Her ne kadar üzüntü yaratsa da, bitişlerle dolu hayat… Zira yaşamın dengesi, gidişler ve gelişler üstüne kurulmuş. Nasıl ki, ‘Biri gittiğinde, bir başkası gelmek üzere olduğu içindir’ der ünlü yazar Paulo Coelho… Birinin gitmesi lazımdır ki, bir başkası onun boşalttığı yeri doldurmak üzere gelsin. Dolayısıyla varoluşlar kadar yok oluşlar da yaşamın gereklerinden.
Öte yandan bu gerçek ve gereklilik dizi dünyası için de geçerli. Her final, bir başka dizinin yaşam şansı demek! Gelen, gideni aratır mı? O ayrı bir konu ama yenilerin kendilerine gün bulabilmeleri için mutlak surette mevcut yapımlar arasından bazılarının noktalanması şart. Bu noktalanma ister kalıcı olsun isterse sezon arası mola, nihayetinde birinin ekrana çıkabilmesi bir diğerinin ekrandan inmesiyle olmakta.
Nitekim bir sezonun daha sonuna yaklaşırken ekranlar da yeni yapımlara gebe. Farklı projeler kanallarını seçip varlık gösterme derdinde. Hiç kuşkusuz bunlar arasında ölü doğumlar da olacaktır, kısa sürede ölüp giden de çıkacaktır. Tabii yaz dizisi olarak izleyicinin kucağına bırakılıp reytingle beslenerek yeni sezonda varlığını sürdürmeyi başaranları da göreceğiz.
Anlayacağınız insanların sağlıklı yaşam formülünü eksiksiz yerine getirerek uzun süre dünyadaki varlığını korumayı başarması gibi… Yeni diziler de ekranda kalıcı olmak için gereken ayrıntıları eksiksiz yerine getirdikleri takdirde diğerlerinin arasından sıyrılmayı becerecekler. Bundan dolayı doğumları yaklaşan yapımların öz eleştiride bulunup son kontrollerini yapmaları oldukça önemli bir husus! Nasıl ki ben de yakında başlayacak dizilere ön değerlendirme yapmayı her zaman gerekli görmüşümdür.
Gerçek şu ki, 2018 yılı boyunca ekrana gelmesi planlanan pek çok dizi ismi geldi gündeme. İzleyiciyle buluşup kısa sürede ömürlerini doldurarak sırasını savanlar da oldu, ‘Yuvamdaki Düşman’ misali… Büyük bütçeler ve umutlar bağlanarak hayal kırıklığıyla göçüp gidenler de çıktı, ‘Mehmed: Bir Cihan Fatihi’ gibi! Final yapacak olan ‘Vatanım Sensin’in yerine yeni sezonda ‘Selanik 1920 Destanı’nın adı geçerken FOX’ta, kanalın el değiştirdiği sene başında gündeme gelen ‘Rumi’ dizisinin hayata geçirilip geçirilmeyeceği sorusu da akıllarda.
FOX, Mevlana’nın yaşamından bir kesiti gerçekten ekrana taşıyacak mı, bekleyip göreceğiz derken, kanalın yaz ekranında ‘Şimdi Susmak Zamanı’ denecek bir ihtimal.
Ayrıca unutulmaya yüz tutan kültürel değerlerimizi hatırlatıp aynı zamanda güldürmeyi hedefleyen ‘Kocaman Ailem’ var. ATV’nin yeni bombası olarak gündemde. Çekimlerine başlanılan yapım, yaz dizisi olarak ilgi çekecek mi bakacağız.
Velhasıl 2018 yılı içinde ‘Avcı’sından, ‘Oğul’una… ‘Can Kırıkları’ndan, ‘Bir Zamanlar Çukurova’ya… Türlü çeşit projenin adı anıldı, anılmakta. Lakin duyurusu yapılıp kanalın sitesinde varlık göstermediği sürece (ki, bazen bu bile yeterli olmayabiliyor) itibar etmiyoruz bunlara. Dolayısıyla yakında ekranda boy gösterecek iki yapım üstünde duracağız bu yazıda… ‘Nefes Nefese’ ve ‘4N1K’!
‘NEFES NEFESE’ FARK YARATIR MI?
Uğur Yücel’in başrol ve yönetmen konumunda yer aldığı ‘Nefes Nefese’, uzun süredir adı anılmakla birlikte yayın akışına çıkmayan dizilerden… Esasında şimdiye dek ekrandaki yoğunluk arasına girmemesinin, dizinin hayrına olduğu da bir gerçek. Zira en iddialı işler bile savrulup gitti bu dizi bolluğunda. Dolayısıyla ‘Nefes Nefese’nin varlık göstermesi için gerek Star’daki akışın, gerekse diğer kanalların boşluk zamanına denk gelmesi şart!
