Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sömürgeciliğin palazlandığı 18. yüzyılın başlarında yazılan roman, bir maceraperestin, düştüğü ıssız adada, doğaya hakim olma mücadelesini anlatır.Robinson, orada yamyamların elinden kurtardığı Cuma ile "dost" olur. (Engelsin "Anti - Dühring"deki tabiriyle "elde kılıç Cumayı köleleştirir".)Şimdi "uygar beyaz adam", doğayı dize getirmekteki becerisini, bu "zavallı köle"yi medenileştirmekte gösterecek, ondan sadık bir hizmetkar yaratacaktır.***Tayyip Erdoğan, ABDnin Irak için Türkiyeden asker talep ettiğini iftiharla açıklarken "Türkiye, ABD ile stratejik ortaklığını gayet ileriye götürmektedir" deyince bir an çocukluğumun Cuması dile geldi sandım.Zavallı Cuma da muhtemelen romana "dostluk" diye yansıtılan bu "efendi - köle" ilişkisini kendi açısından "stratejik ortaklık" diye tanımlıyor ve işe koşuldukça "Efendimle ortaklığımız gelişiyor" diye seviniyordu.Üstelik, o zamanlar Robinsonun sömürgeciliğini "dostluk alameti" olarak pazarlayacak bunca yorumcu da yoktu.Robinsonun dostluğu, gücünü, elindeki kılıçtan alıyordu.***Şimdi Irakta, "beyaz adam"ın başı dertte...Oraya kılıçla "medeniyet" götürdü, ama "yamyam kıymetini bilemedi"; her gün birkaç beyaz adam avlayarak direniyor.Robinson da kendi yerine avlanacak jandarma arıyor.Bunun böyle olacağı, geçen hafta Amerikalı komutanların Ankarada dolaşmasından belliydi. Kamuoyu, bu ziyaretlerden Süleymaniye skandalı için özür bekleyedursun, Amerikalılar "Irakta jandarmalık" işini pişiriyordu.Peki niye işgalci ABDnin peşine takılıp Irak cehennemine 28. Tugayı yollayacak Türkiye?***Bunun cevabını geçen ay Cumhuriyetçilerin ABD Senatosundaki lideri Bill Frist şöyle vermişti:"Bu işe (Irak işgaline) bütün ülkeleri karıştırmalıyız."Nedenini de ABD Dışişleri Komitesinden Demokrat Joseph Biden, Fox Newsa söylemişti:"Irak sokaklarında Fransız, Alman ve Türk askeri görmeliyiz. Ancak o zaman Irak halkına işgalci olmadığımızı gösterebiliriz."Durum yeterince açık değil mi?ABD, Irakta her gün biraz daha batağa saplanıyor.Uluslararası hukuka ve dünya kamuoyuna rağmen, "elde kılıç" giriştiği macerada her gün birkaç askerini kaybediyor.İşgal 100. gününü doldurduğu halde Irakta elektrik, su, güvenlik gibi asgari hizmetleri karşılayamıyor, bu yüzden de atmaca gibi bekleyen yatırımcılarına kapı açamıyor.O nedenle Irakta "işgalci Coni" görüntüsünü perdeleyecek bir taşeron arıyor. Ve jandarmalığından tanıdığı Mehmeti tekrar askere alıyor.Başına çuval geçirdiği Türk askerini, komşusunun karşısına "işgalci güç" olarak çıkarmaya hazırlanıyor; hem de endişe duyduğu Kuzey Irakta değil; her gün kan dökülen, güneydeki Şii bölgesinde...***Türkiye AKPnin bütün yaranma çabasına rağmen, buna "Hayır" demelidir.Yıllarca masallara kanıp köleliği "stratejik ortaklık" sandık; sadık jandarma rolü oynadık.Artık yeter!Cuma, kendi başına geçinmeyi öğrenmeli ve bu sefil hizmetkarlığa son vermelidir. can.dundar@e-kolay.net Daniel Defoenin "Robinson Crusoe"sunu okumuş muydunuz?