2 gün Petersburg'da kaldıktan sonra 2 günlüğüne Petersberg'e geçtim.Rusya'dan Almanya'ya...Petersburg'daki 300. yıl kutlamalarından Petersberg'deki "Türkiye ve Almanya'da Şiddet Kültürü" sempozyumuna..."Modernizmin doğuda açan çiçeği", "Kuzey'in Venedik'i"nden, Bonn yakınlarındaki bir tepeye kurulmuş muhteşem bir malikâneye...****St. Petersburg'a İstanbul Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna ile gitmiştik. Frankfurt'a da onunla birlikte uçtuk.O, "Glokalizasyon" başlıklı bir toplantı için Roma'ya geçecekti.Ben ise şiddeti sorgulayan bir sempozyum için Köln'e...Sonuçta her iki toplantı da Avrupa'nın geleceğini aradığı platformlar...Global çağın getirdiği avantajlarla, dezavantajların kıyaslandığı bilanço zeminleri...Gürtuna, Roma'da kayda değer bir konuşma yapacak. Nazım'ın "Yaşamak / tek bir ağaç gibi tek ve hür / ve bir orman gibi kardeşçesine" dizeleriyle biten bu "sosyal demokrat" renkli konuşmada özetle şöyle diyecek:****"Fakirlik ve ekonomik azgelişmişlik ancak çatışma ve kriz üretir. Aç insan kendisi refah ve zenginlik yaratamazsa başka tarafta yaratılmış refaha ortak olmaya çabalar. Zengin kuzey ülkelerine yönelen büyük göç dalgasının altında bu basit ve temel gerçek yatmaktadır. Küresel bir adalet ve kalkınma sağlanmadan bu sorunun ortadan kalkması zor görünmektedir. Aksi halde 'öteki dünya'nın fakirliği, daha büyük göç dalgaları ve yeni terör saldırılarını besleyecektir. Kalkınmayı, ekonomik refahı, demokrasiyi, hak ve özgürlükleri, barışı sürdürülebilir kılmak için bu değerleri 'paylaşılabilir' ve insanlık için 'ulaşılabilir' kılmak zorundayız".****İşte biz de Petersberg tepesindeki sempozyumda, tam da bunları konuşuyoruz.Federal hükümetinin konuk evi olarak da kullanılan Ren manzaralı bu muhteşem bina Almanya'nın kuruluş görüşmelerine tanıklık etmiş. Daha sonra da Nehru'dan Mandela'ya, Kral Hüseyin'den Şah Rıza'ya, Bayar'dan Clinton'a kadar pek çok dünya liderini ağırlamış. Son Afganistan konferansı da burada toplanmış.9 yıldır burada Türkiye ve Almanya'dan katılımcıları buluşturup Türk - Alman ilişkilerinin temel konularını tartıştıran Körber Vakfı bu yıl şiddeti ele alıyor.Davetliler arasında bu konuda çalışmalar yapan Türk ve Alman akademisyenler, milletvekilleri, sivil toplum temsilcileri, avukatlar, emniyet yetkilileri, gazeteciler, sanatçılar, sosyologlar, psikologlar, hukukçular var.Toplumda, sokakta, ailede, medyada, tribünde şiddet her yönüyle tartışılıyor."Şiddet bir sorun çözme yöntemi olmaktan nasıl çıkarılabilir" sorusuna yanıt aranıyor.Bu soru bizi, global çağda lokal politikaların öneminin vurgulandığı Roma'daki toplantıya bağlıyor."Kalkınmayı paylaşılabilir kılmadan terörü aşmak, barışı yaşatmak mümkün mü" sorusuyla buluşturuyor.İnsanlık zor bir dönemeçte aynı kaygılarla benzer soruların yanıtını arıyor."Bir orman gibi kardeşçesine" yaşamak, insanlığın büyük ütopyası olmaya devam ediyor. can.dundar@e-kolay.net Kulağa komik geliyor: