İlk 45 "bi accaipti" vallahi. Mesela 15'te Elazığ 3 - Beşiktaş 0 olsaydı, hiçbir Beşiktaşlı'nın "gık"ı dahi çıkmazdı. Ama 45'te 3 - 2 Beşiktaş öndeydi, bir Elazığlı bile "gık"ını çıkartamıyordu işte.
Beşiktaş öyle başladı ki, "sağ"ıyla, "sol"uyla, "orta"sıyla hatta Ronaldo'su Zago'suyla adeta boğuyordu Elazığ'ı. "Bi gol bulurlarsa farka giderler" diyordu herkes. Ama 13 gibi buldukları ilk pozisyonda, ilk frikiklerinde golü bulan Elazığ idi. Beşiktaş şok olmuştu. Sonra 20 gibi ikinci pozisyonlarında ikinci golü bulan yine Elazığ'dı. Beşiktaş daha da şok olmuştu. Skorborddaki televizyon golü tekrar gösteriyordu, hadi ofsayt vardı demiyelim, ama en azından "ofsayt mıydı", ya da "sanki ofsayttı". Evet, "bi accayip"ti ilk 45. Neler oluyordu, neler. Mesela golde ofsaytı görmeyen Tatlı, Elazığ'ın penaltısını da mecburen göremiyordu. Ümit Aydın'ı da kızartacağına sarartıyor, daha ilk yarıda kontrolü de kaybediyor, ilk 45'e de damgasını vuruyordu. Beşiktaş "geri"sini mecburen daha öne itiyor, "orta"sını, "ileri"sini iyice öne çıkartıyor, tabii risk alıyor, 32 gibi Tayfur'la da müthiş bir gol buluyordu. 30 küsürde Sinan çıkıyor, Ilie giriyor. Hemen sonra onun pası ve Sergen'in soluyla Beşiktaş 2-2'yi buluyordu.
Bir şey belli olmuştu, Beşiktaş, Elazığ'ı kolay kolay bırakmayacaktı. Bir şey daha belli olmuştu, Beşiktaş Fenerbahçe'yi de "tek" bırakmayacaktı. Evet yine "bi accayip" bir ilk yarıydı. Mesela Siyah - Beyazlılar'ı renklendirebilecek Sergen, iki frikiğin dışında yoktu. Ahmed Hassan ilk 45'te hiç yoktu. Sinan çıkana kadar zaten yoktu, çıktıktan sonra da resmen yoktu, iyi ki Guinti tüm "İtalyanlığıyla" vardı, iyi ki Ümit Aydın vardı, ve de Ümit'te, "ümit" de vardı. 40 gibi Ronaldo sakatlanıp çıkıyor, Emre giriyor, Lucescu'nun "bir hakkı" kalıyor, 45 biterken de Beşiktaş üçüncü golünü buluyordu. Yine de tedirgindi Beşiktaşlı. Tayfur - Zago ileri çıktıklarında Beşiktaş'ın "sağ"ına Elazığlı giriyor, hatta Elazığlılar giriyor, Elazığ da en az Beşiktaş kadar pozisyon buluyordu. Fenerbahçe'nin geriden gelip geçmesi, Beşiktaş'ın moralini bozmuş belli ki. Baskı da var üzerlerinde, o da taa tribünden belli. Ve de Cordoba'sızlar. Yine de 2 - 0'dan 3 - 2'yi ilk 45'te yakaladılar. Beşiktaş hem maçı kazandı, hem de bir sürü "şey"ini de yeniden kazandı. İkinci 45'te Beşiktaş daha dikkatliydi. Lucescu, Zago'yu sola, Emre'yi sağa almış, Tayfur fazla çıkmıyordu. Ilie ile "ileri"si daha becerikli, Sergen'in yerine giren Tümer'le de "orta"sı daha koşuyordu. 4 - 3 ile Beşiktaş mutluydu tabi. Tuhaf ama, Elazığ da mutluydu sanki. Dün oldukça tatsız olan Tatlı da "yırttığı" için, bence en mutluydu.
SPOR
KARTAL DEMİR ATTI: 5-3
At yarışları
Avrupa Ligleri
Fener'in nefesi kesildi: 76-79
İkinci Lig Puan Durumu
Finley uçurdu
Avrupa'nın 'Top' starları: 3-0
Avrupa'nın 'Top' starları: 3-0
ASABİYİM BEN!
Sakinleşme vakti
Daum kulak çekti!
Efsaneyi rezil ettiniz
İşin sırrı mutfakta!
Samsun uyandı: 3-1
Gaziantep rotada: 1-2
Keskin nişancı: 1-0
Vestel Manisa zor kurtuldu: 1-1
Antalyaspor-Mersin İY.: 2-0
Minderde güldük
Martin kazandı
Final kaçtı
Ne 45'ti ama!
Kartal'ın uyanışı
Fenerbahçe medyadaki ‘anonscuların’ isimlerini niye açıkla-ya-mıyor?
21 Mayıs 2010
'Süper Çöplük'ten nemalanan süper yorumcular, süper başkanlar
14 Mayıs 2010
Ankaragücü ve Trabzon Fenerbahçe'ye yatacak mı, dükkanı kapatalım mı?
7 Mayıs 2010
Galatasaray Liseli olunca insan hakları, 'Jbüşüst liseli' olunca hayvan hakları mı?
30 Nisan 2010