Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları


Muhteşem Yüzyıl’da Kanuni’nin çok öpüştürüldüğü söylenince, Semra Özal’ın Londra konuşması geliyor aklıma...
1988’de British Museum’da “Muhteşem Süleyman sergisi” vardı.
Sergiyi Başbakan Özal’ın eşi açacaktı.
Prens Charles ile Prenses Diana da açılıştaydı.
Prenses, sergiyi öven bir konuşma yaptı.
Ardından Semra Hanım kürsüye çıktı ve “Kanuni” adının “kanun yapmaktan” geldiğini izah etti.
Kağıttan okuduğu konuşmada, İngilizce “kanun yapıcı” karşılığı “law maker” yazıyordu. Bunu, “lov meykır” diye okuması gerekiyordu, ama o, “lav meykır” diye okudu.
Oysa “lav” diye okunan, “love”dı; yani “aşk”...
Tercümesi:
“Sultan Süleyman aşk yapan bir hükümdardır.”
Bunu duyduğunda Lady Diana kıkırdamıştı.
Çeyrek asır sonra konumuz aynı:
Sultan, yasa yapmasıyla mı hatırlanmalı, aşk yapmasıyla mı?
* * *
Şimdi AK Partili bir milletvekili, RTÜK Yasası’na ek yapılarak “tarihi olayları ve şahsiyetleri küçük düşüren, aşağılayan, çarpıtan yayınlar”ın yasaklanmasını teklif ediyor.
Bunun adı, “Padişahı Koruma Kanunu”dur.
“Madem Atatürk kanunla korunuyor, o halde Kanuni de kanuni koruma altına alınsın” denilmektedir.
Hiç itirazım yok.
Tarihi olayların çarpıtılmasına, tarihi şahsiyetlere hakaret edilmesine ben de karşıyım.
“Tarihi” olması da şart değil; kimseye hakaret edilmemeli.
* * *
Lakin burada sorun o değil...
“Atatürk’ü Koruma Kanunu”, DP döneminde Atatürk heykellerine saldırılar başlayınca çıkarılmıştı.
Bugün öyle bir şey yok ki...
“Hakaret” sayılan, dizide Sultan’ın yatağa girmesi, içki içmesi, kadın öpmesi...
Peki hiç yatmamış, içmemiş, öpmemiş mi?
Bunların onu küçük düşürdüğünü söylemek, bir “yorum”dur.
“Keşke cengaverliği daha fazla işlenseydi” denilebilir.
Bu da, sadece bir “temenni”dir.
Evet, senarist tarihi çarpıtmamalıdır; kimseye hakaret etmemelidir, ama tarihin ya da kahramanının istediği boyutunu öne çıkarmakta alabildiğine serbesttir.
Senaristin işine karışıp “Kahramanımız, bir ‘lov meykır’dı, sen ‘lav meykır’ gibi gösterdin” diye yasa(k) koymaya kalkışırsanız, bunun adı düpedüz “sansür” olur.
* * *
Öyle bakarsanız, Sultan’ın öz evladını boğdurtması da onu küçük düşürebilir.
Sadrazamını öldürtmesi de...
Savaş kaybetmesi de...
Bu bakış açısıyla, “koruma” bahanesiyle tarihin kirini pasını temizleyebilir, 7 ceddimizi tüm günahlarından arındırabilirsiniz.
RTÜK’ün bu sınırlamayı nasıl kullanacağını tahmin etmek zor değil.
Baksanıza daha önceki gün Amerika’nın en klas çizgi filmi “Simpsons”a “Tanrı’ya hakaret”ten ceza kestiler.
“Tanrı, şeytana kahve ikram eder gibi gösterilerek aşağılanmıştır” dediler.
“Simpsons”a, “Akıllı ol” ayarı veren RTÜK, bize ne yapmaz?
* * *
Şurada anlaşalım:
Atatürk’e de padişahlara da hakaret edilmesin.
Ama tarihi gizlemek için de sansür getirilmesin.

Haberin Devamı

İstişare toplantısıymış
Önceki gün, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın daha önce CHP grubunun Meclis dışında toplanmasını Anayasa’ya aykırı bulduğunu hatırlatmış, AK Parti grubunun parti binasında toplanmasına ne diyeceğini sormuştum.
Kendisi aradı.
“Bizimki grup değil, istişare toplantısıydı” dedi.
Bundan sonra Meclis dışında grup toplayacaklara duyurulur.