Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Paris’te silahlı IŞİD saldırısında ölen polis memuru Xavier Jugele’nin sevgilisinin anma törenindeki konuşmasını üst üste izledim. O kadar etkileyiciydi ki.

Önce şunu netleştirelim; Etienne Cardiles, Xavier Jugele’nin erkek arkadaşı. Partneri. Bizde konuşmaya yer veren birkaç kaynağın düzelttiği gibi ‘ev arkadaşı’ değil.

Kendileri belli ki sevgi dolu ve herkes tarafından bilinen, açık ve saygın bir beraberlik yaşamışlar. Valilikte düzenlenen, bütün devlet erkânının hazır bulunduğu törende sevgilisi olarak çıkıp uğurlama konuşması yapıyor, herhalde onu ‘düzeltmek’ size düşmemiş.

Haberin Devamı

Öyle sade, süssüz püssüz ve güçlü bir konuşma ki. “Xavier, salı sabahı her günkü gibi işe gitmek üzere evden çıktım, sen henüz uyuyordun” diye başlıyor; “Akşam eve döndüğümde sensizdim”.

“Bir kültür ve neşe adamıydın” diye tanımlıyor sevgilisini. Sinema ve müzik en büyük tutkularıymış: “Güneşli bir ağustos gününde beş seans üst üste sinemaya gitme fikri seni korkutmazdı. Tabii ki orijinal dilinde, çünkü İngilizceni kusursuz hale getirmeyi kafana koymuştun. Bazen bir sanatçının bütün turnesini takip eder, aynı konseri defalarca izlerdin. Celine Dion yıldızındı. Zazie, Madonna, Britney Spears camlarımızı zangırdatırdı. Tiyatro seni bütün canlılığıyla yaşadığın başka dünyalara götürürdü.

Aşk ve hoşgörünün tek hâkimi olduğu, neşe ve kahkahadan ibaret bir hayat...”

Haberi aldığında aklına ilk gelen, daha önce yine Paris’teki vahşi 13 Kasım saldırılarında karısını kaybeden acılı kocanın o bilge ve iyileştirici cümlesi olmuş: “Nefretime sahip olamayacaksınız”. “Nefret hissetmiyorum, çünkü o duygunun seninle uzakta yakından alakası yok” diyor, “Halka hizmet, başkalarına yardım etmek, onları korumak senin eğitiminin ve inancının bir parçasıydı. Hoşgörü, diyalog ve sabır en önemli silahlarındı.”

Hani arada “Sözün bittiği yer” diyoruz ya, burası da bence sözün başladığı yer.

Bu tip durumlarda daha çok öfke, intikam, nefret sözcüklerinin uçuşmasına alışığız çünkü. Nefretin nefreti doğurmasına, bedelin hiç suçu olmayan başkalarına ödetilmesine. Politikacıların da tam bu damardan beslenerek oylarını artırmasına. Bütün dünyada yükselen yabancı düşmanlığının başka kazananı var mı?

Haberin Devamı

Oysa işte oyunu bozmak mümkün. Senden yapman bekleneni yapmamak, acıdan kin doğurmamak, duygunu “lanetlemeden” ifade edip ölümü değil yaşamı kutsamak da olabiliyor. Sözden başlamak gerekiyor değişmeye.

Elleriniz kırılsın!

Gerçekten bazı durumları akıl, mantık, sağduyu çerçevesinde değerlendirip anlamlandırmak mümkün olmuyor.

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde altı tane yunus kurşunlanarak öldürülmüş! Balıkçılar tarafından. Niye? Onların ağlarına takılan balıkları yiyorlarmış.

Kuş türleriyle ilgili çalışmalar yapan Bülent Ecevit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Sözen silah seslerini duyup olayı görüntülemiş ve suç duyurusunda bulunmuş da haklarında soruşturma açılmış. Bir sonuç çıkmasını umalım.

Yunusu silahla vurarak öldürmek... Sahiden akıl alır gibi değil.

Sen hayatını denizden kazanan insansın, nasıl olur oradaki canlılara karşı bu kadar gaddar, acımasız, saygısız olabilirsin?

Haberin Devamı

Senin değil onun alanı orası. O senin ‘avına’ göz dikmiyor, sensin onun besinine el koyan.

İnsanın bu bitmeyen hırsı, kendini her şeyin sahibi sanan kibri getirecek dünyanın sonunu.