Menfaatçilik, ortam ve kişileri öylesine kaypaklaştırdı ki insan ister istemez öküzün altında buzağı arıyor. Filancanın ilişkisi gerçek mi yoksa reklam mı? Falancaların kavgası ciddi mi yoksa kameralara mı oynuyorlar? Öteki şöyle mi, beriki böyle mi?.. Velhasıl, isimleriyle topluma mal olmuşların ya da olmaya çalışanların dünyasından yansıyanlar, gerçek konusunda hep kuşku uyandırmakta. Genelde kuşkular haklı çıktığından, medyaya düşen her didişmenin altında bir bit yeniği aramak ve ‘Acaba mı’ demek şart olmuş durumda.
‘Survivor’ın bitmesiyle başlayan ve mahkeme ortamı yerine magazin medyasında tartışılan Acun-Merve kavgası da ilk günden beri aklımızı kurcalayanlardan. Mahkemeye taşındığı duyurulan bir konuda henüz karar çıkmadan sanki kazanmış gibi alacağı tazminatın gideceği yerler konusunda beyanlar veren Acun bir yanda… Adadan dönüş röportajında, ‘katılım ücreti’ konusunda konuşmalarının yasak olduğunu söyleyerek soruları cevaplamayan; bir ay sonraysa yasağı 100 bin TL tazminat ödeme pahasına delip, ‘şok’ açıklamalar yapan Merve diğer yanda. Twitter mesajları, TV söyleşileri, sosyal medya polemikleri… Bu cümbüş arasında öne çıkartılan ne SMS uygulaması, ne de diğer iddialar. Kısa değinmelerle geçiştirilen bu konuların üstünde tutulan, ‘Survivor’ isimlerinin gelecekle ilgili planları!
Acun, Merve’ye 500 bin TL’lik tazminatla ders verme gözdağını, eski kanalından alacaklarıyla mal varlığı sohbetinin arasına sıkıştırır… Merve de ‘Survivor’ iddialarını, ajansıyla arasının bozulmasından girip isim yapma ihtiyacı olmaması tokgözlülüğüyle sürdürür. Tabi bu arada konuya yandan ek olan yarışmacıların ‘aksiyon filminde başrol’, ‘kaliteli dizi’ gibi istekleri de magazin medyasının gündemine düşer. Böylece hangi kanala gideceği, Türkiye’nin yegâne meselesi haline getirilen Acun’un yeni adresinin açıklanması öncesinde müthiş bir fırtına estirilir.
Acun-Merve kavgasının zamanlaması…
Yarışma boyunca Mustafa Topaloğlu’nun saçlarının bir bembeyaz, bir siyah oluşunu gizlice verilen saç boyasına bağlayan; adada Halil İbrahim Sofrası kurulmadığını ancak yaş-yağmur günlerde sandviç-pilav dağıtıldığını söyleyen Merve’den ne yazık ki bu yönde tatmin edici bir açıklama yok.
Kıbrıs’taki finale kadar kendisine yapılanlara karşılık açıklama bekleme mazereti de bu noktada doyurucu olmanın ötesinde kafa karıştırıcı! İzleyiciye yansıtılmayan ada tartışmaları için Acun açıklamada bulunup gönül alsaydı Merve, bu iddialarını gündeme getirmeyip susmayı mı tercih edecekti? ‘Gizlenecek şeyi olmayan gizlilik sözleşmesine ihtiyaç duymaz’ fikri( ki biz de bu düşüncedeyiz) ‘Survivor’a katılırken Merve’nin aklına gelmemiş miydi de sonradan böyle bir beyanda bulunmuştu? Yarışmadan elenmeyip birinci olsa acaba SMS(bu oylamaya da karşıyız) vs. gibi sıkıntıları aynı açıklıkla dile getirecek miydi?
Bu soruların cevapları Merve’de gizli. Ancak patlak vermek için final sonrasını bekleyen kavgada dikkat çeken bir başka nokta, açıldığı iddia edilen 500 bin TL’lik davanın zamanlaması! 20 Temmuz-31 Ağustos arası ‘Adli Tatil’… Dolayısıyla Adli Tatil’in hemen öncesine denk gelen dava dilekçesinin görüşülmesi için(şayet nöbetçi mahkemeye havale edilmemişse) 1Eylül’ün beklenmesi gerek. Bu da demektir ki, her ne kadar Merve kararlılık gösterse de, taraflar arasında uyuşma için epeyce bir süre var. Kısacası, iddiaların çıkış zamanı bu açıdan avantaj gibi durmakta. Tabii dava gerçekten açılmışsa…
‘Yeni’nin reklamı sansasyondan geçer!
Şimdi geldik zurnanın zort dediği yere… Malum, yeni bir işe girişmeden önce ses getirmek gerekir. Ne kadar ünlü olunsa, ne kadar ‘Reklama ihtiyacım yok’ denilse de daha fazla getiri sağlayan bu gerçek herkes için geçerli. Hatırlanacağı üzere Show TV’de daha yayına girmeden ‘Muhteşem Yüzyıl’a gösterilen tepkiler dizinin her gün medyada yer bulmasını sağlamıştı. Tavır yanlış olsa da, bundan dolayı yazılan yazılar ve haberler diziye ilginin yoğunlaşması için mükemmel bir reklam ortamı yaratmıştı.
16 yıl önce Show TV'de 200 TL maaşla spor muhabiri olarak işe başlayan ve 70 milyon TL olduğu iddia edilen Star TV transfer ücretiyle rekor kırıp dünyada bir tek Barselonalı ’ye geçildiği söylenen Acun’un kavgası aynen bu olguyu hatırlatmakta. Show TV’yle özdeşleşen Acun’un, ‘Muhteşem Yüzyıl’ı transfer etmenin ötesinde dizilerden yana umduğunu bulamayan Star TV’ye geçme bombasını açıklamadan önce, adının sürekli anılmasını sağlayan bu restleşmenin yarattığı reklam da aynı boyutta. Milletin çenesini yoran sürtüşmeler iş bilenlere helal olsunnn…
‘Yetenek Sizsiniz’le başlayıp ‘O Ses Türkiye’ demenin ardından 2013 Mart’ında Filipinler’den ‘Survivor’la sezonu noktalayacak olan Acun ile SMS’i sorgulatan Merve bir de bakmışsınız ‘Olur böyle vakalar’ deyip el sıkışıvermişler. Neden olmasın... Olmayacak şey yok medyatik hayatta. O vakit bunca şamata ve en önemlisi SMS şüphesi güme mi gidecek? Şamata, şamatacılara yarar… Ötesini de düşünsün, şov usulü yarışmalarla bütünleşip harıl harıl SMS atanlar.
Anibal GÜLEROĞLU