KADIN'a dair...
Özellikle son yıllarda savunma sanatı oldukça ilgimi çekmeye başladı. Bir metropolde yaşamak, tek başına bir kadın olarak hayatın her anında aktif olmak, yorucu olduğu kadar korkutucu da. Ne yazıkki kadına şiddet önüne geçilemeyecek ilkellikte, artarak ve vahşileşerek devam ediyor. Alınan önlemler, artann dayanışma dernekleri, caydırıcı cezalar bir kenara dursun; özgür hissetmek için bir şeylere daha ihtiyacımız olduğunu düşünenlerdenim.
KADINların her şeyden önce kendine güvenmeleri en hassas konu belki de... Kendini sevmek, kendine değer vermek, kendine katmak, hayatın her alanında kendini geliştirmek ve var etmek akabinde salt özgüveni peşinden getiriyor zaten. Bu noktada da yaşadığımız hayatta, konfor alanımızdan uzaklaştığımız zamanlarda bir adım geride durmak yerine her zaman güçlü kadınlar olmalıyız.
****
KADINlar için bahsettiğim güç imgelerinin içeriside maddesel bir güç de yer alıyor elbetteki. İşte bu nokta beni tam olarak savunma sporlarına yönlendirdi. Derin arayışlara sürükledi. Bu arayışım esnasında tanıştığım Muay Thai Dövüşçüsü Yakup Güçlü'nün kadına yönelik gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projesi de beni oldukça etkiledi. Yakup
Ev arama süreci, ev bulma süreci ve ev taşıma aşamalarının her biri başlı başına kocaman bir iş. Hem de hepsini bir anda yapmamız gereken cinsten. Yeni bir eve yerleşmeyi, yeni hikayeler yaşamayı seviyorum. Her ev yeni bir kapı açıyor hayatımda ve her evde yaşadığım ‘anlar’, ‘anı’ olarak zihnimin en güzel köşesinde yerini alıyor.
*‘İşten çık, sokak sokak ev ara, sonrasında emlakçılarla görüş hem de ertesi gün işe git’
Ama ev arama süreci için en güzel süreç diyemeyeceğim. Ancak son dönemlerde teknolojinin hayatımıza girmesi ile hızlı, keyifli ve kolay ev bulma imkanının bize sunulması bu süreci daha kolaylaştırdı. İnternetten ev arama sürecine geçmiş olmamıza herkes gibi ben de çok seviniyorum. Geçmiş dönemlerde ev arama sürecinin oldukça sancılı olmasından ötürü bile ev değiştirmediğimi biliyorum. İstanbul’da yıllardır tek başıma yaşamama rağmen aradığım evde hangi özelliklerin olması gerektiğine hala tam karar verebilmiş değilim, sanırım deneyerek öğrenmeye devam edeceğim.
Bu sefer ev aradığım süreçte Emlakjet Ceo’su Tolga İdikat’ın kadınların konut kiralarken nelere dikkat ettiği konusu ile ilgili olarak açıklamalarına rastladım. Benim ‘gerçekten öyle’, ‘katılıyorum’
Yaşadığımız çağda güzellik hem kadın hem de erkekler için ön planda. Güzel görünmenin bu denli önemli olduğu günümüzde, estetik cerrahi de olcukça rövaçta. Ben gerekli durumlarda estetik dokunuşları onaylıyorum. Teknoloji ve tıp öylesine gelişti ki saatler içerisinde kendi bedeninizde kusurlu bulduğunuz nokta değişiyor ve olmak istediğiniz şekilde hayatınıza devam ediyorsunuz.
Benim de yıllardır kendimde değiştirmek istediğim diş ve diş etlerim için küçük çaplı bir araştırma yaptım. Hani bazı insanlar gülümsediği zaman dişleri inci gibi sıralı da olsa gözünüze bir şeyler çarpar. Bir şeyler eksik veya fazla olduğunu düşünürsünüz. Bunun sebebinin de ne olduğunu bir türlü anlayamazsınız. Gözünüzü rahatsız eder.
Ben bunun sebebinin ne olduğunu ve çözümünü kendimden yola çıkarak buldum. Pembe estetik. Yani gözünüzü rahatsız eden konu aslında dişleriniz değil diş etleriniz. Ve müdahale diş etlerinize yapılıyor.
****
Asıl konu gülümsediğimiz zaman gözüken diş etlerimizin ne kadar görünür olduğu, diş eti hizalarının bir biriyle uyumu ve bir kaç paradoks daha. Ben de kendimdeki problemin çözümünü bu bahsettiğim pembe estetikte buldum. Konuyla ilgili yine kısa bir araştırma
Geçtiğimiz günlerde sevdiğim bir psikolog arkadaşımın doğum gününe katıldım. Doğum günü sıradan bir doğum günü değildi. Spor dünyasından bir çok isim, ünlü spor psikoloğu Esra Karagöz’ün doğum günü için Mutluluğun Adresi Rehabilitasyon Merkezi’nde özel çocuklarla bir araya geldi. Çocuklar, sporcular ve misafirlerle keyifli vakitler geçirdi. Tüm gün boyunca çocukların mutluluğu yüzlerinden okunuyordu. Böylesine duyarlı olmak, küçük şeylerle büyük mutluluklar paylaşmak hepimize örnek olmalı.
