Sosyal medyada 30 milyon takipçisi olan Chiara Ferragni, yaptığı yanıltıcı bir paylaşım nedeniyle 1 milyon euro para cezasına çarptırıldı ve hakkında dolandırıcılık soruşturması açıldı. Peki, ama bu, sosyal medya fenomenlerinin geleceğini nasıl etkileyecek?
Elbette, bir Dilan Polat vakası gibi çetrefilli değil, ama global sosyal medya fenomenleri arasında son zamanlarda gündemde sadece Chiara Ferragni var. Bunun da nedeni belli, Chiara Ferragni’nin yasal sorunları ve lekelenen imajı. Sosyal medya fenomenlerinin liderliğindeki pazarlamadan geleneksel medyaya geri dönüşün de bir işareti bu aslında.
36 yaşındaki Chiara Ferragni, Milano’da üniversite öğrencisiyken başladığı “The Blonde Salad” adlı blogundan sonra Instagram’da 30 milyon takipçi topladı ve gizlilikten tamamen kaçınarak özel hayatının her anını takipçileriyle paylaşarak kendisini bir multimilyoner biri haline getirdi. On yıldan fazla bir süredir, eşi, annesi, kız kardeşleri ve son zamanlarda iki küçük çocuğuyla birlikte, hayatının çeşitli aşamalarını aralıksız izliyoruz.
Hatırlayacaksınız tam dört yıl önce Marina Abramovic, İstanbul’da Sakıp Sabancı Müzesi’nde Akbank sponsorluğunda gerçekleşen sergisinin açılışındaydı.
O akşam konuşmasına, “Burada büyük bir kalabalık var, performans sanatına ilk başladığımda sadece birkaç izleyicim vardı, bu noktaya gelmem tam 50 yılı aldı” diye başlamıştı.
Artık müzelerin de sabit koleksiyonlar yerine sürekli değişen performans sanatına kapılarını açmalarının değişen dünyaya adaptasyon olduğunu özetlemişti.
Marina Abramovic ve Marina Abramovic Institute’un ‘Flux/Akış’ sergisini çok beğenenler de oldu, Abramovic’in yurt dışındaki sergilerine katılmış olanlar arasında ise provokatif tarzının aksine konservatif bulanlar da oldu.
Jay-Z’den Adidas ve Microsoft’a kadar birçok ünlü isim ve markayla iş birliği yapan Marina Abramovic, en son ‘Maria Callas’ın 7 Ölümü’ ile Londra’da English National Opera sahnesindeydi.
Eş zamanlı olarak Londra’da Royal Academy of Arts’taki sergisi de devam ediyor.
Şimdi ise 77 yaşı
Los Angeles Times, Şubat 2021’de yaptığı bir araştırmada, Altın Küreleri yöneten Hollywood Yabancı Basın Derneği’nin hiçbir Siyah üyesinin olmadığını ve çok sayıda yolsuzluk sorununun bulunduğunu ortaya çıkarmıştı.
O zamandan beri Altın Küreler yeniden yapılanıyor.
Los Angeles’taki Beverly Hilton’da Pazar akşamı düzenlenen üç saatlik 81’inci Altın Küre Ödülleri töreni, Hollywood Yabancı Basın Derneği’nin yerine özel bir sermaye şirketine ve Dick Clark Productions’a satılmasından ve 76 ülkeyi temsil eden 300 uluslararası üyeden oluşan çeşitli bir grupla yeniden yapılandırılmasından bu yana yapılan ilk tören oldu.
İşte törenden geriye kalanlar…
- 81. Altın Küre Ödülleri, Hollywood’un yıldız gücünün her zamankinden daha güçlü olduğunu gösterdi. Taylor Swift, Leonardo DiCaprio, Margot Robbie ve Kylie Jenner kırmızı halıda boy gösterirken, asıl mesele kimin orada olduğundan çok kimin orada olmadığıydı.
- Ricky Gervais’in son beş yıl boyuncu sunduğu
Genç Yetenekler”’ projesi 15 yılda çok yol kat etti. Uluslararası başarılara sahip üstün yetenekli genç müzisyenlere destek oldu. ÇEV’in “Genç Yetenekler”i yarın akşam Zorlu PSM’de bir konserle karşımızda
En son 2022 Mayıs’ta AKM’de dev bir konserde izlemiştim Çağdaş Eğitim Vakfı’nın (ÇEV) “Genç Yetenekler”ini. Konserde uluslararası başarılara sahip ve dünya sahnelerinde ülkemizi temsil eden genç müzisyenler sahneye çıktı. Kimler mi?
