"Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir" demiş Efesli filozof Herakleitos. Nitekim yaşamımız boyunca bizler de gözlüyoruz, gerek toplumsal bazda gerekse dünya genelinde meydana gelen değişimleri. Gerçi bazı değişimler özde değil de görünürde oluşuyor, bazıları da olumsuz yönde gelişiyor ama… Neticede süregelen bir değişim içinde olunduğu kesin.
Nasıl ki ekran düzeni de kendi çapında bu değişim sürecini yaşamakta. Yönetmenlerin, senaristlerin sık sık değişmesi bir yana, dizilerin biri gidiyor biri geliyor… Bu değişim merakı o denli arttı ki, sera ürünleri sayesinde mevsimlik sebze-meyve kavramının ortadan kalkması gibi, sürekli ekrana sürülen yeni yapımlar yüzünden de sezon kavramının önemi ve dahi heyecanı kalmadı izleyicide.
Ara tatil yaratıp, ardından yeni bir sezona başlıyormuşçasına proje üretkenliği sergileyen kanallar ünlü isimlerin kadrolarında yer aldığı dizileri izleyici karşısına çıkartmak için birbirleriyle kıyasıya bir yarışa tutuştular adeta. Fakat devreye giren her yeni işin büyük beklentileri karşılayacak performansı sağlayamayacağı da bir gerçek. Dolayısıyla mevcut dizi tablosunda değişim yaratmaya niyetlenirken, projeleri ince eleyip sık dokumak şart. Biz de bu yaklaşım doğrultusunda yayına girmek için sıralarını bekleyen yapımları incelemeyi sürdürüyoruz. Bugünkü incelememiz de Kanal D’nin ‘Yüzleşme’sini kapsamakta.
MASAL’IN GERÇEKLERİYLE ‘YÜZLEŞME’…
Ekrana gelmeden isim değiştirmek, dizilerin başarı kaygısının artmasıyla birlikte gittikçe yaygınlaşıyor. Nasıl ki ‘Masal Çiçeği’ olarak yola çıkan proje de bu modaya uyanlardan oldu. Oyuncu kadrosunu; Uğur Yücel (Fikret), Hande Doğandemir (Masal), Engin Öztürk (Ömer), Yiğit Kirazcı (Levent), Zeynep Eronat (Songül), Yeşim Ceren Bozoğlu (Zümrüt), Şerif Sezer (Bibi), Mesut Akusta (Battal), Macit Koper (Halil), Durul Bazan (Yako), Gülsim Ali (Ayşegül), Darda Yasir Yenal (Yüzbaşı Gökhan), Gözde Çığacı (Seda), Müfit Kayacan (Selim), Yeşim Gül (Seher) gibi ünlü isimlerden oluşturan dizi Kanal D izleyicisiyle buluşmaya hazırlanırken ‘Yüzleşme’ye dönüşüverdi.
Doğruyu söylemek gerekirse dizinin bu yeni adını eskisinden çok tuttum. Zira ilk duyurulan isim, belirtilen genel hikâyenin özüyle pek bağlantılı değildi. Suç ve sır üstüne yaratılan, merak uyandırıcı bir dramadan ziyade ayakları yere basmayan, abartılı sevgi pıtırcıklarının uçuştuğu romantik komedi türünü akla getiriyordu. Dolayısıyla ilk bölüm fragmanı yayınlanan ve buluşma için gün sayan dizinin ‘Masal Çiçeği’nden ‘Yüzleşme’ye dönüşümü iyi olmuş diyorum ilk etapta. Peki ya Masal’ın gerçekleriyle ‘Yüzleşme’de bulacaklarımız? Tanıtımlar üstünden bakalım kısaca.
Çiçek yetiştiriciliği ve esans üreticiliği ile ünlü Kalender kasabasında geçecek olan hikâye, yıllar boyu saklanan büyük sırların üstüne kurulu. Senaryosu, suç-aşk dengesini başarıyla kurabilen Altuğ Küçük tarafından yaratılan dizide bu büyük sırların açığa çıkma sürecinin tetikleyicisi de Masal karakteri.
Tanıtımlardan anladığımız kadarıyla dizinin esrarengiz karakteri olarak ‘Bir gecede hayatını elinden alanlarla yüzleşme' intikamcılığında karşımıza çıkacak. O, Gonca iken kopartıldığı kasabaya Masal kimliğiyle son perdeyi oynamak için dönerken yalnız değil kuşkusuz. Ömer de geçmişle yüzleşip sevdiğinden kalanlara sahip çıkmak için yol alacak kasabaya doğru. Bu ‘Yüzleşme’nin diğer ayağındaysa görüp de söyleyemediklerinin acısını içinde taşıyan Levent ve kayıp kızının yokluğunda kavrulan Fikret bulunacak. Tabii bu üç erkeğin ortak noktası, Gonca yani intikam için mezarından geri dönen Masal! Anlayacağınız dizide yükün büyük kısmı Masal'ın omuzlarında. Bu karakterin ayakları ne kadar sağlam basarsa dizi de o denli güç kazanacak. Yanı sıra 15 yıldır saklanan sırlar açığa çıkarken yaşanacakların da alt yapısının kuvvetli olması şart. Dahası bu sıraların arasında aşkın da büyük bir yer tutacağı muhakkak. O nedenle aşk ve intikam eşit dozda verilmeli derim.
SONUÇTA; Masal’ın acı gerçeklerinden gelişip intikamcılık rüzgârıyla harlanacak bir ateş topu gibi duruyor, Altuğ Küçük imzalı ‘Yüzleşme’nin içeriği!
Hal böyleyken T Company’nin kurucularından Bülent Turgut’un yapımcılığını üstlendiği, yönetmen koltuğunda Ömer Faruk Sorak’ın ve Burak Arlıel’in oturduğu ‘Yüzleşme’nin umut verdiğini, Kanal D’nin yüzünü güldürebileceğini söylemek mümkün. Tabii izleyicinin aksi yönde sürpriz yapması da öyle!
Ancak gerçek şu ki birinci bölüm fragmanıyla ilgi uyandırmayı başaran bu ateş topunun ekrana çıktığında izleyiciyi ne derece yakacağı, öykünün nasıl yorumlanıp yansıtılacağına yani izleyicinin çatışmacılık dürtülerini tatmin gücüne… Akışın hızlı bir tempoda yol alıp anlatım dilinin algılara uygun düşmesine… Ve rakip kıyımına uğramamak için doğru gün seçimine bağlı olacak büyük ölçüde. Zira hikâyenin genel çerçevesi şu aşamada ilgi çekici görünmekte ve her biri kendini başka yapımlarda ispatlamış olan oyuncuların gücü de bilinmekte.
Merakla beklediğim ‘Yüzleşme’nin barındıracağı klişelere rağmen sıradanlığı aşma potansiyeline sahip olduğu düşüncesiyle ‘‘Bundan iyisi Şam’da kayısı’’ diyerek ve hayal kırıklığı yaşamama umuduyla bol şans dileyerek koyalım noktayı.
Anibal GÜLEROĞLU