Bilgin Gökberk

Bilgin Gökberk

bilgingokberk@mail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Önce son bölümden kısa bir özet. Hani elim aniden telefona gitti. Sonra numarayı çevirdim. Sonra çaldı. Bir daha çaldı. Sonra açıldı. Sonra da o ve onun alo diyen sesi demiştim. Sonra da kapattım zaten. Özlemişim. Alo’su bile yetti de arttı bile. Dağıldım. Darmadağıldım filan falan diye de bitirmiştim.
Mailleri telefonları bırakın, Kadıköy’de vapura binerken, Bağdat Caddesi’nde kahve içerken bile sordular. 1) Döndü mü ?, 2) Okumuş mu ? Anladım ki anlaşılmamış. Veya anlaşılmamışım. Ya da anlatamamışım. Her neyse... Ne okuması, ne de okuyup da dönmesi, ne de okumaması veya okuyup dönmemesi. Bence yanlış yerlere takılıyorsunuz. O an öyle hissettim. Ve yazmak istedim. Ve yazdım. Onu hâlâ seviyorum galiba dedim. Hepsi bu işte. Aynen yazıldığı gibi. Ne daha farklı, ne de daha fazla. Çok merak ediyorsanız döner mi bir gün ? Nerden bileyim. Dönerse siz de anlarsınız zaten aynı gün, yani o gün...

Eden belli, ya da edenler de. Edilen veya edilenler de. Hatta ettiren, ya da ettirenler de. Üstelik niçin ettikleri, niçin edildiği ve niçin ettirildiği de. Bir oyun bu sanki. Sırası gelenin sahneye çıktığı. Ya da ne biçim bir oyun bu. Büyük çoğunluğu hastanesiz, okulsuz, üniversitesiz, güvencesiz, haksız huksuz, parasız pulsuz, kadınsız, aşksız, sevgisiz ve sevgilisiz. 3 Kasım öncesine bakarsanız belki de yarınsız. Umudumuz denilerleri görünce de hatta umutsuz.
Bir anons hayal edin. İçeride binler varken stadın dışından gelen. Gür bir ses bağırsa, bırakın Galatasaray’ı, Fener’i, Beşiktaş’ı şunu bunu, küfür etmeyin. Sebepler belli değil veya belli. İthal ettik otuz bin kadın ince belli. Artık maaş da var, iş de, aş da. Gözün üstünde kaş da. İster Hasan Şaş, ister Ali, Veli, kırk dokuz, elli. Hasan, Hüseyin, Ahmet, Mehmet. Şaşırma, şaşma. Belki ne eden kalır, ne ettiren, ne de edilen. Ne hakeme kafalar takılır, ne kaçan gollere bakılır. Hatta purolar bile yakılır... Evet men dakka dukka. Madem sizin oyununuz öyle, o zaman benim yorumum da işte böyle. Belki biraz açık. Açık saçık. Hatta kaçık. Ama delice ve Köyün Delisi’nce...
(X’lerin karşılığı Lesson XXXV’te)

- HAKİM bey ismimi değiştirmek istiyorum.
- Geçerli bir sebebiniz var mı ?
- Evet var.
- What is your name ? (X)
- Mr. (X) Hüsnü Güreli.
- Ok. And your new name ? (X)
- Hüsnü Kuruntu. Veya Hüsnü Kuruntulu.
- Ok. (X)
(X’lerin karşılığı Lesson XXXV’te)

Köyün Delisi’nden
Ah İsmet Baden ah... Diğerleri gibi sendeki Bilginik fobi de tam psikologların anlattığı gibi, fobinin ömür boyu sürecek tipi. One and one (X) oynamayalım. (İngilizce terimleri seversin.) Bir telefonda, cevabımın sana düşen payını veririm. Ya da bir karşılaştığımızda. Hoş belki de üstüme alınıyorum. Sen Bilgin Gökberk’e değil, Bilgin Gökberg’e yazmışsın çünkü. Ben de İsmet Badem’e değil, İsmet Baden’e yazıyorum zaten. Sen de üstüne alınma. Bana değil, Baden Baden’li İsmet’e de, geç git. Unutmadan. Ben hep aynı Bilgin’im.
(X’lerin karşılığı Lesson XXXV’te) Sevgiler.



1) Acie Earl’ü 29.05.2001’de diskalifiye eden de, 06.10.2002’de Darüşşafaka - Galatasaray maçını yöneten de Emin Moğulkoç’muş. (Earl nerede, ben oradayım.)
2) Earl’e itiraz eden Galatasaray yöneticisi Erkan Ataç, Earl’ün atıldığı dönemin lig koordinatörüymüş. (Bir bilene soralım.)
3) Darüşşafaka’nın listesini maçtan bir gün önce onaylayan Lig Koordinatörü Nedim Karakaş da eski Darüşşafaka menajeri Nedim Karakaş’mış. (Ne tesadüf.)
4) Nedim Karakaş, "Listeyi onaylamak, Earl oynar anlamına gelmez. Sahaya çıkabilir anlamına gelir" demiş. (Ne Demekse.)
5) 12.10.2002’de Hukuk Kurulu, "Galatasaray da haklı, Darüşşafaka da. Haksız olan federasyon" demiş. (Pes.)
6) Aynı Earl bir hafta sonra Ülker karşısında oynamış. (Ha ha ha.) Gülerken bağlayalım. Ya ah Nedim Karakaş ah, ya da vah basketbol federasyonu vah...


SAYIN Turizm Bakanı’na 52 haftada 52 cümle kampanyasında bu hafta (X)’ler var.
One and one= Bire bir
Ok=Peki
What is your name?=Adınız nedir?
And your new name=Ve yeni adınız
Küfürs=Küfürler
Her dersten sonraki klasik cümlemizle bitirelim. Turizme olmasa da sayın bakanına ufak da olsa bir katkımız olsun.
Haftaya Lesson XXXVI.


SERİ İLANLAR
Pazartesi - Çarşamba 09.30 - 10.00 Radyo D’de
Cuma’ları ise Milliyet’teyiz (Başka şubemiz yoktur.)
İmza: Köyün Delisi