Geçen mart ayında tam da evlerimize kapandığımız süreçte, sosyal mesafemizi korurken yapabileceğimiz en iyi aktivitelerden biri podcast dinlemekti.
Dior Talks serisinde çağdaş sanat takipçilerinin ilgisini çekecek bir podcast dinlemiştim.
Konuk Tracey Emin’di.
Tracey Emin, kimliğin ve bireyselliğinin, yaratıcılık ve moda konusunda oynadığı rolü Instagram’daki @TheGreatWomenArtists hesabının yöneticisi küratör Katy Hessel’e anlatmıştı.
Hatırlarsınız, Tracey Emin’i önce ‘Arıza ve aykırı İngiliz sanatçı’ diye övdük, sonra “Eskiden bombaydı, artık devri kapandı” diyenler bile oldu İstanbul’a geldiğinde.
Oysa İngiltere’de ve Avrupa’da Tracey Emin hâlâ çok popüler, çağdaş sanat takipçilerini şaşırtmaya devam ediyor.
Kıbrıslı Türk bir babanın kızı olmasına rağmen İngiltere’nin gelmiş geçmiş en önemli çağdaş sanatçılarından biri olarak kabul ediliyor.
İngiltere’de yaşıyor ama köklerini ve bu köklerden nasıl beslendiğini otobiyografisinden verdiği röportajlara her yerde uzun uzun anlatıyor.
Birkaç yıl önce kendisiyle Londra’da Frieze’de yeni kitabını imzalarken de sohbet etme şansım olmuştu, Türkçesi gayet iyiydi, ama daha iyi olmasını isterdim demişti.
Daha önceki video işlerinden birinde gelinliğinin üzerine bol sıfırlı TL’ler iliştirilmiş bir Türk gelinini canlandırmıştı.
Tracey Emin’in işlerini beğenirsiniz, beğenmezsiniz o ayrı, çok karanlık da bulabilirsiniz.
Nakışlı yazılarla işlenmiş yatak örtülerini ya da neon ışıklarını hafife alabilirsiniz, ama kabul etmek lazım, onun İngiltere çağdaş sanat dünyasında önemli bir yeri var.
Herkesin yaşayabileceği sorunları yaşıyor ve bunları açık açık dile getiriyor.
İlginç bir hikâyesi var.
13 yaşında tecavüze uğramasından aşk acılarına, hatta kürtaj yaptırmasını anlattığı videoya kadar her şeyi herkesle paylaşacak kadar dürüst ve samimi.
Tümör resmi yapıyordu
Şimdi ise Tracey Emin her zamanki dürüstlüğü ve samimiyetiyle son zamanlarda başına gelenleri anlatıyor.
O podcast’ten çok kısa bir süre sonra kendisini bir tümör resmi yaparken buluyor stüdyoda.
Daha sonra yapılan tetkiklerde kanser olduğu ortaya çıkıyor.
“O tümör resmini yaparken hasta olduğumu bilmiyordum ama hissediyordum” diyor Tracey Emin.
Yazın çok büyük bir ameliyat geçiriyor, şimdi bir yandan dinlenme sürecini tamamlamak, bir yandan da bir an önce üretmeye devam etmek istiyor.
Tabii bu arada geçen hafta sonu Brüksel’de Xavier Hufkens’de ‘Details of Love’ başlıklı yeni sergisi de açıldı.
Belki biraz da bu sergi sayesinde Tracey Emin pandemi sürecinde yaşadıklarını ve hastalığının detaylarını ilk kez açıkça anlattı.
#MeToo hareketinden de söz etti, “Çok olumlu tabii ama keşke ben bunları anlattığımda da narsist diyeceklerine, anlamaya çalışsalardı” dedi.
“Şimdi isteklerim daha önceki isteklerimden çok farklı” diye devam etti, “En başta aralıkta Noel zamanını görmek, yeni işler üretmek ve aşk istiyorum” diye ekledi.
“Tabii bu yaşta beklediğim aşk da farklı, beklentilerim çok değil, sadece sevilmek istiyorum” dedi.
Ve işte bir kez daha takipçilerini derinden sarsıyor, eserleriyle olduğu kadar söyledikleriyle de.
Sergi 19 Aralık’a kadar devam edecek.