Paris’te tadımlık İstanbul

Paris 2024 oyunları biterken herkesin gözü şimdiden gelecek olimpiyatlarda. 2036 yılı için Katar, Kenya, Hindistan gibi adaylar kıyasıya rekabet içinde. Biz de İstanbul House etkinliklerine gastronomi penceresinden baktık

Paris 2024 Yaz Olimpiyat Oyunları’nda yemeklerden şikâyetçi çok sporcu var. Olimpiyat köyünde sunulacak yiyeceklerle ilgili bir manifestonun ilke kararları arasında, “Çevreye duyarlı, bitki-bazlı, karbon ayak izi az, Paris’in 200 kilometre çeperinden yerel ürün kullanma, özellikle yumurta, et ve süt ürünlerini yüzde 100 Fransa’dan tedarik etme” gibi maddeler vardı. Ancak yüksek proteine ve bol karbonhidrata ihtiyaç duyan atletler, yemeklerin yetersizliğinden şikâyet etti. Altın kazanan bazı atletlerin yarış bittikten sonra kendilerine uzatılan mikrofona madalya sevinci yerine hayalini kurdukları yiyecekleri sıralaması, sosyal medyaya eğlenceli bir şekilde yansıdı. Artistik yer hareketlerinde rakibi Simone Biles’ı geride bırakarak altını kapan Brezilyalı Rebeca Andrade’nin ağzından dökülen tavuk-peynir-patates sayıklaması, kekler kurabiyeler diye devam edince herkesi güldürdü. Asya-Amerikalı jimnastikçi Suni Lee ise “Bir tas Pho için resmen aşeriyorum, belki fazla Asyalıyım ama burada hiç Pho yok!” deyince X’ten Paris’teki Vietnam restoranı önerileri yağmur gibi yağdı. Beğenilen lezzetler de yok değildi. Norveçli yüzücü Henrik Christiansen, pek çok yediğine vasat not verirken çikolatalı muffin için 10 üzerinden 11 puan verip tam 12 video birden paylaşınca viral oldu. 

2036 oyunları için aday olmayı planlayan İstanbul’un tanıtımı, İBB tarafından Paris’in Moda Müzesi Palais Galliera’da yer alan İstanbul House’da yapıldı. 7-8 Ağustos’taki davette konuklar, tek bir lokmada İstanbul’u hatırlatan lezzetler geçidi tattı. 28 yaşındaki genç Türk şef Ecem Karakuş’un hazırladığı menü, tamamen İstanbul teması üzerine kurulmuştu. Olay şöyle gelişiyor: Fransa’da yaşayan Ecem, bu yaz şefliğini yaptığı St. Rémy de Provence’taki Songes restoranda sunduğu Türk mutfağından esintiler taşıyan yaz menüsü ile çok övgü alıyor. Son çalıştığı Songes’u açan Recevoir grubu işletmeleri arasında Palais Galliera’daki Les Petites Mains restoranı da bulunuyor. Recevoir grubu, mekândaki lokantanın sahibi olarak çok yetenekli bir Türk şefimiz var diye kendisini öneriyor. Bunun üzerine Karakuş, Özyeğin Üniversitesi’nden hocası Dr. Özge Samancı’ya da sık sık danışarak İstanbul lezzetlerinden ilham alan bir menü hazırlıyor. 

İstanbul lezzetleri

Ecem Karakuş, Boğaziçi meze sofralarına gönderme yapan, lezzetleri şaşırtıcı şekilde eşleştiren, dokularla oynayan minik tabaklar hazırlamış. Zeytinyağlı yaprak sarmasını sardalye ile birleştirerek midye dolma etkisi yaratmış, ağızda eriyen lakerdayı çıtır kadayıfla süsleyerek damakta oyun yaratmış. Songes’da çok tutulan patlıcanlı börek yorumunu yoğurt ve kıpkırmızı yağ sosuyla görsel bir şölene çevirmiş. Ev sahibi Les Petites Mains’in Avustralyalı şefi Jared Phillips’in kuzu tabağına beğendi ekleyince birden yemek İstanbullu olmuş. Gerek mezelerde gerekse de tatlılarda Osmanlı mutfağında bir zamanlar çok kullanılan çiçekleri de bolca kullanmış. Tatlı olarak büyük bir cesaretle tavukgöğsü yapma macerasına bile girmiş. Kek-çay etkisini ise haşhaşlı revani üzerine koyduğu içine Rize çayı tozu koyduğu çaylı kremayla sağlamış. Gastronomi kenti Paris’te İstanbul esintileri taşıyan böyle yüz akı bir menüyle çıkmak çok önemli. Açılış töreninde olsun, Olimpiyat köyünde olsun Fransa tuhaf bir şekilde gastronomiyi tamamen ıskaladı! Fransızların aksine, beklentinin ötesinde performans sergileyerek çıtayı yükselten ve mutfak maratonu ipini başarıyla göğüsleyen Ecem Karakuş gelecekteki altın yıldızlı şef adayımız.