Aslı Öktener

Aslı Öktener

asli.oktener@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ülkemiz geçtiğimiz hafta tam bir kabus yaşadı. 1 günde 47 orman yangını çıktı.

Bolu'daki yangın, şiddetli rüzgar sebebiyle 30 kilometrelik alanı etkiledi. İzmir’de 4 günde yaşanan 249 orman yangınında 4 bin 300 hektar alan; Manisa Gördes’te ise 270 bin dönüm alanda 6 gün süren yangında Karayakup Mahallesi kül oldu. 

Köylülerin anlatımıyla, “Kimse bir şey yapamamış, herkes seyretmişti…”

Tıpkı İzmir Yamanlar Dağı’ndaki yangında olduğu gibi…

O kabus gibi gecede bölgeye gittiğimde insanoğlunun doğa karşısındaki çaresizliğine bir kez daha tanıklık ettim.

Haberin Devamı

Havada küller uçuşurken polis, itfaiye araçları oradan oraya telaşla koşuyor; dışarıda duman kokusundan nefes almak neredeyse imkansız hale gelmişken karanlığın içinde kollarını kavuşturmuş bekleyen bölge sakinleri ağaçları, canlıları büyük bir hızla yok edip geçen metrelerce yükseklikteki alevleri dehşetle izliyordu.

İnsan o film karesini andıran manzarayı gördüğünde yaşananların gerçekliğinden şüpheye düşüyordu. 

Çünkü doğanın dengesini yıllar süren sorumsuzlukla, bile isteye kendi ellerimizle bozduğumuza inanmak istemiyorduk.

Ardından “sabotaj” iddiaları gündeme gelmekte gecikmedi. Uzmanların günlerce yaptığı “Kuru hava ve düşük neme dikkat. Ormanlarda ateş yakmayın!!” uyarılarına rağmen sanki bu ülkede 3 piknikçinin ya da 1 definecinin koca İzmir’i yakması imkansızmış (!) gibi…

Milliyet Gazetesi olarak bizler de yaz başından bu yana sürdürdüğümüz kampanyamızla tam da buna yani “insan eliyle çıkan yangınlara ve alınması gereken önlemlere” dikkat çekmeye çalıştık.  

Urla ve Manisa’nın ardından etkinliğin üçüncü ayağını Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın ev sahipliğinde Marmaris’te gerçekleştirdik. 

Peki, seyirci mi kalacaksınız

Başkan Aras, o buluşmada aslında olayı çok güzel özetledi; “Bizim vatandaşımız sadece anı yaşıyor. O mangalı, o anızı yakıyor, o sigarayı içiyor; keyfini sürüyor ve gerisini, olabilecekleri maalesef düşünmüyor…” 

Etkinlikte Yangın Ekoloji Uzmanı Tuncay Neyişçi’nin, “Ormanlarda rüzgar perdeleri oluşturmalı, servi ağaçları dikmeli, yol kenarlarındaki ince kuru yanıcıları temizlemeliyiz. Orman yangınlarına karşı kaç yerde uyarı levhası var?” sözleri üzerine ise Aras, yol kenarlarındaki tabela eksikliğinin hızla giderilmesi talimatı verdi.

Haberin Devamı

O an -belki ufak bir adım gibi görünebilir ama- doğa için, geleceğimiz için ne denli önemli bir iş yaptığımızı bir kez daha gördük. 

Olanlara seyirci kalmak yerine, “iklimleri bilerek bozuyorlar”, “bunların hepsi sabotaj” iddialarını bir an önce bir kenara bırakıp, en çok da fosil yakıtlarla bile isteye tahrip ettiğimiz doğaya daha fazla zarar vermemek için neler yapmalıyız hep birlikte düşünmeliyiz.

Güneş ve rüzgar enerjisinden daha çok yararlanmalı, birilerini, bir şeyleri beklemeden harekete geçmeli; önce evlerimizde sonra da iş yeri ve kamusal alanlarda alacağımız önlemlerle misafiri olduğumuz doğaya verdiğimiz zararı azaltmalıyız.