Bu kez zarafet kazansa
Ekonomik darboğazların en çok kültür ve sanatı vurduğunu bilerek elimizde kalanlara gözümüz gibi baktığımız bir dönemde, haftaya kalp kıran bir haberle başladık: !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin yaratıcıları Serra Ciliv ve Pelin Turgut ‘!f dostları’na bir veda mektubu yollamıştı. Mail yoluyla elbette ama hem üsluplarındaki zarafetin yarattığı ‘nostalji’ duygusundan hem de sona eren on yedi yıla ilk gününden beri tanıklık etmiş olmaktan, bende mektup etkisi yarattı.
“Eğer bu mesajı okuyorsanız, !f istanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin kurucuları ve direktörleri olarak geçirdiğimiz son on yedi yıl içinde yollarımız kesişmiş; fikirlerinizle, işbirliğinizle ve tabii dostluğunuzla !f’in !f olmasına büyük destek vermişsiniz demektir” diye başlıyordu mektup. Kimseyi suçlamadan, nezaketle veda ve teşekkür ediyordu.
Adı Beyoğlu AFM Fitaş olan salonda “AFM Bağımsız Film Festivali” olarak başladığı güne gitti aklım, 2002 imiş demek. Bu kadar uzun ömürlü olacağını, İstiklal’de tek sinemadan Türkiye’nin üç büyük kentine yayılacağını, !f2 adıyla doğurup Adıyaman’dan Batman’a, Kastamonu’dan Diyarbakır’a 33 şehirde 50’den fazla noktada eş zamanlı film gösterimleri yapacağını, uluslararası yarışmalara, Sundance Enstitüsü ile ortak Senaryo Lab’ine, Yeni Film Fonu’na ulaşacağını tahmin etmek mümkün değilmiş.
Henüz yirmilerinde iki kadının ellerinde, onlarla birlikte, gözümüzün önünde büyüyüp serpilmiş. Ciliv ile Turgut’un dediği gibi “güçlü bir anlam dünyası yaratmış”.
Peki, şimdi ne oluyor? “!f markasının yasal hak sahibi CGV Mars Entertainment Group’un yeni yönetiminin kararı ile” direktörlükleri sona eriyor. Sebep? Söylenmiyor. On yedi yılda alınan yola bakılırsa “Hiçbir başarı cezasız kalmaz” diye açıklamak mümkün. Ve tabii cezalandırılan en çok festivalin seyircisi.
Normal şartlarda 18. festivalin şubat ayında hayata geçirilebilmesi için programın şu anda oluşturuluyor olması lazımdı. Halbuki daha kime emanet edileceği bile belli değil. Hatta devam edip etmeyeceği de meçhuldü ama CGV Mars Entertainment Group’tan yapılan açıklamada “Geçtiğimiz yıllarda festivalin organize edilmesinde hizmet aldığımız” (evet, bir festivali sıfırdan yaratıp on yedi yıl sürdürmeye verdikleri ad bu) NETFİLM Prodüksiyon ile yeni dönemde yolların ayrılmasına karar verilmiştir. Ancak bu !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’mizin sonlandırılması anlamına kesinlikle gelmemektedir” deniyor.
Gerçekten devam edecek mi, edecekse nasıl edecek, açıklamada geçen “yepyeni sürprizler” nelerdir, zaman gösterecek. Ama yılların birikimini, tutkusunu, heyecanını taşıyan ekip olmadan !f’in aynı festival olamayacağını tahmin etmek zor değil. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin bir şirkete ait olarak değil, bir ulusal ve uluslararası değer olarak korunması gerekliliğinin altını çizen ve “kurucuları arasında Serra Ciliv ve Pelin Turgut’un da yer alacağı bir vakıf ya da derneğe devredilmesini” talep eden bir imza kampanyası başlatıldı bile. Bir mucize olsa da bu sefer zarafet kazansa, emek kazansa, umut kazansa.
