Anibal Güleroğlu

Anibal Güleroğlu

guleranibal@yahoo.com

Tüm Yazıları

Bilet kesme yarışında başı çeker hale gelerek tarzını ve de farkını yaratan Kanal D’nin ‘Tak sepeti koluna’ dediği yapımlar kervanına katılan ‘Urfalıyam Ezelden’ şu sıralar televizyon gündeminin öne çıkanlarından.

Bir yandan Kanal D’nin CEO’suna tepki gösteren İbrahim Tatlıses’in yönlendirici söyleminin medyaya pompalanması, diğer yandan dizinin geleceğiyle ilgili yaşanan gelişme… Bu furyada varılan noktaysa; Kaldırılmayı hak etmediği gerekçesiyle gösterilen tepkilerin meyvesini Star TV ekranına transferle toplamaya hazırlanan dizinin, gönderilişiyle yeniden dirilişinin hayret uyandıran bir hızda gerçekleşmesi! Her yapıma nasip olacak bir şey değil sonuçta.

Haberin Devamı

KANALLAR ‘EKMEK TEKNESİ’ OLAYINI UMURSAMAZ

‘Benim Adım Gültepe’yi harcadığı görüşünü ısrarla tekrarladığım Kanal D, ‘Yalan Dünya’ ve ‘Arkadaşım Hoş Geldin’ gibi reytingi düşen yapımlar için yolculuk kararı alırken araya ‘Urfalıyam Ezelden’i de sıkıştırıverdi ya gelsin eleştiriler. Gerçekçi olmak gerekirse, bu gidişler kanal açısından zorunlu. Çünkü sırada bekleyen işler çok.

Kanal D’nin gelenlere yer açmak için mevcutlar arasında performans değerlendirmesine gidip eleme yapma ihtiyacını daha önce vurgulamıştım. Kerem Bürsin başta olmak üzere ilgi çekici kadrosuyla genç izleyici üstüne oynayan ‘Şeref Meselesi’ni 23 Kasım’da ekrana çıkartacak olan Kanal D’nin, İlker Kaleli ve Burçin Terzioğlu gibi güçlü isimleri buluşturan dizisi ‘Poyraz Karayel’ de sırasını beklemekte. Yani bu iki dizi nasıl performans sergiler, ne yapar bilinmez ama mevcudiyetleri, yayındakilerin kaldırılma durumunun doğrudan ve sadece reytingle ilgisi olmadığını algılamak açısından önemli.

Öte yandan ‘Urfalıyam Ezelden’in oyuncusu Menderes Samancılar’ın Beyaz TV’deki ‘Söylemezsem Olmaz’ programında dillendirdiği gibi diziler, oyuncuların ekmek teknesi. Dolayısıyla kaldırılmaları tabii ki en son istenilecek şey.

Ancak kendi yayın politikaları doğrultusunda ‘ekmek teknesi’ durumunu pek de göz önünde bulundurmayan kanalların da iç dinamikleri, sistemi belli… Ekrana taşıdıkları işlerden en yüksek verimi elde etmek üstüne kurulu her şey! TRT bile dizilerin kalitesini eskisi kadar gözetmez ve reklam sağlayıcı reytinge önem veriri hale gelmişken… Her ne kadar dizilerin apar topar kaldırılmalarını eleştirsek ve tasvip etmesek dahi, özel bir kanaldan özveri beklemek de bir yerde haksızlık oluyor.

Haberin Devamı

Peki, bir anda gündem konusuna döndürülen ‘Urfalıyam Ezelden’ Kanal D ve diğer özellerin getiri beklentisini karşılayacak türden bir iş miydi? Hemen bakalım.

Birincilikle yola çıkan dizi, ardından 2’incilik ve 3’üncülüğe gerilese de ilk üç bölümündeki reyting getirisine kötü demek imkânsız. Lakin sonrasında ortaya çıkan tablo bu denli parlak değil. Kaldırma kararının alındığı beşinci bölümüyle totalde 5’inci, AB grubunda 8’inci olan yapımın sıralaması, ondan önceki hafta daha gerilerde… Urfa işinin sadece İstanbul sokaklarından anlatılamayacağını fark edip İstanbul atmosferinden Urfa’ya bir dönüş yapan ‘Urfalıyam Ezelden’, 2 Kasım tarihinde AB’de 10’uncu, totalde ise 8’inci olmuş.

