Bir toplumda bir şey ne kadar eksikse onun lafı o kadar çok ediliyor sanırım. “Küçükleri sevmek” deyip çocukların canına okumak, “büyüklere saygı”dan söz edip yaşını başını almış insanlara hayat hakkı tanımamak bunun başta gelen göstergeleri.
Kaç hafta oldu bu koronavirüs belası kendini göstereli, gözümüzün önünde kaç ülke aynı aşamalardan geçti, film izler gibi izledik, asla ders almadık. Her tür gösterge bize evden çıkmamamızın hem kendimiz hem çevremiz hem de tanımadığımız binlerce insan için faydalı, gerekli, hatta şart olduğunu söylüyor, biz hala parklara bahçelere yayılıyoruz, ev gezmelerine gidiyoruz.
Şu Türkçe alt yazıyla dolaşan videoda İtalyan belediye başkanının haykırarak isyan ettiği gibi ne zaman bu kadar komşu sever olduk, anlamak mümkün değil. Kendimizce karar veriyoruz ki bizde zaten virüs falan olmaz, son derece steril, tanıdığımız arkadaşlarımızda da yoktur, dolayısıyla birbirimize gidip gelebiliriz. Ama bir yandan da kızgınız, niye başkaları geziniyor? Bu hastalık hep onlar yüzünden yayılıyor, otursalar ya evlerinde.
Şimdi mesela faturayı 65 yaş üstüne kestik, rahatladık. Sanki İçişleri Bakanlığı’nın 65 yaş üstüne ve KOAH, astım, karaciğer / akciğer kronik hastalarına getirdiği sokağa çıkma yasağının sebebi onları korumak değil virüsün bu insanlar tarafından taşınıyor oluşu. Onlar evlerinde kalınca konu kapanacak, biz gene fink atmaya devam edebileceğiz.
O kadar da kaba ve sevimsiz bir üslup kullanılıyor ki, büyüklere saygıyı falan geçtim, asgari nezaket kuralları bile devreden çıktı. Sosyal medya zaten “Alt tarafı yaşlıların bir kısmını öldürecek bir virüs için bu ne tantana?”cılardan geçilmiyordu, şimdi bir de “Oturun evinizde bizim de sağlığımızı tehlikeye atmayın”a evrildi iş. Üstelik sadece adı sanı belirsiz sosyal medya kullanıcıları olsa bunları diyenler bir derece. Bir haber sitesinin attığı başlığa bakın mesela: “Bankta oturan dayılara oturmasınlar diye su attılar”. Devamı da şöyle: “Uyarıları dikkate almayanlara vatandaş uyarısı”. Olay Isparta’da gerçekleşmiş, videoda iki adam bankta oturuyor, önlerinden vızır vızır insan geçiyor, ama yukarıdan bir pencereden doğrudan onların üzerine su torbası atılıyor. Neden? Çünkü tahminen 65 yaşın üstündeler. “Vatandaş kendi önlemini almak zorunda kaldı” diyor haber sitesi. Gördüğünüz gibi bir “dayılar” var, bir de “vatandaş”. Dayılar virüs saçtığı için vatandaş tepkili.
Hakikaten bir mesele bu kadar yanlış anlaşılabilir ve bu kadar tehlikeli yerlere çekilebilir. Herhalde devamında Ukrayna’da metroda öksüren adama yaptıkları gibi meydan dayağı gelecek. Birinin kafasına su torbası atabiliyorsan bu da uzak değil demektir.
Ne diyelim, çok geç olmadan kendi sorumluluğumuzu alsak, başkalarını da düşünsek diyeceğim ama bu manzaralardan sonra pek umudum yok, razıyım, bari sadece kendimizin ve - varsa - sevdiklerimizin selameti için evlerimizde kalsak. Sorun 65 yaş üstünün sorunu değil, onların polisliğini yapmak bizi kurtarmayacak.Olan insanlığımıza oluyor, toparlanamayacak yerlere doğru gidiyor.