Aylin Öney Tan

Aylin Öney Tan

aylinoneytan@gmail.com

Tüm Yazıları

Türkiye’nin zeytin ve zeytincilik kültürü, artık acil koruma gerektiren bir mesele… UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras listesine “Acil koruma” ibaresiyle kaydedilen zeytinciliğimizle ilgili Koruma Eylem Planı hazırlamamız gerekiyor. Ve en önemlisi; ata mirası zeytinlerimizi geleceğe taşımak

Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı “Türkiye’de Zeytin Yetiştiriciliği ile İlgili Geleneksel Bilgi, Yöntem ve Uygulamalar” başlıklı adaylık dosyası, Afrika’da Botsvana’nın Kasane şehrinde gerçekleştirilen 18. hükümetler arası komite toplantısında 5 Aralık 2023 tarihinde kabul edildi.  Dosya içeriğinde sadece zeytin ve zeytinyağı üretimi ele alınmıyor, aynı zamanda zeytin hasat zamanı geleneksel kutlamaları ve ritüelleri ve buna bağlı kültürel miras da ele alınıyor. UNESCO listesine “Acil Koruma Gerektiren” ibaresiyle kayıt olunca Türkiye tarafından bir “Koruma Eylem Planı” hazırlanması gerekiyor. Bu doğrultuda Bakanlık tarafından tüm paydaşları bir araya getiren bir çalıştay düzenlenecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürü Selim Terzi bu çalıştaya ilgili topluluklar, kişiler, sivil toplum kuruluşları, enstitüler, üniversiteler ve özel sektör temsilcilerini davet etmeyi planladıklarını söylüyor. Gündeme getirilecek konular arasında zeytinciliğin sosyokültürel yönü, halk takvimi kullanımı, kuşaktan kuşağa bilgi ve beceri aktarımı, zeytinciliğin ekonomik önem taşıyan bir zirai faaliyet olmasının ötesinde sosyal ve kültürel miras olarak yaşatılmasının önemi de yer alıyor.

Haberin Devamı

Ata mirası zeytine acil koruma

Zeytinin hikâyesini anlatalım

Zeytinlerimizi özellikle yurt dışı piyasaya sunmak için pazarlamakta en önemli unsurlardan biri de hikâyesini anlatmakta. Dünyanın en eski zeytinyağı işliklerinden biri Urla’da Klazomenai’de bulundu ve tekrar canlandırılarak müze hâline getirildi. Halk kültürümüzde zeytine dair pek çok gelenek ve ritüel var. Geleneksel mutfağımızdaki zeytinyağlı kategorisi, Türkiye’ye özgü, vegan bir mutfak alternatifi oluşturuluyor. Bu kültürümüzü daha derin araştırmamız ve farklı zeytinyağlarımızın farklı yemeklerle uyumunu irdelememiz gerekiyor.

Haberin Devamı

Slow Food Ölmez Ağaç Topluluğu sözcüsü Alen Mevlat ise üretici sorunlarına dikkati çekiyor: İklim krizinden piyasa koşullarına kadar pek çok etken karşısında üreticilerin kırılganlığına işaret ederek, zeytinin sosyoekolojik bir olgu ve on binlerce ailenin geçim kaynağı olarak görülmesi gerektiğini vurguluyor.

Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Başkanı Mustafa Tan, “Zeytin çeşitlerimiz çok zengin, onları kaybedersek hikâyemizi kaybederiz” diyor. Geçmişte sırf daha çok verim rekoltesi yüksek diye Gemlik türü zeytin her bölgeye dikilmişti. Son yıllarda yabancı menşeli zeytinler de dikilmeye başlandı. Ancak her ağaç, her iklim ve toprakta aynı sonucu vermiyor. Türkiye’deki zeytincilik ancak yerli türlere ağırlık verilmesiyle yükselebilir. Zeytin ağacının ana vatanı olarak elimizde en az 90 çeşit bu topraklara özgü zeytin çeşidi var. Bu zengin çeşitlilik eşi bulunmaz bir hazine. Ata mirası zeytinlerimizi korumak birincil derecede önemli!

Haberin Devamı

Ata mirası zeytine acil koruma

Üç ana hedef

Bilindiği gibi bu tür koruma çalışmalarının temelini koruma eylem planları oluşturuyor. Eylem planı hazırlık sürecinde paydaşların bir araya gelip kendi açılarından görüşlerini sunmaları ve planlamaların tarafların görüşleri gözetilerek yapılması son derece önemli. Bakanlık tarafından kayıtla birlikte hazırlanması gereken Koruma Eylem Planı’na göre üç ana hedef öngörülüyor:

Unsurun yaşatıldığı bölgelerde zeytinlikler ve zeytin ağaçlarının korunması ve iyileştirilmesi;

Geleneksel bilgi, yöntem, teknik ve uygulamaların envanterinin çıkarılması, arşivlenmesi, korunması, muhafazası ve aktarımının sürdürülmesi yoluyla unsurun yaşayabilirliğini sağlamak;

Unsur ve somut olmayan kültürel miras hakkında farkındalığın artırılması.

Lezzet kardeşliği

Zeytin konusunu irdelerken görüşüne başvurduğumuz pek çok taraf ve uzman, yerel zeytin türlerinin çeşitliliğine, özgün özelliklerine, zeytinciliğimizin değerini hak ettiği yere getirmek için yapılması gerekenlere dikkati çekiyor.  Kısaca özetlemek gerekirse kaliteyi artırmak için öncelikle kendi zeytinlerimizi iyi tanımak gerekiyor.

Her bölgenin kendi iklim koşullarına ve toprak yapısına uyum sağlamış yerli çeşitler var. Bunların kendilerine has lezzet profilleri var. İtalya’da ünlü Gambero Rosso zeytinyağı panelisti olan duyu analisti Elvan Uysal Bottoni, yerli çeşitleri İtalya’daki benzerlerini kıyaslıyor. Örneğin İtalyan Leccino türü ile İzmir’in Erkence zeytini arasında bir lezzet kardeşliği var. Milas Memecik zeytini AB’de coğrafi işaret almış tek çeşidimiz. Dağlık ve ovalık alanlarda farklı sonuçlar veriyor. Doğru zamanda, doğru hasat ve doğru sıkım ile üstün lezzet profilleri yakalamak mümkün.