Televizyon insan hayatına girdiğinden beri, haber ve bilgi vermekten ziyade yegâne eğlence kaynağına dönüştü. Dolayısıyla yarışmalara, kadın programlarına ve tabii dizilere ağırlık verildi. TRT’nin tek kanal döneminin sonlanmasıyla bu alandaki çalışmalar aldı başını gitti. Bu meyanda TRT 1 ekranından evlerimize konuk olan yapımlar da yavaş yavaş ötelendi. Ancak son yıllarda TRT 1’in dizi dünyasında müthiş bir atak gözlenmekte. Reklamla ayakta kalan özel kanallar dizi verimliliği açısından eskiye oranla zor günler yaşarken, TRT 1 yapımları yeniden yükselişe geçmiş durumda. Nitekim Baba Can’dır gibi aile komedisinden mini dizi kanadına, her türden yapımla reyting sıralaması zorlanırken ‘Filinta’, ‘Diriliş’ gibi tarihin içinden dizileri büyük rağbet görmekte. Öte yandan sadece mevcutlarla yetinmeyen TRT 1 yeni yapımlarla da bu rekabetçiliğini körüklemek niyetinde… Ki, ekrana çıkmak için gün sayan ‘Sevda Kuşun Kanadında’ isimli dizi de bunlardan biri!
68 KUŞAĞINI ORTAK NOKTADA BULUŞTURAN NE?
Dönem yapımları gerek sinemanın, gerekse dizi dünyasının vazgeçilmez işlerindendir. Çünkü izleyicinin geçmişe olan ilgisi, o yılların atmosferini gözleme merakı büyüktür. Lakin dönem yapımlarını işlemek, tarihin o diliminde yaşananları gerçekçi ve tarafsız yansımalarla aktarmak pek kolay değil. Ekstra özen, yüklü maliyet ve kaliteli oyunculuk gerektirir. Gerçek şu ki, bu özellikleri bünyesinde barındıran dönem işlerini sık sık göremedik ekranlarda. İşte şimdi atağını hız kesmeden süürdüren TRT 1 bize bu olanağı bir kez daha sunmaya hazırlanmakta.
Tarihe damga vuran bir dönemi anlatma iddiasıyla, tüm dünyada ‘68 Kuşağı’ olarak nitelenen gençlik hareketinin Türkiye’deki yüzünü ele alacak olan ‘Sevda Kuşun Kanadında’, o yıllara götürecek bizi. Farklı coğrafyalarda gençler üzerinden tetiklenen olayların ülkemizde yaşanan boyutunu aktarırken aşkı da ihmal etmeyen yapım, bir yandan gençlerin dönemin egemen güçleri tarafından nasıl manipüle edildiğini işleyecek… Bir yandan da sağ-sol çatışmalarına girmek istemeyen bir avuç gencin provokasyonlara direnişinden konu çıkartacak.
Dönemsel çalkantıları bir sevda öyküsü üzerinden anlatacak olan ‘Sevda Kuşun Kanadında’, 1968 yılının sonlarından başlayacak öyküsüne. 1972 yılına kadar yaşanılan olaylardan esinlenerek gelişimini yapacak olan içeriğin en önemli yönü ana fikri! Çünkü farklı kimliklere sahip olunsa da, farklı görüşler savunularak çatışmalar yaşansa da nihayetinde ille de ‘ortak’ bir noktada buluşmanın mümkün olduğu üstüne.
‘Sevda Kuşun Kanadında’ dizisinin içeriğinden açığa çıkıp 68 kuşağını buluşturacak olan ortak nokta nedir derseniz… Temel değerler ve kültürel zemin! Bu ortak noktalar hatırlandığı takdirde insanların çatışmacılıklarını bir yana bırakıp aralarında yeniden sevgi bağı kurabileceklerini göstermeyi hedefleyen yapım bu açıdan değerli. Yanı sıra Türkiye’nin anlatılmamış hikâyesini ekrana taşıma özelliği de ekstra yönü.
