Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"Asker rahatsız!""Hükümet iktidarsız!"Bu iki cümleyi ne çok duyduk geçen 57 yıl içinde...Asker, mütemadi bir tedirginlik içinde olageldi hep...Ve gelip geçen başbakanlar, seçim kazanıp da iktidar olamamayı bir türlü hazmedemedi.Son dönem, hükümette istediğini yapamayan ya da istemediğini yapmaya zorlanan her lider aynı şeyi söylemedi mi:"İçime sindiremiyorum".***"Rahatsız askerler" ocağı burası..."Hazımsız liderler" diyarı...Kapatılmış partiler, devrilmiş hükümetler mezarlığı...Ne yapsak, ne etsek, makul bir nizama oturtamıyoruz "Rahatsızlarla iktidarsızlar" arasındaki ilişkiyi...Buna "atanmışlarla - seçilmişler" ilişkisi de diyebilirsiniz.Veya "itilmişlerle kakılmışlar"...Öyle bir ilişki ki, sonunda mutlaka hır çıkıyor:Ya iktidarsızlar rahatsız oluyor;ya rahatsızlar iktidar!..***"Doğuştan iktidarsız", yeni bir hükümet kuruluyor işte..."Delikanlı", devletin milli siyaset belgesinin yazılı olduğu kırmızı kitapla tanışmaya geliyor.Senaryonun gerisini artık tecrübeyle biliyoruz:Kitabı okuyacak; okudukça orada - eğitimden savunmaya, diplomasiden diyanete - kendisine yazılacak fazla sayfa bırakılmadığını görecek.Ve o andan itibaren de "hazımsızlık" sorunları baş gösterecek.***Daha hükümet kurulmadan bu belli olmadı mı?Aslanlı kapıdan gelen bir açıklamayla, iktidar partisinin Meclis grubuyla tabanının teamülü hiçe sayılmadı mı?"Kıbrısta çözümsüzlük çözüm değildir" diyen "Delikanlı", "kitaba bakınca" çözümsüzlük kararına bizzat göz yummadı mı?Verdiği demeçler Dışişleri sözcüsünce yalanlanmadı mı?Grubunun yırtıp attığı savaş tezkeresi, Amerikan dayatmasıyla uygulamaya konmadı mı?Daha doğmadan iradesi ipotek altına alınan hükümet, tasdikçi durumuna sokulmadı mı?***3 gün önceki Le Mondeun başyazısı şöyle başlıyordu:"Türkiyedeki iktidarın gerçek niteliği nedir? AB üyeliğine aday bu büyük ülkeyi gerçekte kim yönetiyor? Kıbrısta, Irak sorununda kim karar veriyor? Ordu mu? Demokratik yolla seçilen hükümet mi?"Soruların cevabı tarihte var:"Asılmış bir başbakan"ın koltuğuna oturan herkeste bir nebze "hazımsızlık" sorunu olur."Biri bayramlık, biri idamlık" iki urbayla işbaşı yapanlarda "iktidarsızlık" derdi azar.Kırmızı kitap, "delikanlıyı bozar".***İşte o yüzdendir ki, Türkiyenin çıkışı, biraz da "Rahatsızlarla iktidarsızlar" arasındaki ilişkiyi nizama koymaktan, seçilmişlerle atanmışlar arasındaki yetki çatışmasına çözüm bulmaktan geçiyor.O çözüm olmayınca, figüran delikanlılar mehter marşıyla gelip, İzmir marşıyla gidiyor. can.dundar@e-kolay.net "Türkiyenin çok partili demokrasi tarihini özetle" deseler iki cümle söylerim: