Cumartesi sabahı İstanbul’un önde gelen koleksiyonerleri, sanatçıları, sanat galerisi sahipleri ve yerli ve yabancı basından isimlerle Söğütlüçeşme hızlı tren istasyonunda buluşuyoruz.
Bir okul gezisi gibi, herkes tren yolculuğu için heyecanlı, Eskişehir’i, UNESCO Dünya Kültür Mirası geçici listesinde yer alan Odunpazarı evlerini ve açılışına gidilen Odunpazarı Modern Müze’yi merakta.
Çok yazık ama ben de dâhil çoğunluk Eskişehir’i daha önce görmemiş, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in yaptıklarını, Eskişehir’in ne kadar güzel olduğunu ve Anadolu Üniversitesi’nin başarısını uzun yıllardır duysak da...
Trende güle oynaya, her detayı büyük incelikle düşünülmüş organizasyonu birbirimize överek gidiyoruz ki genelde böyle durumlarda övgü yerine eleştiri vardır.
Ev sahipleri Rana ve Erol Tabanca ise Eskişehir’de bizi bekliyor.
Eskişehir’e vardığımızda ilk dikkatimizi çeken, yeşilliği ve neredeyse her meydanda karşımıza çıkan güzel heykeller oluyor.
Gece Tasigo Otel’de kokteylle başlıyor, tamam otel çok güzel ama yine de müzenin açılışına gelmek yerine otelde kalmayı tercih eden iş insanlarını anlamak mümkün değil.
Kokteylden sonra OMM’ye geçiyoruz.
Tokyo yeni Olimpiyat Stadı’na da imza atan, şimdi Haruki Murakami’nin kütüphane projesi üzerinde çalışan Japon mimar Kengo Kuma her zamanki gibi harika bir iş çıkarmış.
Birkaç ay önce Tokyo’da yaptığımız röportajdan sonra Eskişehir’de de sohbet etme şansımız oluyor.
Müzeye ve kendisine ilgi ve açılış partisi belli ki Kuma’yı da mutlu etmiş.
Müzenin mimarisinin yanı sıra logo tasarımı da çok başarılı.
Uzun uzun konuşuluyor Japonlar mı yaptı diye, sonradan öğreniyoruz Kağıthane’nin kurucusu Emine Tusavul imzalı olduğunu.
Uzun zamandır gördüğüm en güzel logo tasarımı, OMM’ye çok yakışmış.
Emine Tusavul’u tebrik etmek gerekiyor, “OMM’nin logosunda şimdi ile geçmiş arasındaki gelgitler var, modern sanatın grafik bir yorumu gibi” diye özetlediği bu harika logo için.
OMM çalışanlarının kıyafetlerini ise Londra’da yaşayan ve Londra Moda Haftası’nda önümüzdeki hafta sonu yeni koleksiyonunu sergileyecek olan Türk moda tasarımcısı Dilara Fındıkoğlu tasarlamış.
Müzede Erol Tabanca koleksiyonundan bir seçki ‘Vuslat’ başlığı altında Haldun Dostoğlu küratörlüğünde sergileniyor.
‘Vuslat’ başlığının nedeni basit, Eskişehir müzesine, koleksiyoner hayaline, eserler seyircisine kavuşuyor.
En çok dikkat çeken iş ise Japon bambu sanatçısı Tanabe Chikuunsai IV’ün OMM’ye özel ürettiği eseri oluyor.
Gelelim gecenin en çok dikkat çeken ismine... Ardan Özmenoğlu pembe tül elbisesiyle hiç tartışmasız gecenin yıldızı.
Ardan Özmenoğlu, Ali Elmacı ve Ahmet Oran ile birlikte sohbet ederken dayanamayıp fotoğraflarını çekiyorum.
Partide yine çok konuşulanlardan biri ise Eskişehir’in meşhur çiğ böreği ve pancar köftesi oluyor.
Herkes lezzetini anlata anlata bitiremiyor.
OMM’yi gezdikten sonra bir kez daha emin oluyorum, başta Ankara ve İstanbul olmak üzere Türkiye’nin her yerinden ve hatta yurt dışından birçok sanatsever sırf Kengo Kuma imzalı OMM’yi görmek üzere Eskişehir’e gelecek.
Üstelik hızlı trenle ulaşım da çok kolay, İstanbul’dan 3 saat sürüyor.
Kendisi de mimar olan Erol Tabanca’nın doğduğu şehre böyle bir müze kazandırması ve tabii projesini kendi yapabilecekken uluslararası bir mimara yaptırması da ayrıca takdire şayan.
OMM’de emeği geçen herkesi tek tek kutluyor, bir an önce Eskişehir gezisi planlamanızı tavsiye ediyorum.
Özay Şendir
Bir kapak, iki bakış açısı…
23 Şubat 2025
Abbas Güçlü
Adana, Çukurova Üniversitesi ve gelecek?
23 Şubat 2025
Zeynep Aktaş
Risk iştahı zayıf TL’ye ilgi sürdü
23 Şubat 2025
Ali Eyüboğlu
Türklerle ‘yapay zekâ’ araştırması
23 Şubat 2025
Güldener Sonumut
Trump, Avrupa Güvenlik Konseyi ve Türkiye
23 Şubat 2025