Her Shakespeare oyunu sahneleyen tiyatro insanından duyarız; Shakespeare’in
Eğer tek bir Shakespeare oyunu izleyip hangi evrensellik ve ölümsüzlükten söz edildiğini bir hamlede görmek istiyorsanız, bir ‘kolaj’dan çok daha ötesi, Shakespeare metinlerinin yapıbozum tekniğiyle yeniden kurgulanıp bambaşka bir kılıkla sunulması olan ‘Şizo Şeyks’i kaçırmayın derim.
Yiğit Sertdemir, İstanbul Tiyatro Festivali için hazırladığı, şimdi de Kumbaracı 50’de devam eden Altıdan Sonra Tiyatro yapımı ‘Şizo Şeyks’i “Düne bugüne, aşka, iktidara, hırsa, ihanete, kadere, zamana ve çökeyazan şu koca dünyaya koca bir nazire denemesi” diye tanımlıyor; “Muktedirlerin, soytarıların, âşıkların, harislerin tek bünyedeki savaşı. Kahkahanın acıttığı bir seyirlik... Bir saydırma ve sayıklama hali.”
Farklı çevirilerden parçalar
Oyun, kim idüğü belirsiz kahramanımız Şizo’nun perdede izlediği bir filme sızıvermesiyle başlıyor. Filmde Civan Canova’nın oynadığı adamın sesine kaptırıyor kendini: “Bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin?”... Can Yücel usulü “Olmak ya da olmamak...” Oyunda Shakespeare metinlerinin farklı çevirilerinden parçalar kullanılmış. Aynı tirada 12 ayrı oyundan alıntı sığabilmiş mesela.
Bir hamlede filmin içine giren Şizo, kendisini irili ufaklı karton kolilerle dolu bir depoda tek başına buluyor. Sonra görünmeyen dostu soytarı peyda oluyor yanında; yalnızlığının tek yoldaşı ki onu da sonunda kendi elleriyle yok ediyor. Ve perdede zuhur eden sureti SanalŞizo’nunu yönlendirmesiyle önlenemeyen yükselişi başlıyor.
“Ne istiyorsun benden?” diye soruyor, SanalŞizo’da cevap hazır: “Tatlı bak, güzel konuş, yakıştır vefasızlığı kendine. Öyle giydir ki kötülüğü, iyiliğin habercisi sansın gören. Yüreğinde kara leke olsa da, alnın akmış gibi dur.”
Hazırcevap Şizo
Şizo, SanalŞizo’nun direktiflerini izliyor. Çok da iyi belliyor dersini. “Onur”dan mı söz edeceğiz mesela: “Onur kulağıma, ‘ileri’ diyor.’ İyi de tam ilerlerken, bu defa da ‘geri!’ derse; o zaman ne olacak? Onur, kırık bacağı yerine takabilir mi? Takamaz. Kopan kolu yapıştırabilir mi? Yapıştıramaz. Ağrıyan yarayı ağrıtmayabilir mi? Hayır. Onurun doktorluğu filan yok yani. Neymiş onur o halde? Bir kelime. Ne yani bu onur? Hava.”
Ya da “vicdan” mı dediniz, cevap hazır: “Vicdan ürkek yapıyor insanı. Bir şey çalamazsın, suçlar; küfredemezsin, susturur; komşunun karısı ile yatamazsın, yakalar. Bir gün bulduğum bir kese altını geri verdirdi bana. İyi yaşamak isteyen bir insan, kendine güvenir sadece, vicdansız yaşamaya çalışır.”
Savaş? “Bence savaş gibisi yok. Barışa hiç benzemez! Bacakları açılır insanın, kulaklarının pası gider, duyuları keskinleşir. Barışsa tam tamına felçtir, miskinlik, uyuşukluk, sağırlık, uyku, hissizliktir.”
Böyle böyle emin adımlarla zirveye oturuyor oturmasına da, zirve de tenha, dönüp geldik mi gene başladığımız yere? Hani yalnızlıklaydı ilk kavgası?
İlk sahnelendiğinde “izlemesi zor” denilmiş, ‘Şizo Şeyks’ için. Zaman zaman yolunuzu kaybettiğiniz oluyor, doğru. Ama eğer tamamen bırakırsanız o ‘sayıklamalar’ içindeki Şizo’ya kendinizi, o zaten elinizden tutup labirentler arasında dörtnala dolaştırıyor sizi. Candan Seda Balaban’ın her karaktere bürünüp Şizo’ya eşlik eden kolilerden oluşan sahne tasarımı, Kerem Çetinel’in en çarpıcı anların etkisini ikiye katlayan ışık tasarımı, Burçak Çöllü’nün müzik ve ses tasarımıyla bu yolculuk göz alıcı bir şölene dönüşüyor.
Oyunun hem yöneteni hem oyuncusu Yiğit Sertdemir ise dört dörtlük bir rehber. Sinem Özlek ile beraber oluşturdukları metin o kadar ustaca dokunuyor ki hayata dair en can alıcı noktalara, zaman zaman ipin ucunu kaçırsanız da, yakaladığınız an bir kez daha şapka çıkarıyorsunuz, en renklisinden bir soytarı şapkası!
‘Şizo Şeyks’/Altıdan Sonra Tiyatro
Yazan: William Shakespeare, Metin: Yiğit Sertdemir, Sinem Özlek, Uyarlayan ve Yöneten: Yiğit Sertdemir, Dramaturji: Sinem Özlek, Koreografi: Senem Oluz, Dekor ve Kostüm Tasarımı: Candan Seda Balaban, Işık Tasarımı: Kerem Çetinel, Müzik ve Ses Tasarımı: Burçak Çöllü, Yardımcı Yönetmen: Şebnem Köstem, Teknik Tasarım: İhsan Dehmen, Oynayan: Yiğit Sertdemir
Film Ekibi Oynayanlar: Civan Canova, Funda Eryiğit, Emir Çubukçu, Emir Tekin, Eyüp Çelik, Yönetmenler: Boran Güney, Erhan Yürük, Görüntü Yönetmeni: Meryem Yavuz, Yapımcılar: Yaman Birman, Funda Alp, Prodüksiyon Amiri: Tolga Acar, Sanat Yönetmeni: Nezihe Ateş