Artık taksi ya da Uber konusunda bir şey yazmak istemedikçe, diyeceğimizi dedik zannettikçe, dehşet artarak devam ediyor. Mesela güpegündüz İstanbul sokaklarında çekilmiş şöyle bir video izleyebiliyoruz: Bir taksi durmuş, şoför arka koltuktaki kadını bacaklarından tutmuş tekme tokat arabasından indiriyor.
Daha sonra öğreniyoruz ki genç kadın yolda yürümekteyken laf atmış şoför, aralarında tartışma çıkmış, kadın polise şikâyet etmek için arka koltuğun kenarına oturmuşken araç hareket etmiş, şoför kadına kafa ve yumruk atmış, bu tür ‘sıradan’ olaylar.
Şoför yakalanmış ertesi gün. Uyuşturucu bulundurma, kullanma, mala zarar verme ve mühür kırma suçundan kayıtları var kendisinin. Ve bizim canımız ona emanet. Tenha bir sokakta karşılaşmak istemeyeceğin adamın arabasına binip güven içinde bir yerden bir yere gitmemiz bekleniyor.
İkinci cep telefonu kaydı İstanbul Esenkent Akbatı’dan, gene bir gündüz vakti. Bu kez kabadayı taksicilerin karşısında Uber şoförü var. Belli ki takip edip sıkıştırmışlar, “Ne kaçıyon?” diye üzerine yürümekteler ki arkadaşları zaten görseniz, canını seven kaçar.
Sonra söylediklerini aktarmaya terbiyem müsaade etse gazete ceza yer, upuzun bir ‘biiip’ sesi düşünün. Araya da “Buraya gelmeyeceksiniz demiyor muyuz biz size, bak canınızı almayayım” gibi “Öldürürüz seni burada” gibi küfür içermeyen, ölüm içeren tehditler serpiştirin. Konuşmayı “Sisteme yaz; de ki beni bir daha buraya göndermeyin, benim anamı...” şeklinde bağlayın. Karşılarında da dünya kibarı bir adam, “Tamam abi” diyerek kurtulmaya çalışıyor.
Gerçekten yeter ama artık. Tehdit, kaba kuvvet, zorbalık daha ne kadar cezasız kalacak? Bunun emekle falan açıklanacak tarafı yok, bu mu kafanızdaki ‘emekçi’ profili? Biz bu tip adamların kullandığı araçlara binmekten korkuyoruz, onların direksiyon salladığı yollarda can güvenliğimizden endişeliyiz. Konu Uber konusu olmaktan çoktan çıktı, birisi - başta kendi her yolu mubah gören birlikleri olmak üzere - taksici terörüne bir dur desin.
Günün güzel haberi
Öfkenin, şiddetin, nefretin kol gezdiği, insanların birbirinin gırtlağını sıkmaya yer aradığı ve rahatça da bulduğu bir iklimde akıl ve ruh sağlığımızı korumak için sığındığımız şeyler var ya; iyi insanlar, iç ısıtan haberler, ben bu köşeye başladığımda mutlaka her gün onlardan birine yer vermeye çalışırdım. Sonra itiraf etmeliyim ki diğerlerinden onlara yer kalmadı. Fakat bugünden itibaren gene olabildiğince ruhumuza iyi gelecek bir habere yer açmaya çalışacağım.
Mesela, dün sosyal medyayı sallayan ‘mendilci teyzeler’ bugünün gülümseme sebebi değil de ne? Mekân İstiklal Caddesi, arkada bir müzik grubu tatlı tatlı caz çalıyor ve birden kadraja giren üç kadın -sokaklarda mendil satan üç kadın- müziğin ritmine uyup dans etmeye başlıyorlar. İzlemediyseniz hemen bulup izleyin. İnsan bir sürü derde, tasaya rağmen sadece o sabah sağlıklı uyandığı için mutlu olabilir, bundan önemli bir şey yok hayatta, neşenizi kimseye kaptırmayın.