Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türk popunun kara koyunluğunu hiç kimseye kaptırmamak kaderi Yıldız Tilbe’nin. Herkesin hata yapma, saçmalama, çark etme hakkı var, onun yok. Hafızasız toplumumuz bir onun gaflarını unutmuyor. Ne özrü kabul görüyor, ne pişmanlığı.

Turkcell’in 14 Şubat reklamında oynadığı için linç edilmekte şu sıra. “Çare Yıldız Tilbe’de” reklamı için “Bu ırkçı kadını nasıl oynatırsınız?” şeklinde topa tutulan Turkcell sitesinden kaldırdı reklamı. Açıklama yapılmadığı için henüz, sebebini bilmiyoruz
ama sosyal medyada kopan kıyamet olabilir.

Haberin Devamı

Tabii ki korkunç şeylerdi 2014 yılında Twitter’dan yazdıkları. “Hitler az bile yapmış” yenilip yutulacak cümle değil. Ama Yıldız Tilbe de her şeye rağmen ırkçı ilan edilecek insan değil. Bence özellikle geceleri uzak durmasında sayısız fayda olan Twitter hesabından kontrolsüzce salladığı için oluyor ne oluyorsa. Bir dolu anlamlı anlamsız, Mars’tan mı nereden attığı belli olmayan cümle sıralıyor. Bu olayda da İsrail’e kızıyor Gazze’de olan biten için, sapla samanı karıştırıp ağzına geleni sıralıyor.

Evet, ne olursa olsun Hitler gelememeliydi ağzına, kabul. Gösterilen tepkiler de yerindeydi gayet. Türk Musevi Cemaati nefret söylemi nedeniyle yargılansın isterken de haklıydı.

Ama aradan iki yıl geçmiş, bu insan kendisini yanlış ifade ettiğini söylemiş, özrünü dilemiş. Ne olması gerekiyor başka, müziği mi bıraksın? Aynı zamanda İsmail Türüt’e elinden tutup Kürtçe Caney Caney’de halay çektiren, “Kürt müsünüz?” diye soran muhabire “Zoruna mı gitti?” diye cevap veren deli bozuk Yıldız Tilbe bu. Hâlâ şarkıları bu milletin yüreğine en çok dokunanlar arasında yer alıyor. Hiç mi kredisi yok?

Serdar Ortaç ekranda depresyondan kurtulmanın hallerini anlatırken kimse “Ahmet Kaya’ya çatal bıçak atan insanı niye oynatıyorsunuz?” diye sormuyor. Neden bütün tepkilerimizden orantısızca Yıldız Tilbe nasibini alıyor?

Canan Karatay’ın karizması

Topluca bir hobimiz var, Canan Karatay’ın açığını yakalamak. Dolandırıldı diye bir zil takıp oynamadığımız kaldı. Lahmacun yerken gördük, sahtekâr ilan ettik. Bize ekmek, pilav, makarna yemeyin diyor, kendisi lahmacunu götürüyordu.

Haberin Devamı

Neyse ki dün Ayşe Arman’ın sorularını cevaplayarak kendini savunmuş, “Ben hiçbir zaman lahmacun yemeyin demedim ki” diye. Her zamanki matrak üslubuyla “Karizmayı çizdiren ben değilim, yıllardır söylediklerimi okumayıp ahkâm kesenler” demiş.

Çünkü kitaplarını okusak bileceğimiz gibi lahmacun içinde et ve sebze barındırdığı ve hamuru ince olduğu için düşük glisemik endeksli bir gıda. Karatay’ın bütün sistemi de glisemik endeks üzerine kurulu olduğundan yasaklılar listesinde değil.

Evet, Canan Karatay bugüne kadar duymadığımız, iddialı cümleler kuran bir doktor ve çok da eğlenceli konuştuğu için televizyon programlarının gözbebeği. Ama kitaplarını okuduğunuzda ciddi şekilde bilgileniyor ve benim gibi denediğinizde de minnettar kalıyorsunuz. Artık kan şekeriniz size oyun oynamadığı için açlık duygusu, mide kazınması neydi unutuyorsunuz, üstelik kendinizi enerjik hissediyorsunuz. Olay “Sekiz yumurta yiyin, pirzolaya yüklenin, ekmeği ağzınıza sürmeyin”le özetlenecek gibi değil, kolaya kaçmak o.

Haberin Devamı

Alışık olmadığımız, farklı şeyler söyleyen herkese yaptığımız gibi tu kaka edip tökezleyerek ezberlerimizi haklı çıkaracağı anı kollamaktansa önce ne dediğini tam olarak öğrenmeye çalışsak... Yoksa sahiden çizilen bir karizma varsa o dışarıdan atıp tutanınki oluyor.