Aslı Pelit

Aslı Pelit

-

Tüm Yazıları

2014’e Brezilya ne kadar hazır olabilecek bilinmez ama bir gerçek var ki samba ritmleri ve güler yüzlü halkı sayesinde futbol dolu harika günler geçirmememiz imkansız gibi...

Olağanüstü şehirden olağanüstü anlar

Uçağım bir kez daha beyaz kumlu plajların ve tropik bitkilerle kaplı tepeciklerin üzerinden inişe geçerken “Şanslı bir insanım gerçekten” dedim kendi kendime. Birçok insanın ölmeden önce bir kere görebilmek istediği Rio de Janeiro’ya bir kez daha gelmek iş için bile olsa güzeldi. Hele bir de işimin dünyanın en önemli futbol konferansına katılmak olması tüm yorgunluğu unutturacaktı. Futbol oynamak için doğduklarını düşündüren Brezilyalı starları yakından tanımak ve Dünya Kupası’na doğru yapılan hazırlıkları yakından görebilmek gibisi yok, hele hele mekan Rio olunca!

Soccerex: Futbol karnavalı
Dünya Kupası’na iki yıldan az zaman kalmasına rağmen gözle görülür bir şekilde geriden gelen hazırlıklara rağmen uluslararası şirketlerin çoğunluğunu oluşturuğu kalabalık bir grup Soccerex Fuarı’na yoğun ilgi gösterdiler. Meşhur Copacabana plajına rekor sürede (Soccerex Brezilyalı bir organizasyon olmadığı için her şeyin yolunda gitmesi kulağıma gelen ilk Brezilya eleştirisiydi) kurulan fuar merkezinde yapılan açılışta konuşan FIFA’nın iki numaralı adamı Jerome Valcke sene başında Brezilya’yı oldukça ağır eleştirdiği için ‘Acaba ne diyecek?’ diye bekliyordu herkes. 12 şehri içine alan gezisinin ardından konuşan Valcke altyapı anlamında Brezilya’nın eksiklerine dikkat çekti. Yarısının bitmesi gerekirken statların yapımlarının hâlâ devam edilmesi ve beklenen 500 bin turist için yatak kapasitesi olmaması Valcke’nin eleştirenlere sessiz kalmasına yetti mi bilmem ama Porto Alegre’nin 45 bin kişilik stadyumuna rağmen sadece 17 bin yatak kapasitesi olduğunu duyunca 2014’te bizleri bekleyen kaosu düşünerek ben bayağı endişelenmeye başladım.

Brezilya’ya Dünya Kupası için yapım veya onarım altında olan 12 stadyumdan altı tanesinin 2013’te yapılacak olan Konfederasyon Kupası öncesinde bitmesi gerekirken ünlü Maracana stadyumunun bile tamirinin aylardır durdurulmuş olması birçok kişi için endişe yaratıyor.
Konferansa katılan Brezilyalılar ise belki de son dakikada her şeyin bir şekilde çözüldüğünü görerek büyüdükleri için daha rahattılar. Bebeto’dan Ronaldo’ya, Zico’dan Deco’ya fuarda gördüğüm hiçbir futbolcu bu konuda yorum yapmadı zaten. Hemen hemen hepsi Brezilya’nın vaktinde hazır olacağını belirten demeçler verdiler.
Maracana’da maça gittiğimde bana bir hikaye anlatmışlardı: Brezilya 1950 Dünya Kupası için yaptırdığı Maracana’yı zamanında bitirememişti, bazı tribünler yarım yamalak sıvanarak maçlar yapılmıştı. O zamanlar herhalde FIFA ve Valcke gibiler kontrol etmiyordu tabii hazırlıkları! Ne demişler, tarih tekerrürden ibarettir.

Copacabana’ya Türkiye çıkartması
Valcke’nin yorumları moralleri biraz yıprattı ama açılış gecesi Türk Futbol Federasyonu’nun düzenlediği kokteyl herkesin neşesini yerine getirdi. 2013 yılında ülkemizde yapılacak olan U-20 DK’nı tanıtmak için Soccerex’e katılan Federasyon heyeti tek kelime ile katılımcıları büyüleyen bir tanıtım yaptı gerek açılış gerekse fuar boyunca. İlk günden itibaren katıldığım panellerden anladığım kadarı ile biz 2014 DK’sına çok daha iyi bir ev sahipliği yapacak düzeyde bir altyapıya sahibiz. Eminim ki 2013’te dışarıdan gelip görenler de benimle aynı fikirde olacaktır. Belki bizler Futbol Oynamak İçin* doğmadık ama ev sahipliğinde elimize su dökecek ülke herhalde azdır!
Belki de bu yüzden Brezilya Büyükelçimizin anlattığı gibi geçtiğimiz üç yıl boyunca iki ülke arasındaki ticari ilişkiler giderek güçlenmekte.
Bu yeni oluşum sayesinde iki ülke ekonomisine de katkıda bulunacak projeler artmakta, bunların arasında en önemlisi de Brezilya hükümetinin toplu konut yapımı konusunda Türkiye ile çalışmayı ciddi olarak değerlendiriyor olması.

Rio’nun tadı damağımızda kaldı
Bu kadar hareketli bir haftayı leziz mutfağı ile tanınan Rio yemeklerini tatmadan tamamlayamazdım! Fuar merkezinin tam altındaki balık pazarında Atlantik Okyanusu’ndan çıkan aklınıza gelebilecek her tür deniz mahsülünü bulabiliyor olmak, bu ürünleri enfes birer yemeğe dönüştüren hamarat Afrika ve Avrupa kökenli aşçıların ellerinden unutamayacağımız lezzetleri denememe sebep oluyor. Uzun masaüstü sohbetler eşliğinde hemen hemen her carioca (Rio şehrinde yaşayanlara verilen isim) mükemmele yakın vücutlarının genetik bir şans ya da estetik
cerrahi harikası olduğunu düşündüren zengin bir yeme-içme kültürüne sahipler.
Rio’da en basitinden sahilde plastik bardakların içinde sunulan açai (Amazonlarda yetişen yüksek oranda antioksidant bir meyve) sorbeleri yoğun çalışma temposu sırasında hayat kurtarırken eğer
bir gün yolunuz Rio’ya düşerse geleneksel olarak cumartesi günleri yapılan Afrika kökenli kölelerin yemeği feijoada’yı da denemenizi tavsiye ederim. Vakti zamananında toprak sahiplerinin yediklerinden artanlar (ineğin kulağı, artmış bir sucuk parçası, bir parça kemikli et) siyah kuru fasulyeyle pişirilerek yanına portakal dilimleri ve ıspanak yapraklar katılarak pilav yanında servis edilen bu tabiri caizse en Brezilyalı yemek ise Copacabana Plajı’nda tesadüfen keşfettiğimiz minicik bir yerde canlı bossa nova eşliğinde kısmet oldu!
2014’e Brezilya ne kadar hazır olabilecek bilinmez ama bir gerçek
var ki o da ne olursa olsun birkaç caiprinha, samba ritmleri ve güler
yüzlü halkı sayesinde futbol dolu harika günler geçirmememiz imkansız gibi görünüyor.
* Brezilya milli takım formasının sırtında yazıyor bu: Nacidos para jogar futebol.

Haberin Devamı

Olağanüstü şehirden olağanüstü anlar

Haberin Devamı

Olağanüstü şehirden olağanüstü anlar

Haberin Devamı

Yıldırım Demirören Rio de Jenerio’da Türkiye Futbol Federasyonu standında Brezilya formasıyla...

Olağanüstü şehirden olağanüstü anlar