Hafta sonları ekranları parselleyen yarışmalar, dizileri geride bırakırken kendi aralarında da kıyasıya çekişmekteler.
Bomba gibi bir başlangıçla ekranlara yeni soluk getirip başarıyı yakalayan ‘Ben Bilmem Eşim Bilir’, yaz boyu yerleştiği üst sıraları ‘Yetenek Sizsiniz’e kaptırsa bile rakibini yakın markaja almış durumda.
Yarışma-eğlence dalında, Show TV’nin ‘En Büyük Show’u ne yazık ki bu yarışta hak ettiği ilgiyi görmüş değil. Lakin izleyiciden yana geri kalan şova RTÜK ilgisi oldukça fazla. Hakan Akkaya, Çağla Şikel ve İvana Sert’in sunduğu, ‘En Büyük Show’, ortadan ikiye kesilen insan ve ters makas maketi üzerinde duran manken görüntüsü nedeniyle 130 bin 960 TL ceza yedi. Yapılan şovların korkutuculuğu ve geç vakte bırakılan ‘palyaço’ gösterisini izlemeye teşvik edilen çocukların bunları görmesinin kaçınılmazlığı, cezanın gerekçesi.
En âlem yarışma
Hafta sonu yarışma kıyası yapmak için ekranın karşısına geçtiğimizde dizilere, filmlere dalıp reyting canavarına dönüşen yarışmaları unutmakla hata ettiğimizi gördük. Her biri başka bir âlem.
İlker Ayrık’ın müthiş performansıyla beğeni toplayan ‘Ben Bilmem Eşim Bilir’de yok, yok! Stüdyoda mangal keyfi, hanımlarla beylerin bilek güreşi, ‘eşini her tür zıplatan’ yarışmacı ve niceleri. İlginç oyunlar icat edip yollayana, bulduğu oyunun yayınlanmaya değer görülmesi halinde, yarışmacı olma fırsatı tanınması ve İlker Ayrık’ın teatral sunumu da cabası.
İçeriğinden dolayı takdire değil de cezaya layık görülen ‘En Büyük Show’ ise özellikle akrobasi gösterilerindeki inanılmaz denge ve kas güçleriyle dikkat çekici. Uzun çalışmaların ve emeğin ürünü olan bu dünya çapındaki şovlarda sergilenen yeteneklerle ‘Yetenek Sizsiniz’dekilere bin bastığı kesin. Buna rağmen ‘En Büyük Show’un daha az cazip gelmesi, sunumunda yeterli şamatanın yapılmadığından olsa gerek!
Kendilerine has özellikleriyle izleyici kitlesi edinen eğlencelik yarışmaların en âlemi, arayı hızla açan, ‘Yetenek Sizsiniz’. İşin sırrı, Merve Büyüksaraç’la davası saman alevi gibi parlayıp sönen Acun’da ve kerameti kentinden menkul jüride.
Herkes yapar da…
Yeteneklilerin azlığına karşın yeteneksiz yeteneklerin çokça boy gösterip şans aradığı yarışmada, sabır testine dönüşen yarışmacılar kadar jürinin yaptıkları da değme komedilere taş çıkarmakta.
Neyse ki, bu hengâmede Hülya Avşar yok yok Safinaz(!) Hanım ile Alp Kırşan’ın müthiş ‘Gangnam Style’ dansını kaçırmadık.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon bile, dünyanın en ünlü Kore vatandaşı unvanını elinden alan, hemşerisi Güney Koreli rap şarkıcısı Parc Jae-Sang'ı (PSY) ile küçük bir ‘Gangnam Style’ şovu yapar da bizim büyük yetenek şovunun en ünlüsü bundan geri kalır mı? Kalmaz tabi.
Gerçi Atilla Taş, Beyazıt Öztürk, Esra Erol ve Saba Tümer'in ardından biraz geç oldu ama zararın neresinden dönülse kârdır.
Nitekim Altın Portakal’daki ‘Derin Düşünce’ filmine yönelik yaklaşımıyla jüri başkanlığının nasıl yapıldığını göstererek adını festival tarihimize altın harflerle yazdıran Avşar, bu kârı haneye yazdırmak için biçilmiş kaftan.
‘Yine bir şeyler yapmaya çalıştım be abi’diyerek, sahnede yerini alıp badi badi tarzında sergilediği ‘Gangnam Style’ dansıyla yarışmacılığa özenmesi ‘Yetenek Sizsiniz’ dedirtmez de ne dedirtir?
Kızı, ‘Annem kafayı yemiş’ dedi mi bilmiyoruz ama Alp Kırşan eşliğinde sergilenen bu ‘Gangnam Style’ çabası ve ayrıca Sergen’in takdir ettiği(!) kol kısaltma özel yeteneği, yarışmacıların her yaptığında yetenek gören Avşar’ın şov yeteneğinin ispatı. O sondaki kalça kıvırma olmasa…
Eski kotlara yeni hayat verme projesini sunan Hollandalı yarışmacıda, Ozan’da ve pek çoklarında yetenek göremeyip haklı olarak itiraz eden Sergen’in Avşar ağırlıklı jüri şova katılımı, yandan yandan… Salonun temposu doğrultusunda oy veren ve böylece yarışacak yetenek(!) kontenjanını dolduran Acun’un ‘Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla’ misali laf koymalarıysa, her şakanın yarısı ciddidir felsefesini düşündürtecek türden.
Çocuklar büyüklere yem olmamalı!
Gayet başarılı bir Türkçeleştirmeyle ‘Kankam Style’ yaratılmasına da sahne olan ‘Yetenek Sizsiniz’de buraya kadar her şey iyi güzel. Şov uğruna, jürinin tüm gereksizlikleri, abartıları da mubah diyeceğiz. ‘Survivor’ yazınca bile alkış yalakalığı yapanlara onay vermesek de amenna.
Ancak şirinlikten başka bir yetenekleri olmadığı halde, küçücük çocukların sahneye çıkartılıp büyüklerin eğlencesine malzeme edilmesini sorgulamamak mümkün değil.
Gelecekte iyi bir müzisyen olacağın belli, denilen çocukların sadece ‘misafir’ edilmesi bana göre yetenek yarışmasına prim yaptırmanın bir başka kolaycılığı! Buna ihtiyaç var mı? Sürüsüne bereket kolaycı yeteneklerin kafalarına göre takılıp yeteneksizlik sergileyerek hakiki yetenekleri gölgede bıraktığı, jürinin de gönlünce takıldığı ‘Yetenek Sizsiniz’de yok!
Hem zaten ekran başındakiler nasılsa gerçek yetenekler için değil, jüri şovları için program izlemekte. Bu ise ‘Yetenek Sizsiniz’de gani gani. Oylamaya bile tabi tutulmayan çocuklara hiç gerek yok yani.
Anibal GÜLEROĞLU