bakanlar Kurulu gündemindeki 6. uyum paketi, Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY) ünlü 8. maddesini kaldırıyor. Böylece muğlak ifadelerle düşünce özgürlüğünü kısıtlamak zorlaşıyor. Asker, bundan duyduğu rahatsızlığı geçen hafta hükümete iletti. Ve geçen gün, Ankara DGM, Prof. Fikret Başkaya'nın "Paradigmanın İflası" kitabına o 8. maddeden dava açtı.Oysa Prof. Başkaya, 12 yıl önce yazdığı bu kitaptan yargılanmış, 20 ay hapse mahkum olmuş, cezasını 1994 - 95 yıllarında Haymana Cezaevi'nde çekmişti. Dahası bu cezadan dolayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurmuş ve Türkiye'yi "ifade özgürlüğüne müdahale"den 208 bin frank tazminat ödemeye mahkum ettirmişti.Şimdi tam da hükümet yasayı değiştirmeye çalışırken, DGM savcılığı 8. kez basılan aynı kitabın, aynı bölümünü, aynı maddeden yargılamak istiyor.* * *Başka bir örnek:Yine AB hukuku çerçevesinde Türkiye'deki gayrimüslim vakıfları sahip olduğu mülklerin tescili için bir yönetmelik çıkarılıyor. Azınlık vakıflarının Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne başvurması isteniyor. "Size 2 ay içinde olumlu ya da olumsuz cevap vereceğiz" deniyor.Bu arada MGK'dan Başbakanlığa bir yazı gidiyor:"Bu 2 aylık süreyi 'birtakım idari uygulamalarla' daha verimli kullanın, detaylı inceleme yapın."Bu ne demek?Konuyla yakından ilgilenen hocam Prof. Dr. Baskın Oran, "Bu, hayatımda okuduğum en usta işi bürokratik dil" diyor ve bunun pratikte "Geciktirin ve uygulamayın" anlamına geldiğini söylüyor.* * *Örnekleri artırmak mümkün...Listeye "Sendikal hak yürüyüşü" nedeniyle 15'er ay hapis yiyen 35 sendikacıyı da ekleyebilirsiniz; Manisalı gençlere işkence yapmaktan mahkum olan polislere destek için, meslektaşlarının para toplamasını da...Türkiye Avrupa'ya doğru, mehter temposuyla "bir adım ileri, iki adım geri" yürüyor. Ve bu yürüyüş bile çelmelerle engelleniyor.Yasalar Meclis'ten geçse de hayata geçmiyor.Üstelik - bir Anadolu tabiriyle - "eşeğin büyüğü ahırda!.."Sırada bir "7. ve son paket" var ki, sistemde askerin rolünü sınırlayacak ve dananın kuyruğu asıl orada kopacak.Sıkı durun:En zorlu dönemece, en kritik 1.5 yıla giriyoruz. can.dundar@e-kolay.net Önceki gün yaşanan bir olay sistemin, demokratikleşme çabalarına direnişini apaçık ortaya koydu: