Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Her geçen gün daha da çok değerini anlıyoruz ve daha da coşkulu kutlamak istiyoruz Cumhuriyet Bayramı’mızı.

Kutlamaların zaman zaman çeşitli nedenlerden iptal edildiği oluyor.

29 Ekim bile herhangi bir uzun hafta sonu tatili kadar sıradanlaştırılabiliyor bazen istemeden.

Unutmamak lazım, her ülkenin tek bir bağımsızlık günü var.

En azından yılda bir kez de olsa bunu hatırlamalı ve kutlamalı.

Bugün tek bir bayram var bizim için, her zaman da öyle olacak.

Cumhuriyet Bayramı’mız kutlu olsun!

Yoksa siz hâlâ İstanbul Maratonu’na katılmadınız mı?

Haberin Devamı

3 Kasım’da gerçekleşecek Vodafone 41. İstanbul Maratonu öncesinde hatırlayalım, 42 km koşmadan da maratona katılarak kendinizi harika hissedebilirsiniz.

Peki ama nasıl?

Tam 5 gün kaldı, pazar günü Vodafone 41. İstanbul Maratonu var.

Daha önce Avrasya Maratonu olarak bildiğimiz maratonun 2013’ten beri resmi adı bu.

Köprüden koşarak ya da yürüyerek geçip, bol bol selfie yapıp Instagram’da övünerek paylaşabileceğimiz yılın tek günü aynı zamanda.

Haklısınız, İstanbulluya her gün maraton.

Hayatımız oradan oraya koşturarak ve hatta çoğunda engeller atlayarak ve atlatarak geçiyor.

Çoğumuzun sağlıklı yaşam için koşacak bir parkı da yok.

Şanslılar Maçka Parkı ya da Yıldız Parkı’nda koşuyor, daha da bol vakti olanlar Boğaz’da uzun uzun yürüyor, yürüyüş koçlarıyla.

İşte bir tek bizde yürümek için bir yaşam koçuna ihtiyaç duyuluyor.

Çünkü tek başımıza yürümekten bile aciziz.

Böyle bir manzarada yürümek için, disipline olmak için bile dışarıdan yardıma ihtiyaç duymak bir tek bizde olabilecek bir şey.

Yıllar önce Avrasya Maratonu’na katılan ünlüler magazin sayfalarını, köprü üstünde halay çekenler, mangal yapanlar ise birinci sayfaları süslemişti. Ama maratonla ilgili pek bir şey öğrenememiştik.

Maraton maratonluktan çıkmış, köprünün halk açılımı olmuştu.

Oysa daha sonra büyük bir ilerleme kaydedildi.

İstanbul bütün iniş çıkışlarıyla ne kadar zor bir parkur olsa da, hedef, dünyanın en iyi yedinci maratonu olabilmekti.

Tokyo, Boston, Londra, Berlin, Chicago ve New York’tan sonra gelebilmekti.

Haberin Devamı

Emin adımlarla her yıl daha da çok ilerleme kaydediliyor.

Şimdiye kadar İstanbul Maratonu’na 2 kez katıldım.

Tabii 42 km’lik maratona değil, 8 km’lik halk koşusuna katılabildim sadece. Göğsümde yarış numaramın yanı sıra bir de gopro kamera taşıyıp, kamera sayesinde Boğaz Köprüsü’nde bir de filmim oldu.

Hem yarışın kendi çapımda belgeselini çektim, hem de görüntülerin üstüne konuşarak, bir nevi dış sesle olan biteni anlattım, minik röportajlar yaptım.

Peki ama madalya mı takıyorlar halk koşusunu tamamlayınca?

Evet, itiraf etmeliyim, ben o madalyaları seviyorum ve saklıyorum.

Üstelik halk koşusuna katılarak da bir sivil toplum kuruluşuna bağış toplayabiliyor, inandığınız bir sosyal sorumluluk projesini destekleyebiliyorsunuz.

“İstanbul Senin, Durma Koş!” sloganıyla 106 ülkeden 37 bin çipli koşucunun katılacağı maratona sadece 5 gün kaldı, biliyorum.

Artık geç kaldım diye düşünmeyin, çünkü hâlâ katılma şansınız var.

31 Ekim-2 Kasım tarihlerinde geç kayıt imkânı için sınırlı da olsa kontenjan yaratıldı.

Haberin Devamı

Tek yapmanız gereken Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde düzenlenecek Maraton ve Spor Fuarı’nda kaydolmak.