Londra’yı bir tasarım başkenti haline getirmeyi başardı Ben Evans.
16 yıldır düzenlediği Londra Tasarım Festivali’ne bir de Londra Tasarım Bienali’ni ekledi.
Bu yıl 22 Eylül’e kadar devam edecek olan Londra Tasarım Festivali’ne Türkiye’den de katılan birçok mimar, tasarımcı ve firma var.
Önce Londra Tasarım Festivali’nin kurucusu Ben Evans’la konuştuklarımızla başlayalım.
“Çok üzücü, Türkiye’deki tasarımcılar Londra’da yeterince tanınmıyor. Belki birkaç moda tasarımcısı sayabilen olur ama o kadar” diyor Ben Evans, Hüseyin Çağlayan dışında bir isim vermiyor.
“Tasarımcılarınızı uluslararası sahnede daha iyi tanıtmalısınız” diye ekliyor.
“Kreatif ekonomi yumuşak güç” diyor, arzu edilen destinasyon olmak için ne kadar önemli olduğunu anlatıyor.
Tasarımcıların artık tasarımların bile önüne geçmesini, starlaşmasını bir bakıma iyi buluyor, ama bir yandan da bu durumun tasarımcıların egolarını şişirdiğini ve eskisi kadar yaratıcı ve başarılı işler yapmalarına engel olduğunu anlatıyor.
Teknolojinin öneminden konuşurken, “Tasarım iyi olmazsa büyük bir fırsat kaçmış olur” diyor.
Google’ın sürücüsüz otomobilini örnek veriyor: “Yıllarını ve milyonlarca doları harcadılar, ne kadar büyük bir fırsattı, benim çocukluğumdaki çizgi filmlerdeki arabalara benziyor, tasarımı bir arzu nesnesi yaratmaya yeterli değil, büyük hata. Eminim düzeltirler ama bu fırsatı iyi kullanmadılar.”
Artık kendi evini tamamen uzaktan kumandayla idare ettiğini anlatıyor.
Evi ısıtmak için bile eve yaklaşmadan 20 dakika önce cep telefonundan talimat verdiğini anlatıyor: “Artık tek önemli şey internet bağlantısı.”
“İstanbul’un bir tasarım başkenti olmak için potansiyeli var mı?” sorusuna “Her şehrin potansiyeli var” diye cevap veriyor: “İstanbul coğrafya ve tarihiyle büyük ve önemli bir şehir. Daha önce İstanbul tasarım haftaları yapılmış, umarım başarılı olur. Dünyada bazı şehirlerin bulunduğunuz konuma göre daha çok alanı etkileme şansı oluyor, İstanbul’un da bu şansı var.”
Ben Evans, tasarımın geleceğinde en büyük değişimin otomobil sektöründe yaşanacağına inanıyor, elektrikli arabalar sayesinde.
Ayrıca, insan ömrünün uzamasıyla yaşlıların ihtiyaçları daha farklı olduğu için onlara yönelik farklı tasarımların da öne çıkacağını anlatıyor.
“Bir ürünü tamamen tasarımı beğendiğiniz için alıyorsunuz, iPhone bile böyle. Tabii bunda küreselleşmenin etkisi çok. Her yerde aynı ürünü alabiliyorsunuz.
Artık daha küresel tasarım, yerellik kalmadı. Belki iyi bir şey değil bu ama artık böyle olduğunu kabul etmek lazım” diyor.