PROVOKASYONLARA TAVİZ VERMEYEN BİR AVUÇ GENÇ
Cem Karaca’nın eşsiz sesinden diziye eşlik eden ‘Sevda Kuşun Kanadında’ parçasıyla maziye yaptığı yolculuğu renklendirecek olan dizinin yapım özelliklerine baktığımızda… Karşımıza yine dev bir iş çıkıyor. Yapımcılığını Ahmet Nesim Şahin’in üstlendiği dizinin başrollerinde Murat Ünalmış, Deniz Baysal, Ufuk Bayraktar, Müge Boz, İlker Kızmaz ve Yavuz Bingöl yer almakta. Sonart Medya prodüksiyonu dizide bu isimlerin yanı sıra 45 kişilik bir oyuncu kadrosu dönemi anlatma görevini üstlenmiş. Yönetmen koltuğundaysa, başarılı işlerle anılan Yasin Uslu bulunmakta.
Ürkütüldüğünde tutulamayacak kuş misali, değerleri zedelemenin ve kaçırmanın ne denli kolay olduğunu vurgulayan yapısıyla 68 kuşağına farklı bir bakış açısını sunmayı hedefleyen yapımın senaryosu ise ‘Yedi Güzel Adam’ dizisi ve romanlarıyla dikkat çeken medya dünyasının usta isimlerinden Ahmet Tezcan’a ait. Yani komple bir iş gibi durmakta.
Peki, tam olarak bize ne anlatacak ‘Sevda Kuşun Kanadında’ dizisi? Derinlikli konusunun çerçevesini kısaca çizelim… İnançlarının getirdiği barış mesajının yönlendiriciliğinde sağduyulu davranıp çatışmacılıktan uzak duruşlarından taviz vermeyen bir avuç gencin, zor yıllardaki akılcılığından hareket eden yapım, hayatları karartan provokasyonlara karşı durup bu ilkeli tavırlarıyla ülkenin ilerlemesine katkıda bulunanları öyküleştirilecek. Kısacası, misyonu güzel ve güçlü. Önemli olan dengeleri korumak! Bu noktadaki sözümüzü de sonraya saklıyoruz.
Gerçek dönüşümün, görüş ayrılıklarından değil birlikten doğacağını işaret edecek olan süreçte, sevdanın gücünü de imkânsızlıklarla birlikte aktaracak olan dizinin böylesine önemli bir konuda anlatım dilini nasıl kullanacağını… Oyuncuların performanslarıyla yapıma hangi yönde katkıda bulunduklarını diziyi izlemenin ardından değerlendireceğiz.
Sonuçta;‘Sevda Kuşun Kanadında’ dizisi çatışmacılığın özüne inebilmeye müsait dönemsel bir yapım olmaya aday. Kışkırtılan gençlerin acılarıyla, karşıt görüşlüler arasında gelişen yaşanması zor sevdalarıyla, bizi biz yapan temel değerlere bağlılığıyla ve dokunaklı parçasıyla geçmişin muhasebesini yeniden yaptırabilecek güçte görünmekte. TRT 1’de ‘Sevda Kuşun Kanadında’ derken provokasyonlara taviz vermemek için çabalayan bir avuç genç, gerçek hikâyemizi bizlere yeniden yaşatabilecek mi peki? Yoksa hayl kırıklığı mı yaşatacak? Bunu hep birlikte göreceğiz.
Şu an için tanıtımıyla bende bıraktığı izlenim; birilerinin çıkarları için nice canların boşu boşuna heba oluşunu kurgusal karakterlerle işlerken, o dönemde ideolojik çatışmalara, siyasi hareketlere, düşünsel ve sanatsal başkaldırıya öncülük etmiş gerçek karakterlerin yaşamına dokunarak kaliteli bir dönem dizisi izleme fırsatı yaratacak olduğu yönünde! Yolu açık olsun.
Anibal GÜLEROĞLU