Nasıl oluyor sahiden merak ediyorum, aile olmak içlerinden birinin her türlü rezilliğini hoş görmeyi, ona kılıflar uydurup suçu başka birinin üstüne atmayı beraberinde getiren bir paket mi illa? Adamın biri otobüste gördüğü bir kadının arkasından inip onu evine kadar takip ediyorsa, kapının önünde kıstırıp taciz ediyorsa, bağırması üzerine korkup kaçıyor ama kameralarda görüntüsü kalıyor ve bu sayede yakalanıyorsa o adamın ana babasının yapacağı “Biz ne biçim evlat yetiştirmişiz?” diye kendilerini sorgulamak olabilir en fazla. Karısının payına da kendi eş seçiminden ötürü hayıflanmak düşebilir. Onun adına utanmak, öfkelenmek, ayıplamak da diğer seçenekler. Nasıl oluyor da iş tacize uğrayan kadına saldırma noktasına gelebiliyor? “Benim oğlum / yeğenim / kocam yapmaz” diyemezsin, kamera görüntülerinde suratı var, yapmış açıkça. Ne olabilir böyle bir utancı aklamaya çalışmanın sebebi? Muhtemelen bunu bir ‘utanç vesilesinden’ saymamak, erkekliğin gereklerinden kabul etmek.
Aralık ayında Ankara’da evinin önünde tacize uğrayan, kendisine saldıran adamı kamera görüntüleri ve sosyal medya paylaşımları sayesinde yakalatan üniversite öğrencisi kadının bir de mahkemede saldırganın ailesi tarafından taciz edildiğini Milliyet’te Gökçer Tahincioğlu’nun haberinden okuduk. Duruşma salonunun çıkışında, adliye polisi ve çevik kuvvetin huzurunda kadının üzerine yürüyüp “Böyle o... gibi giyinirsen tabii başına bunlar gelir” demişler, diyebilmişler bunu. Ve haklarında işlem falan yapılmamış. Polis duymamış, görmemiş, bilmiyor.
Tutuklu yargılanan evli ve bir çocuk babası sanık karakolda “Rezil oldum” diye ağlamış iddiaya göre ama görüldüğü gibi rezil falan olduğu yok, ailesi dimdik arkasında. Taciz sebebi konusunda da tam bir fikir birliği içindeler. “Mini etekli görünce tahrik oldum, kendimi kaybettim. Bir anlık gafletle suçu işledim” demiş savunmasında.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu avukatı Rüya İnanır “Amacımız bu zihniyetle mücadele etmek” diyor. İyi güzel de bir kadın karakola gidip şikayetçi olduğunda “Kaç milyonluk şehirde nasıl bulacağız?” diye geri gönderiliyorsa, “Mini etek gördüm kendimi kaybettim” diyen adam anlayışla karşılanıyorsa, adamın ailesi polisin gözü önünde mağdura saldırabiliyorsa nasıl mücadele edilebilir ki bu zihniyetle?
Önce polisin şikâyetçi kadınlara kulak vermesi, sonra mahkemelerin “Ama efendim mini etek, şort, dekolte” diye ağzını açan adamı susturması gerekiyor. Yok böyle bir hafifletici sebep, yeter. “Onu giymişti, bunu giymişti” diyenin cezasını ağırlaştırmak lazım bence aksine. Kendine hâkim olamayan, bunu da doğal bulup, sebeplerle açıklamaya kalkışan insanların sokakta dolaşması herkes için tehlikeli. Ne bileceğiz ne zaman şeytana uyacak, bir anlık gafletle ne yapacak?
Bakınız aynı gün gazetelerde bir köpeğe tecavüz eden 82 yaşındaki adamın haberi var. “Nefsime yenildim” diyor o da. Bunu hangi kılık kıyafet, yan bakış, göz süzüş, sokağa çıkma saatiyle meşrulaştırmaya çalışacaksınız?