Öte yandan, dizinin ekrana çıkmasıyla ilgili hal böyleyken uygun şartlarda fark yaratabilecek mi diye bakacak olursak… Çekim mekânı olarak Antakya ve Adana’yı seçen yapımın temel öyküsü, aile ilişkileri üstüne kurulu. Berlin’de babasıyla yaşayan ve hayatından memnun olan Rüya’nın bir gün annesinin Suriye’de yaşadığını öğrenmesiyle başlayacak olan hikâye, baba evindeki rüyadan uyanıp hayatın gerçeklerini keşfeden kızın Antakya’daki kalabalık aile ortamındaki macerasıyla gelişecek. Bu süreçte Rüya’nın Yusuf’la yolları kesişecek ve babasının Atmaca yüzüyle yavaş yavaş tanışacak.
Kısacası aşk ve tehlikenin iç içe işleneceği, baba-kız ilişkisinin farklı boyutlarda sergileneceği, annenin tetikleyici figür olarak kurulu düzenin dönüşümünü sağlayacağı bir şablonla karşılaşacağız ‘Nefes Nefese’de. Uğur Yücel, Şükrü Özyıldız, Melisa Şenolsun’un karakterleriyle izleyiciyi etkileyecek performanslar sunacaklarını umduğum yapım bu yönüyle pek çok klişeyi içinde barındıracağının sinyalini verse bile Suriye’yi de ‘kayıp anne’ olgusuyla devreye sokan içerik, mevcutların ötesinde aksiyonlar ve ilginç gelişimler sergileme potansiyeline sahip gibi görünmekte.
Anlayacağınız oyunculuk ve senaryo hususunda diziyle ilgili ön yaklaşımım gayet olumlu. Bu beklentimin boşa çıkmamasını ve yeni bir hayal kırıklığı yaşanmamasını temenni ederim.
‘4N1K’NIN DİZİSİ GENÇLERİ ÇEKER Mİ?
Kitaptı, filmdi derken dizisi de yakında buluşacak izleyiciyle. Hiç kuşkusuz bu şekilde çok daha fazla insana ulaşacak, aşkın yegâne konu olmayıp arkadaşlıkların da çok değerli olduğunu gençlere fısıldama temelinden yola çıkan öykü.
Çocukluğundan beri birlikte olan Yaprak ve dört erkek arkadaşının dünyasına ayna tutup arkadaşlıktan aşka geçiş yapan ilişkilerinin detaylarını maceraya çeviren Büşra Yılmaz’ın orijinal eserinden Ferhat Ergün’ün kalemiyle senaryolaştırılan ‘4N1K’, Yaprak’ın rengârenk dünyasından çıkıp ergenliğin gerçekleriyle tanışma faslına tanık ettirecek izleyicisini. Lakin kitapla aynı tadı verememe tehlikesi de geçerli bu proje için!
Velhasıl; Masal prensiyle gizemli kahraman arasındaki tercih durumuyla arkadaşlık ve aşk dengesini de masaya yatıracak olan içeriğin özü, zorluklara karşı birlikte mücadele veren beş gencin maceralarına dayanırken klişelerle bozulmaya uğrama ihtimali de orta yerde durmakta.
Kitaptan ekrana uzanan bu gençlik yolculuğunu ilginç kılacak olan özelliğe gelince… Gençlerin kendilerini oldukları gibi hissetmelerini sağlamayı hedefleyen gerçeklik dili ve doğallık kuşkusuz! Bundan dolayı zenginlerle fakirleri buluşturan yapay dünyalarla ilerleyen gençlik dizilerine kıyasla daha avantajlı bir iş olarak gençleri kendine çekebilir. Tabii burada orijinal eserin nasıl senaryolaştırıldığı ve oyuncuların dizi performansı da önemli etken olarak kendini gösterecektir.
SON SÖZ: ‘Servet’in de jet finaller kervanına katıldığı ekranlarımızda gidenler de gelenler de bir hayli fazla. Önemli olan gelenlerin gidenleri aratmaması! Maalesef kolaycılıkla işe girişildiği sürece bu da mümkün olamıyor çoğu zaman. Yakında başlayacak dizilerin uzun ömürlü olması temennisiyle…
Anibal GÜLEROĞLU