Haberin Devamı

Bu sonuçlar karşısında ilk izlenim doğal olarak, gerilemeye rağmen alınan sonuçların şu an için kaldırmayı gerektirecek düşüklük göstermediği yönünde olacaktır. Ama ya sonrası? İşte bu etapta devreye giren olgu, risk belirtisi veren ‘Urfalıyam Ezelden’i elde tutmak mı daha kazançlı yoksa D Productions imzalı ‘Şeref Meselesi’ne yer açmak mı, mantığı!

Verim-maliyet dengesinde yol alırken, bir şeyin yerini daha az maliyetle dolduracak seçeneklerin yüksek getiri ihtimali mevcutsa, sürecin her zaman aynı mantıkla işlemesi kaçınılmaz. Hal böyleyken, dizinin özelliği gibi ‘ekmek teknesi’ hassasiyeti de umursanmaz.

‘URFALIYAM EZELDEN’İN SONU ‘BİR ÇOCUK SEVDİM’E BENZER Mİ?

Kabul etmek gerekir ki, her ne kadar kadrosu iyi olsa da… Bir oğlunu toprağa, diğerini de kendi elleriyle hapse yollayan baba figürü üstünden kan davasına farklı bir bakış getirse de… ‘Urfalıyam Ezelden’in bu süreci yaşayacağı bir parça baştan belliydi.

Zira ekrana geldiği Pazar geceleri oldukça yoğundu. Urfa’dan İstanbul’a geliş sürecindeki kan dökmeli-türkülü başlangıcıyla ilgi çeken dizinin ‘Gönül İşleri’, ‘O Hayat Benim’, ‘Yetenek Sizsiniz Türkiye’ gibi yapımların gücü karşısında hayli ter dökeceği meydandaydı. Nitekim yeni kanalı Star da aldı, Cumartesi gecesine koydu.

Böylece Kanal D tarafından indirilen yelkenlerini, İbrahim Tatlıses söylemi ve Kanal D’yi eleştirme tepkileriyle şişiren ‘Urfalıyam Ezelden’, bir bakıma kendisini kurtarırken Star’ın boş gecesini de doldurmuş oldu. Sonuçta dizi kalkmadı, kanal da hazıra konarak boşluğunu doldurdu doldurmasına ama… ‘Urfalıyam Ezelden’ için burası da dikensiz gül bahçesi değil!

Hem ‘Güllerin Savaşı’, ‘Kiraz Mevsimi’, ‘Kertenkele’ gibi dizilerin rekabetiyle baş edecek. Hem de yeni kanalına başarı getirip kendi ömrünü uzatabilmek için konusunu diri tutacak.

Hatırlanacağı üzere 2011 Eylül’ünde Kanal D’de ‘Bir Çocuk Sevdim’ dizisi yeni sezon olarak hevesle ekrana taşınmıştı. İsminden dolayı yaratılan sansasyonla başlangıçta ilgi gören yapım sonradan mantıksızlık ve ağırlık rutiniyle cazibesini yitirmişti. Üç aylık Kanal D macerasını hüsranla tamamlayan ‘Bir Çocuk Sevdim’, 2012’nin Ocak başı itibariyle de yeni kanal olarak Star’ı seçmişti. Gel gör ki burada da pek verimli olamamış ve ancak altı ay dayanabilmenin ardından ekran ömrünü tamamlamıştı.

Bu sonuçlarla, zaman içinde gerileyeceğinin sinyallerini vererek gönderilen ‘Urfalıyam Ezelden’in gidişatına baktığımızda yol kaderinin ‘Bir Çocuk Sevdim’ ile ne kadar benzeştiğini rahatlıkla görüyoruz. Her ikisini de Kanal D yolladı, Star sahip çıktı. Şimdi her şey bundan sonrasına bağlı… Ya herro, ya merro!

‘Reaksiyon’da ayak direten, ‘Sil Baştan’a yeni şans tanıyan, ‘Paramparça’yı devreye sokmaya hazırlanan Star’da 22 Kasım itibariyle huzura gelecek olan ‘Urfalıyam Ezelden’ işi sıkı tutarsa ömrünü uzatır. Yok, eğer ‘Nasılsa paçayı kurtardım’ rehavetiyle rutine bağlanarak başlangıçtaki çekiciliğinden yitirmeye başlayan konusunu, giderek heyecansızlaşma ve akışını mantık hatalarıyla doldurma sürecine sokarsa, sonunun ‘Bir Çocuk Sevdim’e benzemesi de kaçınılmaz.

Kısacası dizi bolluğu yaşayan ekranların sebep olduğu bu tabloda ‘Urfalıyam Ezelden’ demek o kadar da kolay değil!

Anibal GÜLEROĞLU