ÇEV Sanat Başkanı Berrin Yoleri’nin organize ettiği ve ünlü orkestra şefi İbrahim Yazıcı’nın yönettiği konserde; kemanda Deniz Erten İspir, Ezgi Su Apaydın, Deniz Şensoy, Doğa Altınok, Duru Önhon ve Defne Güngör; perküsyonda Elman Mecid, piyanoda Damla Ece Karataş ve Fikret Uçar, violoda ise İklim Özenli Olten, Filarmoni Orkestrası eşliğinde performanslarını sergiledi. Jamal Aliyev’in solist olarak yer aldığı konserde Aliyev, Türk enstrümanları ve çello ile Doğu ve Batı kültürlerini
Hatırlayacaksınız, İngiltere’nin en önemli müzelerinden British Museum’da yaşananları.
2000’e yakın değerli parçanın kaybolduğunu ve aslında müzenin tüm envanterini gösteren bir katalog olmadığını müzenin yönetim kurulu başkanı, İngiltere’nin eski Maliye Bakanı George Osborne açıkladı.
Kaybolanlar arasında İngiltere ve Yunanistan arasında davalara neden olan tarihi eserler de var.
Halen müzede detaylı incelemeler yapılıyor ve kamuoyuyla bilgi paylaşılıyor.
Zaten müzenin 2016’dan beri direktörlüğünü üstlenen Hartwig Fischer de istifa etmek zorunda kaldı.
Şimdi ise Yunanistan, Parthenon (Elgin) Mermerleri karşılığında British Museum’a önemli antik eserleri ödünç vermeyi teklif ediyor.
Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, ödünç verilen eserler ile yapılacak dönüşümlü sergilerin Parthenon Mermerleri’nin iadesinin bıraktığı boşluğu dolduracağını söyledi.
Tasarım ve antika meraklılarını bir araya getiren Akaretler Design & Antiques Show, Aralık’ta başladı.
7 Ocak’a kadar Bilgili Holding ev sahipliğinde, Maison Française işbirliğiyle Akaretler Sıraevler’de devam edecek olan etkinlik, Türkiye’nin önde gelen antika evleri ve tasarım galerilerinin seçkilerini sergiliyor.
Farklı dönemlerden antika mobilya, obje ve tasarımlar çağdaş tasarımlar ve dekorasyonla buluşuyor.
1930 Antika, Alaturca House, Artı Modern, MT1012, Tanju Özelgin, Autoban, Sema Topaloğlu X DOMO Athens, A Day of Design, Halit Berker, Hakan Ezer, 20’21, Madame Malachite, Hikmet Mizanoğlu Arts Antiques & Modern Decoration, Vintage & Design, Mozaik Design katılımcılar arasında.
Akaretler’de düzenlenen bu tasarım ve antika haftası bana Paris’teki antika bienalini hatırlatıyor.
Tam 12 yıl önce Paris Antika Bienali’nin kreatif direktörü Karl Lagerfeld’di.
Antika bienaline daha çok ilgi çekmek için böyle bir isimle anlaşmışlardı.
Karl Lagerfeld, Grand Palais’yi masallardan fırlamış gibi bambaşka bir yere çevirmişti.
2023’e hayatımızı etkileyen, sevdiğimiz konu başlıklarıyla veda ediyoruz. İşte yeme-içme, kültür-sanat, moda alanlarında iz bırakanlar…
Michelin rehberinin yankıları bu yıl da devam etti. Bir yanda Michelin’in eski etkisini kaybettiğini düşünenler, bir yanda yıldızları eleştirenler vardı. Oysa biliyoruz ki, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Michelin’in Türkiye’ye gelmesini desteklemesi önemli çünkü Michelin hâlâ dünyada kabul gören ve turizmde etkisi olan bir sistem.
Lucca ve Bebek Otel by the Stay, her zamanki gibi çok popüler. Şimdi herkes Michelin’in genç şef ödülünü kazanan The Red Balloon ve Ulaş Durmaz’ın yemeklerini merak ediyor.
İstanbul’da geçen yazdan beri çoğalan manzaralı teraslı mekânların hepsinin hitap ettiği ayrı bir kitle oldu. Taksim’in simgelerinden The Marmara’nın tepesine Gülin-Yücel Özalp Okra’yı açtı. Hemen üstünde ise Upperist manzarasıyla nefis bir seyir terası oldu. The Marmara Taksim’in tam
Mustafa Taviloğlu, nam-ı diğer Mudo’dan sergi davetiyesi geldiğinde şaşırmıyorum.
50 yılı aşkın süredir sanat koleksiyoneri kimliğiyle de biliniyor kendisi.
Koleksiyonunun önemli bir bölümünü daha önce oğlu Ömer Taviloğlu ile Mudo merkezinde gezme şansım da olmuştu.
Beni asıl şaşırtan yılın son haftasında, yılbaşına sayılı gün kala, en korkunç trafik saatinde Karaköy’e gidecek olmam.
Başka bir sergi açılışı olsaydı başka zaman gezerim der büyük ihtimal ertelerdim.
Ama söz konusu Bay Mudo olunca gitmeliyim diyorum.
Peki ama neden?