Yeme-içme ve eğlence dünyasında haftanın öne çıkan mekanları ve partileri... Cantinery ile başlıyor, Pizza Emirgan ile devam ediyoruz
Cem Mirap: “İkinci yerimi açmak için çok bekledim, orijinal bir yer olmasını istedim.”
Haftanın en heyecanlı olayı Cantinery’nin açılışıydı. Daha tam açılmadan yapılan tadım yemeklerinde bol bol fotoğraf çekildi, sosyal medyada paylaşıldı. Lucca müdavimleri Lucca’cıların yarattığı Cantinery’yi herkesten önce denemenin mutluluğu içindeydi. Yine de sanmayın ki bu mutluluk herkesin başını döndürmeye yeter. Söz konusu Lucca olunca, çoğu zaman göz ardı edilen bir şey var, Lucca hıncahınç doluyken bile o küçük mutfaktan harika yemekler çıkıyor. En iyi fine dining restoranlardakini bile geride bırakacak lezzette yemekler. Güngör Uras bile söylüyor, Lucca’nın İstanbul’un en iyilerinden biri olduğunu. İşte bu yüzden müdavimlerinde beklenti yüksek, en ufak bir aksilikte acımasız olmaları an meselesi.
Cantinery’nin tadım gecelerinde gördük, yemekler Lucca’yı aratmayacak kadar başarılı. Zaten Lucca’nın sahibi Cem Mirap’ın Cantinery’de hedefi eğlencenin değil, yemeğin mekanın yıldızı olması. Bunun için de bütün yerli üreticilerle görüşülmüş, tarladan sofraya anlayışı benimsenmiş, Fethiye’deki morel mantarı festivaline bile gidilmiş.
“Yurt dışındaki mekanların kopyası olsun istemedim”
Cantinery’de dikkat çeken bir şey daha var. Onu da perşembe akşamı Cantinery müşterilere açılmadan birkaç saat önce Cem Mirap’la bir araya geldiğimizde fark ediyorum. “İkinci yerimi açmak için çok bekledim, orijinal bir yer olmasını istedim, İstanbul’daki birçok mekan gibi yurt dışındaki mekanların kopyası olmasını istemedim, bunun için de beğendiğimiz, örnek alınan mekanların mimarlarıyla, Roman&Williams ile çalıştım” diyor.
Belki içeri adım attığınızda New York’un en önemli mimarlık firmalarından biriyle çalışıldığını fark etmeyeceksiniz bile. Ama New York’ta The Standard’dan Dutch’a birçok havalı mekana imza atan, Martin Scorsese filmlerinde bile yaratıcı yönetmen olarak imzası olan mimarlarla boşuna çalışılmamış. Mekanın bir ruhu var ve işte o ruhu yaratmak için sanıldığından daha çok emek ve özen gerekiyor. Evet, Standard Grill’e benzer yanları var ama
bu normal, aynı mimarların elinden çıktığı için. Sonunda yurt dışından esinlenmiş ve orijinal fikirmiş gibi sunulan mekanlardan kurtulduk demek için daha çok erken ama pekala iyi bir başlangıç. Hatırlatalım, Cantinery’de öğlenleri rezervasyon alınmıyor ama akşamları rezervasyon yaptırmakta fayda var.
Oyuncular burayı çoktan keşfetmiş
Hafta içi sıradan bir geceydi, yemekten sonra eve dönülecekti. Zaten en eğlenceli geceler hep böyle başlıyor. Sonra ne olduysa oldu, telefon trafiği ve kendimizi Emirgan’da bir pizzacının önünde bulduk. La Boom’un yanında bir pizzacı görüntüsü ama sadece görüntüde. Tabelası bile yok, içeride bir köşede Pizza
Emirgan yazıyor. New York’taki
La Esquina gibi, dışarıdan büfe tadında, gizli kapıdan geçince
ise hiç beklemediğiniz bir mekan. Bu tarz yerlerde büfe kısmı da çok iş yapar. Bizimkinde pizza büfesi biraz dekor gibi duruyor.
İçeceklerin durduğu buzdolabı kapısı açılıyor ve kendinizi Hayal Kahvesi’ne benzeyen bir gece kulübünde buluyorsunuz. İçeride Sarp Apak’tan İlker Kaleli’ye birçok oyuncu var. Sadece oyuncular da değil, gece kuşları daha açılır açılmaz keşfetmiş burayı. Önce Güntaç Özdemir şarkılar söylüyor, sonra İlker Kaleli alıyor mikrofonu, en son da Sarp Apak. Sarp Apak hakikaten iyi söylüyor.
Küçük mekan tıklım
tıklım doluyor. Haftanın her
günü açık ve her gece canlı müzik var. Bora Uzer’den Cihangir Mona’da keşfedilen Boygar’a birçok isim çıkıyor. Girişte isminiz olması ya da içeride tanıdık biri olmasında fayda var.
Nopa’dan Sumahan’a
Çarşamba gecesi Nopa’da yemekle başladı, Babylon Lounge’da Gonca Vuslateri’nin ev sahipliği yaptığı pop up İrlanda pub’ı Dublin Spot’ta devam etti. Dublin Spot’ta Berrak Tüzünataç’tan Nurgül Yeşilçay’a birçok oyuncu vardı. Daha sonra istikamet Sumahan. Sumahan’da Aykut Cömert’in video art işleri sergileniyor. Videolarda Beren Saat, İlker Kaleli, Esra Dermancıoğlu gibi isimler var. Böyle partilerde kalabalıktan, sosyalleşmekten videoları izlemek mümkün olmuyor. Partide Kenan Doğulu, Belçim Bilgin, Emre Karayel gibi arkadaşları eşlik ediyor bu isimlere. Artık Sumahan’ın önü bile paparazzi kaynıyor. Belli ki Beren Saat-Kenan Doğulu çiftine kilitlenilmiş.
Gece burada bitmiyor, Hayal Kahvesi’nde ya da Sumahan’da bir evde devam ediyor.
“Havana” partisi
İstiklal Caddesi’nde nefis manzaralı bir evdeyiz. Levent Özçelik yeni çıkan dijital kitabı “Havana”yı evinde bir partiyle tanıtıyor. Yok yok partide. Ertuğrul Özkök’ten Ergun Özen’e, Sinan Çetin’den Elif Dürüst’e renkli bir kalabalık var. Gece daha sonra Novo’da devam ediyor.