Bu yıl geleneği bozmayarak 5. defa rehabilitasyon merkezinde doğum gününü kutlayan Esra Karagöz, verdiği davetle çocukları ünlü isimlerle bir araya getirerek bir sosyal sorumluluk projesine imza attı. Davetliler ve rehabilitasyon merkezindeki çocuklar, sporcularla keyifli dakikalar yaşadı. Doğum gününe Türkiye basketbol Federasyonu eski başkanı ve Türkiye milli eski basketbolcusu Harun Erdenay, Eski milli futbolcu Tanju Çolak, Eski Galatasaray ve milli takım futbolcusu Gökhan Zan, Beşiktaş yönetim kurulu üyesi Melih Aydoğdu, Galatasaray Spor Klübü basketbol takımı sponsoru Mehmet Ayan, Başakşehir Spor medya ve iletişim sorumlusu Coşkun Gülbahar, Lig radyo genel yayın yönetmeni ve spor
Müzik listelerinde bestesi kendisine ait olan “Gece gibi Gönlün” şarkısından sonra yine bestesi kendisine ait olan ve Mustafa Ceceli ile yaptığı “Mühür” şarkısıyla zirveye yerleşen genç ve başarılı şarkıcı Irmak Arıcı’yla keyifli bir röportaj gerçekleştirdim.
****
BESTELERİMİ TEK BİR ADAMA YAPTIM!
Şarkılarınızın sözü ve bestesi size ait. İlhamınızı nereden alıyorsunuz?
Şarkılarımın dinlenme oranlarından da anlaşılabileceği üzere hit diyebileceğimiz 2 şarkıyı müzik severlerle buluşturdum. Bu şarkıların sözü ve müziği bana aitti. İnsanlar bazen besteleri ne kadar zamanda yaptığımı merak ediyorlar. Aslına bakarsanız gerçekten hissettiğimde çok kısa bir zamanımı alıyor. Duygularınız derinse kaleme dökmek de bir o kadar kolay oluyor. Mühür’ü arabada büyük bir ihanet haberinden sonra dakikalar içinde yazmıştım. Bu benim için bir isyandı belki de. Yaşadıklarımı bestelerimle dışa vuruyorum. 100'ü aşkın bestem var ve hepsini tek bir adama yazdım…
Şarkılarınız kısa sürede milyonlarca dinlenmeye ulaştı ve oldukça sevildi. Şarkılarınızın bu kadar sevilmesini neye bağlıyorsunuz?
Ben hep olduğum gibi görünmek istedim. Süslü perdeler veya maskeler ardından kimseye bakmadım.
Ozan Kaya ilk single çalışması 'Rekabet'i Seyhan Müzik etiketiyle müzik severlerin beğenisine sunarak müzik dünyasına merhaba dedi.
---------
İşletme dünyasından da tanıdığımız Ozan Kaya bir bakıma müzik dünyasında ben de varım dedi. Sözü İrem Haykır, müziği İrem Haykır ve Cüneyt Yalmaz imzalı, düzenlemesini de Cüneyt Yalmaz'ın üstlendiği 'Rekabet' şarkısıyla müziğe adım atan Ozan Kaya farklı yorumu ve tarzıyla oldukça dikkat çekici bir işe imza attı. Kısa sürede de bir çok mecrada karşımıza çıkar hale geldi.
20 kişilik bir ekibin çalıştığı şarkının video klibi için bir çok ünlü isimle çalışan İrem Haykır yönetmenliğinde kamera karşısına geçti ve bana sorarsanız ortaya başarılı bir iş çıktı. Ozan Kaya "Bu yolda en büyük destekçilerim İrem Haykır Ve Seray Kaya. Herkesin yaptığını yapmayıp farklı bir iş çıkardık ortaya. Çünkü ben farklıyım, bu da benim tarzım, 'Rekabet'e hazır olsunlar!" diyerek iddiasını dile getirdi.
----------
Duygularından korkma...
Çünkü her duygu bir ihtiyaçtan doğar.
Bu yüzden bir duyguyu tanımak, aslında bir ihtiyacı bilmektir.
Neye ihtiyacı olduğunu bilmeyen, rastgele eylemlerde bulunarak, anlık reaksiyonlarla değiştiremeyeceği sonuçlar yaratıyordur hayatında.
Oysa duygular, elementlerle konuşur. Her element, bir duyguyu hatta davranışı temsil eder.
*****
Dünyanın, İstanbul’un karmaşasında insanlar “bir oltanın peşindeki balık” adeta. Bir hedef var, ne olduğu neyi neden yaptığını bilmeyen bireyler de var. Durup düşünmek, nefes almak kısaca hayatı sindirerek yaşamak günümüz insanının “bug’ı” bence. Oturup düşünmek ve bir kadehi sakince yudumlamak gerekiyor bazen...
***********************************
Ben mekanların ruhu olduğuna inananlardanım. Düşünmek istediğimde, içe dönmek istediğimde de ruhu olan mekanları tercih ederim. Sheanai’de bunlardan biri...
Yaşadığımız bu çağda her şey birbirine çok fazla benzemiyor mu? İster taklit deyin ister esinlenmek isterseniz de kolaya kaçmak… Bir yerde gördüğünü bir başka yerde de görüyorsunuz. Bir yerde popüler olan bir yiyeceği bir başka mekanda da tüketiyorsunuz. O dönem o ülkenin mutfağı popüler olduğu için o yemek tüm mekanların menüsüne bir anda ekleniyor. Sonra da lezzetsiz, özenti ve görüntüden ibaret tatlarla tanışıyoruz.
----------
Şimdi size bahsedeceğim ve benim de yeni tanıştığım şahane mekan, bu sitem ettiğim konuların fazlasıyla dışında, tamamen orijinal, taklitten uzak, kişiselleşmiş ve yaşayan bir mekan. İlmek ilmek işlenmiş deyiminin tam karşılığını bende bulan bir