Arter’de Cevrek Erek: Sanat galerilerini Dolapdere’ye getiren, oyunu değiştiren aslında geçen yıl 50. yılını kutlayan Vehbi Koç Vakfı’na bağlı Arter’di. Daha önce 9 yıl boyunca İstiklal Caddesi’ndeki yerinde ziyaret ettiğimiz Arter, Dolapdere gibi bir semti değiştirebilecek güce ve etkiye sahip tek müzeydi.
Grimshaw Architects imzalı bina başlı başına bir mimari eser. Mimari dokunuşların arasından ise manzara şöyle: Dolapdere’deki çirkin yapılaşma ve sokakta asılı çamaşırların arasında tarihi bir kilise ve biraz ileride bir cami. İşte asıl çağdaş sanat bu, 10 yıl sonra Dolapdere bambaşka bir yer haline geldiğinde bu görüntüyü belki de hatırlamayacağız bile.
Cevdet Erek’in Arter’deki galeri mekânına özel olarak tasarladığı sesli bir mimari yerleştirmeden oluşan Bergama Stereotip başlıklı kişisel sergisi 27 Şubat’tan itibaren ziyaret edilebilir. Sanatçının Almanya’nın Bochum şehrindeki Turbinenhalle’de Ruhrtriennale kapsamında ilk kez 2019 yılında sergilediği, ardından Berlin’deki Hamburger Bahnhof Müzesi’nin tarihi binasında gösterilen Bergama Stereo başlıklı yapıtının devamı ve bir varyasyonu niteliğindeki bir yerleştirmeden oluşuyor. Küratörlüğünü Selen Ansen’in üstlendiği sergi, hareket noktası olarak aldığı Büyük Bergama Sunağı’nın mimarisini ve serüvenini yeniden yorumluyor. Sergi 9 Ağustos’a kadar devam edecek.
İstanbul Modern’de ‘Misafirler: Sanatçılar ve Zanaatkârlar’: Biliyorsunuz, Galataport inşaatı nedeniyle İstanbul Modern Beyoğlu’ndaki geçici yerinde. Renzo Piano imzalı yeni İstanbul Modern binasının ise Karaköy’de yapımı devam ediyor. Yarından itibaren İstanbul Modern’de ‘Misafirler: Sanatçılar ve Zanaatkârlar’ sergisi açılıyor. Müzenin İstanbul Kalkınma Ajansı’nın (İSTKA) desteğiyle başlattığı Uluslararası Misafir Sanatçı Programı kapsamında farklı coğrafyalardan 10 sanatçı İstanbul’daki zanaatkârla bir müze çatısı altında ilk kez buluşuyor. Türkiye’nin uluslararası tanıtımına da katkı sağlayacak bu program sürecinde misafir sanatçıların zanaatkârlarla birlikte ürettikleri yeni yapıtlar 23 Ağustos’a kadar sergilenecek.
Dirimart’ta Fahrelnissa Zeid: Tam üç yıl önce Londra’da Tate Modern’de Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir sergi vardı: Fahrelnissa Zeid retrospektifi. Zeid, modern sanatın öncülerinden ve soyut sanatın Türkiye’deki ilk temsilcilerindendi. 1901 yılında Osmanlı döneminde Sadrazam Cevat Paşa’nın yeğeni olarak Büyükada’da doğmuş. Sanatçı bir aileden geliyor, kardeşleri yazar Cevat Şakir Kabaağaçlı ve ressam Aliye Berger. Yazar İzzet Melih Devrim ile evliliğinden olan çocukları ressam Nejad Devrim ve yönetmen, tiyatro sanatçısı Şirin Devrim. Zeid, aynı zamanda seramik sanatçısı Füreya Koral’ın teyzesi. Tate Modern’deki retrospektif sonra Deutsche Bank KunstHalle, Berlin ve Sursock Müzesi ve Beyrut’a gitmişti. İstanbul Modern ise Tate Modern’deki sergiye koleksiyonundan sekiz yapıt ödünç vermişti ve Tate Modern’deki sergiyle eş zamanlı, yine koleksiyonundan oluşturduğu bir seçkiyi ise müze ziyaretçileriyle buluşturmuştu. Sanatçının ustalaştığı soyut geometrik kompozisyonlar, Bizans-İslam-Batı sanatına referansların yer aldığı ve kendine özgü kullandığı renk paletiyle birleşen dışavurumcu resimleri bu vesileyle yıllar sonra yeniden sergilenmişti ‘İstanbul Modern Koleksiyonu’ndan Bir Seçki’ başlığıyla.
Şimdi ise Fahrelnissa Zeid’in portrelerine odaklanan ‘Üç Kişilik Oyun’ başlıklı kişisel sergisi yarın Dirimart’ta açılıyor, 5 Nisan’a kadar devam edecek.