Bilgin Gökberk

Bilgin Gökberk

bilgingokberk@mail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Felipe erken attırmak istedi bu sefer. Altıncı dakikaydı. Cepten "al da atölardan bir tane daha çekti. Baktı Arif ileride yalnızdı, tekti. Sonra o golün, yani onların attıkları golün tıpkısının aynısı oldu yine. Yine Felipe, yine Felipe’den maçın pası, Felipevari made in Brasil, ince, ipince, incecik ara pası ve sonra... Biliyorsunuz da hoşuma gidiyor böyle yazmak. Bu ikilinin golünü made in Bilgin anlatmak, azmak. Ve tabii Galatasaray’ın Arif’i ve yeni bir Felipe + Arif golünün tarifi.
Gol erken gelince, erken de kaynadı Galatasaray. Üçü Brezilya, bir Kolombiya, bir Meksikalı; yani 5 Güney Amerikalı ve altı Turco. Zaten 100’de değil, 60’da kaynıyorlardı. Dün 50’de kaynadılar. Üstelik Terim, nasıl anlatsam, pokerden, pokerciden mi örnek versem, dersem gülmeyin. Elden gelen iki ası atmış (Vedat - Ümit Karan), iki kart istemiş. Sanki kareyi bozsam da full bulurum demişti. Meksikalı ve yeni Brezilyalı gerçi babalar ligi için getirilmiş, ama ilk prova için analarımızın liginin Kocaeli’si seçilmişti. 29’da yine Felipe sağda topu kapıp, Arif’e verir gibi yapıp, bir bilekle önce sola sapıp, sonra ortaya kayması. Defansın nasıl olsa pas verir deyip durması, Brezilyalı’nın aniden vurması. 2 - 0 olmuştu bile. Ama Felipe’nin asistiyle değil, golü ile. Üstelik şutsuz denilenin şutu ile. 31. dakikada olanlarla pek kimse ilgilenmedi. Ama pozisyonu dikkatle seyredenler, bir Galatasaray gerçeğiyle bilgilendi. Volkan, Felipe’ye fena basmış, Terim’in önünde yere indirmişti. Arif de sinirlenmişti. Tam Volkan’a sulanırken ya da sulanacakken Terim, Volkan’ı okşamış, Arif de "Demek doğrusu buymuş" deyip hocasına uymuştu. Siz ne koyarsanız koyun bunun adını. Ben made in Bilgin şöyle derim: İşte made in Fatih Terim.
Tek tek pozisyonlara mı gelsem. İşte şurda pres, şurda blok vardı. Şurada da kanat bindirmeleri desem. İşte şöyle alan daralttılar, böyle bunalttılar... Bence en iyisi Ayhan’a gelsem. Hani o Ayhan değil mi Galatasaray’a verilen neredeyse "Oh be, kurtulduk" demek için. Evet o Ayhan, bu Ayhan olduğu için veya bu kadar futbol dolu olduğu için.
Şöyle bağlayalım. Hani sorarlar ya durup dururken sanki çok önemli bir şey soruyorlarmış gibi. "Bir adaya gitsen yanına üç şey alsan" falan filan. Arif’e sorsak Felipe’yi alır. Peki Felipe’ye sorsak kimi alır. O da Ayhan ve Batista’yı alır, Ada’da onlarla kalırdı. İkisi hem kendileri, hem Felipe, hem de geri kalanları için koştular. Herkes koştu, ama onlar daha fazla koştular.