Bu ikisinin üst üste gelmesi öyle garip bir tesadüf ki. Hani desen ki “İş hayatındaki, özellikle de dizi sektöründeki cinsiyet ayrımcılığını bir örnekle açıkla”, ancak bu kadar denk gelir.
Bir dizide bir erkek başrol oyuncusu 19 yaşında bir kostüm asistanını taciz ettiği iddiasıyla gündeme gelmişti yaz başında. Benzerlerinin sürekli tekrarlandığını ama her seferinde sümen altı edildiğini gayet iyi bildiğimiz olaylardan biriydi. Bu sefer ezber bozulmuştu çünkü kadın tarafı kendisine düşen dilsiz rolünü oynamayı reddetmiş, ortaya çıkıp şikâyetçi olmuştu. Bu “ortaya çıkma”nın kendi anlayışlarında ne anlama geldiğini görmek için, bakınız söz konusu aktörün cümleleri: “On yıl sonra adı google’a yazıldığında bu haber çıkacak, kim evlenir bu kızla artık?”
Açıkça görüldüğü üzere, her kesimde kadına düşen böyle bir şey yaşadığında susup oturmaktı, isteği dışında öpülmüşse ne olmuştu yani? Bunu dillendirmesi halinde utanç kendi hanesine yazılırdı ve Allah korusun, ‘onu alacak’ koca bulamazdı.
İlginç bir şekilde genç kadının bu yazılı olmayan kuralları tanımayıp şikâyetçi olması arkasında yoğun bir destek buldu, dizinin çalışanları ortak bildiri yayınladılar, sektör emekçilerinden “Yetti artık” sesleri yükseldi, yapımcı Fatih Aksoy ise savcının dava açması halinde başrol oyuncusuyla yollarını ayıracaklarını açıkladı. Bütün bunların üstüne yaz girdi ve geldik bugüne.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturmada müşteki Ş.’nin, şikâyetçi olduğu Talat Bulut’un, şahitlerin ifadeleri alındı ve dava açmaya yetecek delil elde edilemediği gerekçesiyle takipsizlik kararı verildi. Olayların yaşandığı “Yasak Elma” dizisi de yoluna Talat Bulut ile devam edeceğini açıkladı. Davasında genç set çalışanının arkasında olduklarını ifade eden diğer oyuncuların ne tutum alacağını henüz bilmiyoruz.
Öte yandan, aynı günlerde bir başka dizide, üç sezondur devam eden “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz”da enteresan bir gelişme yaşandı: Oktay Kaynarca ile başrolleri paylaşan, Meryem karakteriyle çok da sevilen Deniz Çakır diziden çıkarıldı. Yapımcı Raci Şaşmaz’ın kararının arkasında Çakır’ın “özel hayatı” olduğu yazıldı, çizildi.
Ben merak ediyorum: Sette kimseyi rahatsız mı ediyormuş? Asistanları tenhada öpmeye mi kalkışıyormuş? Çok iyi bildiğimiz bazı erkek oyuncular gibi sete alkollü gelip çalışanlara hakaret mi ediyormuş, ne yapıyormuş?
Hayır. Gecelerde alkollü görüntüleniyormuş, dekolteli fotoğraflar paylaşıyormuş vesaire. Akşamları bir yerde fotoğrafı çekilirken bardağını saklamıyormuş, bir başka deyişle.
Erkek oyuncuların değil özel hayatlarında, sette yaptıkları bile hoş görülsün, kadın oyuncuların attığı adıma karışılsın, ne âlâ bir düzen. Fatih Aksoy Milliyet’ten Özay Şendir’e açıklamalarda bulunmuş, “Savcı böyle karar vermiş. Ne yapayım, mahkeme mi kurayım?” diye soruyor. Acaba Deniz Çakır için mahkeme mi kuruldu da apar topar gayet de başarılı giden bir diziden çıkarılıverdi? Bu çifte standartların sonu hiç mi gelmeyecek?