Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Alaçatı’nın dokusuna sahip çıkmak önemli, işte bu yüzden #Alaçatı75desibel sonsuz desteği hak ediyor.

Eskiden İzmirlilerin sayfiyesiydi Çeşme. Bir de rüzgarı sayesinde sörfçüler biliyordu değerini. Babylon Alaçatı’nın açılışıyla İstanbullular da Çeşme’yi keşfetti. Babylon, Alaçatı’dan Aya Yorgi’ye taşındı ama İstanbullular Alaçatı’dan vazgeçmedi. Emre Ergani’den Metin Fadıllıoğlu’na İstanbul’un tanınmış işletmecileri de Çeşme’de mekan açtı. Güler Sabancı’dan Erol Tabanca’ya iş dünyasından birçok isim de Çeşme’ye otel yatırımı yaptı. Yine de turizmciler hep dertliydi, “Çeşme zor bir bölge, çünkü yabancı turist gelmiyor” diye. Gerçekten de öyleydi, Bodrum’a, Antalya’ya, Fethiye’ye yabancı turistler akın ederken Çeşme’de sadece yerli turistler vardı.

Haberin Devamı

İşte bu yüzden Çeşme’nin New York Times’ın 2016’da gezilecek görülecek 52 yer listesine girmesi çok önemliydi. Zeytin, sakız, enginar gibi yerel lezzetlerin ve üzüm bağlarının, Noma’dan ilham alan Alancha’dan, İstanbul ve İzmir’den transfer olan restoranların etkisinden bahsetmişti New York Times. “Gastronominin öne çıktığı bir Ege kıyısı” diye özetlemişti Çeşme’yi. Derken, Çeşme’nin en sevilen yeri Alaçatı yerli turistlerin akınına uğradı, sokaklar tıklım tıklım doldu taştı. Bu sefer de köy halkı haklı olarak şikayet etmeye başladı, kalabalıktan çok gürültü kirliliğinden. Elbette, restoran, kulüp-bar her yerde olsun, bu mekanlar müzik de yapsın ama çevremize, yan komşuya zarar vermeden. Malum, küçücük bir Ege köyü Alaçatı. Bir barlar sokağına dönmesini istemiyoruz, lokalin doğalın korunduğu bir yer olmaya devam edebilmesi arzumuz. Elbette Alaçatı hepimizin, keyif alalım, eğlenelim, ancak eğlenirken çevreyi rahatsız etmeyelim. Alaçatı’yı Alaçatı yapan değerleri ve sakin Ege yaşantısını hep birlikte koruyalım.

Alancha, Agrilia, Köşe Kahve, yerel ve harika yemekleriyle Alaçatı’nın en iyi mekanlarından. Üstelik çevrelerine ve Alaçatı’nın dokusuna son derece saygılılar, daima koruyorlar, geliştiriyorlar. Çünkü biliyorlar ki, kendi mekanlarının da Alaçatı’nın da uzun soluklu olabilmesi için gerekli olan bu dokuya sahip çıkmak. Türkbükü de Alaçatı gibi küçük bir köydü, Alaçatılıların yaptığını Türkbükülüler yapamadı. Sonucu hep birlikte izledik. İşte tam da bu yüzden #Alaçatı75desibel sonsuz desteği hak ediyor. Neyse ki yaz başından beri bu konuya dikkat ediliyor, köyde her yer 01.00’de kapatılıyor, böyle devam etmesini umuyoruz. Mekanlar bu durumdan memnun olmasa da, köy halkı son derece mutlu, köye huzur geldiği için, desibel limitini sonuna kadar destekliyorlar. Umarım devam eder.

Haberin Devamı

The Stay’e plaj takviyesi

Gelelim Alaçatı’dan son havadislere… Eski Madeo yine Kum oldu. Asıl sevindirici haber ise bir bölümü The Stay’in plajı olarak ayrıldı. Momo’nun yeni plajı, köyden uzakta, Dalyan’da yemeğiyle, müziğiyle iyi bir alternatif. Zaten yavaş yavaş Dalyan balıkçılarına geri dönüş başlamışken, bu plaj iyi bir seçenek haline geldi. İstanbul’dan sevdiğimiz café ve çiçekçi Misk de Alaçatı’ya bir şube açtı. Sağlıklı, huzurlu ve son derece zevkli bir seçenek oldu.

Haberin Devamı

75 desibel Alaçatı’ya yaradı

Limonaia 2. yılını Michelin yıldızlı yeni şefiyle kutluyor

Limonaia, Alaçatı’nın ihtiyacı olduğunu düşündüğüm mekanlara iyi bir örnek, çünkü biliyoruz, farklı bir mutfak, özel sunumlar, yemeği -sunumu ile bir şeyler söylemeye çalışan mekanlar Alaçatı’yı kazandıracak bize. Aslında her şey Floransa’da Tabarin adlı bir restoranı olan Giulio Saetta ve Burcu Kıratlı’nın, Kıratlı’nın annesinin Alaçatı’da bir oteli devralıp kızından yardım istemesiyle başlamış. Böylece Giulio Saetta’nın Floransa’da Cavalli ailesiyle ortak açtığı restoranı Tabarin’in şefi Roberto Galli’yi de yanlarına alıp Alaçatı’ya bir çıkarma yapmışlar ve Limonaia’yı açmışlar. Geçen yıl şef Roberto Galli, Alaçatı’nın yerel malzemelerini kullanarak harika bir İtalyan menüsü yaratmıştı. Zencefilli tandoori ile sunulan midye cozze gratinate, bakır sahanda sunulan hafif ılık carpaccio, taze adaçaylı kalamarlı taze scialatelli açılır açılmaz ün salmıştı. Bu sezon ise Limonaia’nın mutfağı dünyadaki tek Michelin yıldızlı vejetaryen restoranı unvanına sahip Jojia Milano ve Floransa’nın ünlü tarihi restoranı Cibreo’nun da şefliğini yapan genç ve yakışıklı şef Maurizio Corsini’ye emanet. Bu sezon menüde özellikle tarifini sır gibi sakladığı domates jeli “Gelatino Pomodoro”, Pecorino peyniri ile yapılan üstü hafif yanık Pecorino Brule ve geçen senenin en beğenilen lezzetlerinden Robespierre başı çekiyor. Mutlaka denenmeli! Belli ki, artık ikinci yılında Limonaia da, Çeşme’nin gastronomiyle öne çıkmasında önemli rol oynayan restoranlar arasında öncülerden.

75 desibel Alaçatı’ya yaradı