Son günlerde salgın hâline gelen bir lezzet var: Dubai çikolatası. Seveni de bol, korkunç bulanı da. Bu kadar gündeme gelmesinin nedeni sadece sosyal medyada viral olması mı? Peki ya tadı nasıl? Bildiğimiz fıstıklı çikolatadan farkı ne? Yoksa işin sırrı başka mı?
Bazı lezzetler belirli dönemlerde yükseliyor, moda oluyor, sonra birden hiç var olmamışçasına kayboluyor. Özellikle tatlı dünyası bu tür modalar için en uygun ortam. İçine türlü kremalar doldurulan lokma furyası böyle geldi geçti. Bazı lezzetler eski hükmünü kaybetse de gene de hâlâ varlığını koruyor, eski şöhreti baki kalmasa bile sevenleriyle yaşıyor. Bir zamanlar her yerde bulunan Trileçe böyle oldu mesela. Örnekler çoğaltılabilir. Bu tür lezzetlerin çoğu sonradan uydurma. Örneğin iyi kötü ünü bütün dünyaya yayılan San Sebastian cheese cake ve tiramisu; böyle köklü geçmişi bulunmayan, sonradan icat bir moda olan, çok değişerek de olsa bütün dünyaya yayılan parlak fikirler... Üstelik her ikisi de orijinaliyle alakası olmayacak denli farklı uygulansa da artık bütün dünyaya mâl olmuş durumda. Soğuk baklava fikri de böyle başladı, en çok direnen klasik baklavacıların bile menüsüne sonunda girdi. Bütün bu tür sonradan ortaya çıkma lezzetlerin bir kısmı kalıcı oluyor, hatta giderek dünya klasikleri arasına giriyor.
Çikolataya aş erince!
Tatlı dünyasındaki bu trend furyasına son katılan lezzet Dubai çikolatası oldu. Bu fikir Dubai’de yaşayan İngiltere-Mısır kökenli hamile bir kadının çikolataya aş ermesiyle ortaya çıkmış. Bir türlü tam aradığı tadı bulamayıp sonunda hayalindeki çikolata-tatlı arası bir lezzet ortaya çıkaran Sarah Hamouda, kendi damak tadına uygun, hem kendi için hem de ticari olarak üretmeye başlamış. Dubai adı yaratıldığı yerden geliyor ama ortaya çıkışında gerçekten Orta Doğu lezzet etkileri var. Sonrası ise biraz da sosyal medya hikâyesi! Fakat gerçek şu ki, artık pek çok çikolatacı kendi Dubai çikolatasını üretiyor, ortaya giderek farklı çeşitlemeleri çıkıyor. Peki, kalıcı olabilir mi? Öncelikle Dubai çikolatası neden bu kadar seviliyor, nedenlerine bakalım.
Fıstık-çikolata ikilisi
Dubai çikolatası, herkesin en sevdiği çikolata ve fıstık gibi iki önemli tat şampiyonunu bir araya getiriyor. Yıllar ve yıllar önce bu iki lezzeti bir araya getirmeyi akıl eden Nestlé firması olmuştu. Türkiye’de çikolatanın geçmişini araştıran Saadet Özen’e göre, ilk fıstıklı çikolata Türkiye’de değil Türkçe “Damak” adıyla İsviçre’de imal edilmişti. Avrupa’da 1933 yılında piyasaya çıkan Damak çikolatasının Türkiye’de üretilerek Türk pazarına sunulması ise 1966 yılını bulmuştu. Üstelik nice Antep fıstıklı çikolatanın da doğmasına neden oldu. Özetle fıstık-çikolata birlikteliğinin neredeyse bir asırlık bir geçmişi var.
Akışkan tatlar
Dubai çikolatasını görsel açıdan olduğu kadar damakta verdiği hisle ilgi çekici yapan bir özelliği de içindeki fıstıklı kremanın akışkanlığı. Burada son 20-30 yılda ortaya çıkıp kalıcı hâle gelen “Lava cake”, bizdeki adıyla “Çikolata şelalesi” kekini hatırlamakta yarar var. Bundan belki de 25 yıl önce Ürdün Prensi, Türkiye’ye geldiğinde birlikte bir yemek yemiştik. Hemen sonrasında Ürdün Kraliçesi olacak olan Rania, Four Seasons Sultanahmet’in o zamanki şefinin sunduğu içinden volkan gibi çikolata akan tatlıya bayılmış, tarifini istemişti. İlk kez 1980’lerde Fransa’da yapılan ve en az üç Fransız şefin “ilk ben yaptım” diye sahiplendiği bu tarif, âdeta bir sır gibi saklanıyordu, nitekim şeften de uygulanabilir bir tarif alamamıştık. Fakat tarif sır kalmadı, o kadar tuttu ki, her yerde yapılmaya başlandı; hatta zaman içinde hazır kek olarak bile piyasaya sunuldu. Bir zamanların müthiş bir şef sihirbazlığı gibi görülen içi akışkan çikolatalı mini kekler artık her ev hanımının konuklarına kolaylıkla sunacağı bir ikramlık hâle geldi.
İşin sırrı çıtır dokuda
Dubai çikolatasının asıl sırrı ne tat ne de görseli vurucu akışkan iç harcı. Asıl marifet içindeki kadayıfın çıtır dokusunda gizli. Nitekim çikolata dünyasında dokusundaki çıtırtı sayesinde büyük pazar edinen pek çok çikolata örneği var. Bunlar arasında sırasıyla İsviçre menşeli Toblerone (1909), pirinç patlaklı Amerikan Rice Krispies (1939), Ferrero Rocher (1982) gibi örnekler sayılabilir. Nitekim beyaz çikolatalı Damak Baklava da 2022 yılında baklava çıtırtısını dokusuna kattı. Dubai çikolatası ise hepsinden başka, çıtırtısı ön planda ve en çok Kilis’in meşhur Cennet çamuru tatlısına benziyor. Kökü 1950’lere dayanan ve bir zamanlar Kaymaklı kırma künefe olarak anılan tatlı, bugün coğrafi işaretli klasik bir Kilis lezzeti hâline gelmiş durumda. Kim bilir belki de Cennet çamuru içindeki künefe kadayıfının sadeyağda gevreyen çıtır dokusunun bol fıstıkla ve kaymakla hemhal olmuş hâli, Dubai çikolatasına ilham kaynağı olmuştur!