Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Mazhar Alanson, New York dönüşü yazmıştı: “5 dakkada değişir bütün işler” diye...
Ben de dört gün Fransa’daydım; döndüm ki ne göreyim:
5 dakkada değişmiş bütün işler...
Hava dönmüş, rüzgar tersten esiyor.
* * *
Gazetelere bakınca gördüğüm şu:
“Ergenekon büyük tehdit” diyenlerle “Ergenekon büyük palavra” diyenler, pek nadiren gözlenen bir fikir birliğiyle aynı teşhiste buluşmuş:
“Ergenekon davası itibar kaybetti. Davaya destek azaldı, tepki çoğaldı. Psikolojik üstünlük, yargılananlara geçti.”
Mesela Aydınlık’taki makalelerle, Radikal’dekiler, farklı pencerelerden aynı haberi veriyor:
“Türkiye, yeni bir döneme giriyor.”
* * *
Ne oldu? Ne değişti? Rüzgar ne zaman terse döndü?
Orada teşhisler farklı:
Kimine göre Başbakan’ın Kürt sorununda milliyetçi dile ve askeri çözüme dönme temayülü, liberallerle son bağları da kesti.
Kimine göre Ankara’daki 29 Ekim yürüyüşü havayı çevirdi. Barikatın yıkılışıyla, yenildiğini düşünen kitlelere özgüven geldi.
Kimine göre ise Şemdin Sakık’ın ifadesi ile “Ergenekon’u itibarsızlaştırma operasyonu” zirve yaptı. Sakık’ın kendini deşifre etmesiyle, bütün gizli tanık ifadeleri çöpe gitti.
Bazılarının dört elle sarıldığı “Özal zehirlendi” iddiasının tüm kurcalamalara rağmen fos çıkması da bir başka yenilgi oldu.
Nihayet muhaliflerin kitlesel Silivri çıkartması ve ardından Ergenekon ve Balyoz davalarının kıvılcımını çakan Taraf’ın çöküşü, havanın dönüşünün son kanıtları olarak görüldü.
* * *
Radikal’de “eski Taraf’çı” Ümit İzmen, “Taraf’taki istifalar Türkiye’de bir dönemin sonuna işaret ediyor. İktidarın üzerinde durduğu zemin, hızla zayıflıyor” derken işin ekonomik boyutuna da değiniyor:
“Büyüme hızı 2011’den beri sürekli düşüyor. Özel sektörde tüketim ve yatırım harcamaları daralıyor. Bu da AKP’nin dayandığı orta sınıf ve Anadolu sermayesi kolonlarında çatlamalar olduğunu gösteriyor. Duvarın ne zaman çökeceği belli değil, ama gidişat o yönde...”
* * *
Buradan nereye?
“Yeni rüzgar” konusu hayli bulanık...
Yargıtay eski Başkanı Sami Selçuk, Vatan’da Mine Şenocaklı’ya “Ergenekon, kanıtlanamamış bir darbe teşebbüsü davasıdır. Tek çözüm yolu aftır” diyor.
Buna karşın mesela Murat Belge, Orhan Kemal Cengiz, Tarhan Erdem gibi kalemler, bir darbe tehlikesini dillendiriyor.
Deniz Kuvvetleri’ndeki bir törende, eski subayların, Balyoz sanıklarının resmini taşıyan tişörtlerle öğrenciler arasına girip eylem yapmasını örnek veriyorlar.
Maziye gömüldüğü düşünülen idam cezasından sonra, darbe ihtimali de “5 dakkada” yeniden gündeme dönüyor.
* * *
2023, hatta 2071 planı yapanların kulakları çınlasın.
“28 Şubat bin yıl sürer” diyenler gibi onlar da yanıldı.
Böyle dinamik bir ülkede 2013’ü bile kestirmek imkansızdır.
Ortama bakıp ne havaya zıplayın ne dibe çökün!
Bugünkü puslu iklimde ihtiyaç, hem darbeci zihniyete hem iktidardaki tahakküme karşı olan demokratik güçlerin, sürece ağırlık koymasıdır.
Yoksa?
Cevabı, Mazhar’ın şarkısının devamında var:
“5 dakkada değişir bütün işler /
Bu işler, bazen adamı geriden şişler...”