Pazar münasebetiyle magazinci arkadaşlardan müsaade isteyerek magazin yazacağım bugün...
Önceki hafta sonu Yılmaz Erdoğan’ın 46. yaşgünü partisindeydim.
Çubuklu Hayal Kahvesi’ndeki parti, belli ki magazin basınından ustaca gizlenmişti; öyle olmasa, yıldız çokluğuyla bir samanyolunu andıran geceden çıkacak malzeme, ilaveleri birkaç hafta idare edebilirdi.
Yılmaz Erdoğan’ın filmi
Yaşgünü sahibine geçmeden önce son oynadığı filmden bahsedeyim.
“Gergedan Mevsimi”, gişede çok iş yapmadı belki, (filmi izlediğim sinemada benden başka sadece 1 seyirci vardı) ama film, Yılmaz Erdoğan’ın oyunculuktaki hünerini bir kez daha kanıtladı.
Ankara Aydınlıkevler’den “mahallelim” Yılmaz, şimdi de yönetmenlikteki ustalığını bir kez daha sergilemeye hazırlanıyor. Son yönettiği film olan “Neşeli Hayat”tan 3 yıl sonra “Kelebeğin Rüyası” ile geliyor.
Zonguldak’ta ve İstanbul’da çekilen filmin seti de, tıpkı yaşgünü partisi gibi meraklı gözlerden uzak tutuldu. Dışarı bilgi, haber, fotoğraf sızdırılmadan çekimler tamamlandı.
Seti görenler, 1940’lar Zonguldak’ının adeta yeniden inşa edildiğini, Yeşilçam tarihine geçecek büyüklükte bir set ve figürasyon kullanıldığını söylüyor.
Tatlıtuğ’la sohbet
Dönelim partiye...
Pistin ardına konulmuş perde, filmden ilk görüntüleri izleyeceğimiz beklentisi yarattı, ama öyle olmadı; sadece kamera arkasından kısa görüntüler izledik.
Filmin oyuncularından Kıvanç Tatlıtuğ, partiye ilk gelenlerdendi. Zonguldaklı veremli bir şairi hakkıyla canlandırabilmek için 85 kilodan 70 kiloya düşmüştü.
“Zor olmadı mı” diye sordum.
Hayli zorlanmış. O kadar ki Zonguldak’taki hayranları bile kendisini tanıyamamış.
“Kuzey-Güney”de durum fark edilmesin diye kamerada özel bir lens kullanmışlar. Film biter bitmez, hızla 10 kilo almış. O gece sahnede sevgilisi Azra Akın’la dans ederken gayet formda görünüyordu.
100 kiloluk Ata Demirer
Zayıflama yarışındakilerden biri de Ata Demirer’di. Nisandaki nikahından beri 25 kilo vermiş Ata; 100 kiloya inmiş. Nasıl başardığını sorduğumda yanındaki eşine gülümseyip “Özge bana iyi bakıyor” dedi.
Kenan Doğulu ve Beren Saat, Yılmaz’ı kutlamaya yine liseli aşıklar gibi, neşe içinde, el ele geldi.
BKM’nin “Mutfak” oyuncuları tam kadro oradaydı.
Nuri Bilge Ceylan, eşi Ebru ile, yapımcısı Zeynep Özbatur da, yine eşi, Yeni Türkü’nün unutulmaz ismi Selim Atakan’la geldi.
Demet Akbağ, Mardin’de Türkiye’nin ilk kadın belediye başkanını canlandırdığı “Hükümet Kadın” filminin setinden yeni dönmüştü.
Herhalde gecenin politik sohbet yapan tek konuğu, Yılmaz Erdoğan’ın çocukluktan beri yoldaşı Muhsin Kızılkaya’ydı.
Sorak’tan yeni film
Gözler Yılmaz Erdoğan ve konuklarını büyük coşkuyla karşılayan eşi Berçim’in üzerinde olsa da, herkes yeni projelerini anlatıyordu birbirine...
Bir köşede Yılmaz Erdoğan’ın BKM’deki ortağı Necati Akpınar, yönetmen Ömer Faruk Sorak’la yeni giriştikleri film projesini konuşuyordu. Sohbete kulak kabarttığımda gelecek sezonun en iddialı filmlerinden biri olduğunu duydum.
Mustafa Erdoğan, “Anadolu Ateşi”nin Rusya turnesinin heyecanındaydı.
“10 parmağında 10 marifet” Suzan Kardeş, bu kez karşımıza “Balkan Yemekleri” kitabıyla çıkmaya hazırlandığını söyledi.
Fatih Terim de, ayaküstü sohbetimizde, yıllardır yaşadıklarını günü gününe not ettiğinden söz etti. Hatıralarını yazmaya ya da güvendiği bir ele teslim etmeye hazırlandığını hissettim.
Gecenin sürprizi
Nihayet ışıklar kararıp perde aydınlandığında önce Yılmaz Erdoğan’ın çocukluktan bugüne fotoğraflarıyla hazırlanmış bir kısa film gösterildi. Davetliler alkışlarla tezahürat yaptı.
Ardından perdede, Yılmaz Erdoğan’ın “Gergedan Mevsimi”ndeki rol arkadaşı Monica Bellucci belirdi.
İngilizce bir konuşmayla yaşgününü kutluyordu muhtemelen; ancak sesteki bir sorun nedeniyle ne dediği anlaşılmadı. Durumu, sahneye fırlayan Demet Akbağ toparladı; Bellucci’nin Yılmaz’a olan hayranlığını anlattığını Akbağ’ın mizahi dublajıyla öğrendik.
Pasta kesilip gece hararetlenmeye başladığında, yani asıl ilginç bölüm başlayacakken, bu “acemi magazinci”, yaşgünü partisini terk etti.