Arılar dünyayı birleştirir

47. Apimondia Kongresi İstanbul’da “Arılar Dünyayı Birleştirir” sloganı ile buluştu. Bal çok önemli bir gıda, sevmeseniz bile sakın bal olmazsa da olur demeyin, arı olmazsa biz de olmayız.

Her yıl başka bir ülkede toplanan Apimondia Uluslararası Arıcılık Kongresi, İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlendi. Bu yıl 47. kez bir araya gelen organizasyon dünya çapındaki arıcılık kooperatiflerini, üreticileri, sivil toplum örgütlerini, bilim insanlarını, uzmanları ve araştırmacı kamu kurum ve kuruluşlarını bir araya getiriyor. Apimondia İstanbul’a ilk kez 45. toplantısı için 2017 yılında gelmişti.  Türkiye’de ikinci kez buluşması Türkiye arıcılığının geleceği açısından önemli, çünkü kongrede sürdürülebilir arıcılık konuları ağırlıkta. Türkiye’deki yöresel farklı bal türlerinin dünyaca tanınması sağlanacak. Özellikle de dünyadaki en büyük üreticisinin Türkiye olduğu çam balı ve geleceği mercek altına alınacak. Ayrıca tüm dünyada bir sorun haline gelen bal sahteciliğine karşı Türkiye’de geliştirilen analiz yöntemleri de dünya çapında duyurulmuş olacak. 

Kongrede ele alınan konular çok geniş bir yelpaze sunuyor. Öncelikle arıcılığın sürdürülebilirliği ve verimliliği üzerine yapılan araştırmalar masaya yatırılıyor. Kırsal kalkınmada arıcılığın oynayabileceği rol irdeleniyor. Bu çerçevede arıcılık ekonomisi, kırsal kalkınma için arıcılık, arıcılık teknolojisi ve kalitesi gibi başlıklar dikkat çekici. Sürdürülebilirlik konusunda ise kaybolmaya yüz tutan arı cinslerinin korunması, arı biyolojisi ve sağlığı, tozlaşma ve arı florası gibi konular var. Elbette herkesin ilgisini giderek daha çok çeken apiterapi, arı ürünleri ve balın sağlık üzerine etkileri ön plana çıkıyor. Örneğin kongrenin Platin sponsoru olan Balparmak Ar-Ge Merkezi tarafından yürütülen çam balının potansiyel sağlık faydaları üzerine yapılan çalışmalar ilk kez Apimondia’da dünya çapında uzmanların önünde duyurulacak.

Bal sahteciliğiyle mücadelede önemli bir kalem olarak ön plana çıkıyor, buna karşı geliştirilen yöntemler tartışılıyor. Bu konu sadece tüketiciyi korumak için değil gerçek bal üreten arıcıları da korumak için çok önemli. Bala eklenen bitki bazlı şuruplar testlerde tespit edilemeyebiliyor. Testler geliştirildikçe piyasaya yeni bitki bazlı şuruplar sürülüyor. Son olarak esmer pirinç şurubu testleri atlatabiliyordu. Rengi nedeniyle balı çok andıran bu şurup Türkiye’de geliştirilen bir analiz yöntemi ile tespit edilebilir hale geldi.

Arı kovanı gibi çalışıyor

Kongrenin oldukça teknik ve bilimsel ağırlıklı olmasına karşın aynı zamanda balcıların buluşma arenası olduğunu da söyleyebiliriz. Fuar alanında tüm katılımcı şirket ve ülkelerden üreticilerin ballarını tatmak, bire bir bağlantı kurmak mümkün. İskandinav ülkelerinden İran’a, Güney Amerika’dan Asya’ya, Balkanlardan Afrika’ya kadar her coğrafyadan gelen ballar da tadılabilecek. Hiç beklenmedik coğrafyalardan beklenmedik bal örnekleri çıkabiliyor. Örneğin bu yıl Libya’dan efsane lezzette ballar vardı. Deyim yerindeyse “arı vız vız vız” gibi işleyen bir ortam, bir yanda üreticiler ve balları, diğer yanda araştırmacılar ve bilim insanlarının hararetli tartışmaları, sektördeki yeniliklerin sunulduğu konuşmalar, paneller, özetle arı kovanı gibi işleyen bir kongre. Ek olarak organizasyonun çalışma grupları var. Bölgesel çalışma grupları Avrupa, Asya, Afrika, Amerika ve Okyanusya gibi bölgelere ayrılıyor ama asıl önemlisi onun alt çalışma grupları. Örneğin Api-Turizm bal rotaları üzerinde çalışıyor, başka bir komisyon yok olma tehlikesindeki arı türlerini araştırıyor, GDO ürünlerin arıcılık üzerine etkilerini bir başka komisyon çalışıyor, bal yarışmalarının uluslararası yönetmeliklere sahip olması da çalışma konuları arasında. Özetle Apimondia arı kovanı gibi çalışıyor, katılımcıları arının geleceği için bal gibi tatlı bir gelecek kurgulamaya çalışıyor.