Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bunu, yaşayarak öğrenmişti.Ona yaşatılan şey, Türkiyede çok partili rejimin sakat doğmasına neden oldu.***Yaşı yetenler hatırlar:DPyi iktidara getiren seçim 14 Mayıs 1950de yapıldı.Seçime 10 gün kala DPyi destekleyen Zafer gazetesinin 1. sayfasında bir kaza haberi yayımlandı.Haberin başlığı, "Kayalıbayın ölümündeki esrar"dı.Haber, Muzaffer Kayalıbay adlı vatandaşın 1945 yılında, Taksimdeki bir kavgada yaralandığını ve sonra da arabayla ezilerek öldüğünü duyuruyordu.Seçime 10 gün kala, 5 yıllık bir ölüm haberinin neden manşete yerleştiği seçimden 40 gün sonra anlaşıldı.DP milletvekili Ahmet Gürkan Mecliste "Bu olay bir kaza değildir. Şef sisteminin bu memlekette karanlıklar içinde bıraktığı bir faciadır" dedi.Gürkana göre "Kayalıbayı o gece tekmeleyerek yere düşüren ve üzerinden otomobille geçerek öldüren kişi, Ömer İnönüydü".***DP milletvekiline göre olay şöyle yaşanmıştı:Kayalıbay, Olga adlı bir Rus kızıyla evliydi. Olay günü, Olganın Rus kız arkadaşı ve dönemin Ankara Valisi Nevzat Tandoğanın oğlu, bir otelde içip sarhoş olmuşlar, sonra da Dolmabahçe Sarayını aramışlardı.Sözde Tandoğan, telefonda "Şehzade"ye, "İstediğiniz kadınlar burada, yola çıkıyoruz, bizi karşılayın" demişti.O karşılama sırasında çıkan tartışmada Kayalıbay, Ömer İnönünün yüzüne yumruk atmış, Ömer de Muzafferin kasığını tekmelemiş ve mesanesi patlayarak yere yığılan adamı arabasıyla ezerek öldürmüştü.Milletvekiline göre olayın tanıkları ve kanıtları vardı. "Hükümet, bu cinayeti aydınlatmalı"ydı. (Metin Toker, "DPnin Altın Yılları", Bilgi, s. 60)***O günden sonra Türkiye, bir yıl, bunu konuştu.DPlilere göre olay, Şefin hasıraltı ettiği bir skandaldı. CHPlilere göre ise, Celal Bayar, yıllar önce Başbakanlıktan ayrıldıktan sonra yolsuzlukla suçlanıp beraat eden oğlunun intikamını alıyordu.İsmet İnönü, "Ailemiz muazzam bir iftira karşısındadır" açıklamasını yaptı. Ömer İnönü, "Ben böyle bir hadise sırasında orada değildim" dedi.Baba oğul, daha önce bu konuyu konuşmuşlardı. İsmet Paşa bir ihbar üzerine oğlunu çağırmış, "Bana doğruyu söyle. Böyle bir olay var mı" demişti.Ömer, "Hiç haberim yok" deyince Paşa bunun bir komplo olduğuna inanmıştı.Ancak Ömer hala endişeliydi.Bir gece annesine "İki yalancı şahitle beni mahkum edecekler" demişti. (Gülsün Bilgehan, "Mevhibe", Bilgi, s. 172)***Konu Meclise yansıyınca iş büyüdü. Kayalıbay ailesi Ömer İnönünün tutuklanmasını istedi. Savcılıktan Pembe Köşke gelen bir davetle Ömer "katil suçundan sanık" olarak ifade vermeye çağrıldı.Basının büyük ilgiyle izlediği, 80 tanıklı davada, sanığı suçlayan tek tanığın beyanlarının dayanaksız olduğu anlaşıldı ve Ömer İnönü beraat etti.Basın, kısa sürede olayı unuttu.Ama Ömer İnönü hiç unutmadı.Bir politikacının oğlu olmanın bedelini ağır ödemişti.1950den, önceki gün ölene kadar da ne politikaya bulaştı, ne ortalarda göründü. can.dundar@e-kolay.net Bir liderin evladı olmanın ne büyük zorluk olduğunu herhalde en iyi bilenlerden biriydi geçen gün kaybettiğimiz Ömer İnönü...