TV dünyasında en son ‘Game of Thronse’ dizisindeki fahişe Shae karakterini canlandırıp sevişme sahnesiyle dikkatleri çeken Sibel Kekilli, bu kez ‘Ne Adam Ama/What A Man’ filmiyle kendini gösteriyor.
Dilara ismiyle yer aldığı pornografik yapımların Bild-Zeitung Gazetesi tarafından ortaya çıkartılmasının ardından epeyce bir süre gerek Alman, gerekse Türk magazininin ilgi odağı haline gelen Kekilli, Fatih Akın tarafından keşfedilip ‘Duvara Karşı’ filminde oynadıktan sonra ‘Lola Ödülleri’nde En İyi Kadın Oyuncu seçilmiş bir isim. Kekilli’nin hızla yükselen yıldızı, ona Alman sinemasında iyi bir yer sağlarken ‘Eve Dönüş’ filmiyle de Altın Portakal getirmiş. ‘Ayrılık’la da ödüller alan Kekilli bugün için her ne kadar geçmişiyle değil de şimdiki işleriyle anılsa da, pornografiden gelen sansasyonun getirisinden fazlasıyla yararlandığı inkâr edilemeyecek bir gerçek. Buna ilgi çekici yüz kemikleri, sevişme kısıtlamasız oyunculuk ve doğru bağlantılar eklenince, Alman ve Türk yapımlarındaki roller de kendiliğinden gelivermekte. Dolayısıyla vücudunu sergilemekten çekinmeyen Sibel Kekilli’nin bu hafta vizyona giren Alman yapımı ‘Ne Adam Ama’ filminin başrolünde görünmesi hiç sürpriz değil.
Yönetmenliğini, aynı zamanda Alex rolünü üstlenen Matthias Schweighöfer'in yaptığı ‘Ne Adam Ama’, kadın-erkek ilişkilerine odaklanan bir komedi. Özünde Türk mayası bulunsa da, işlenişinde Alman havası hâkim. Çocukluğunda ‘kız’ gibi görülmekten usanan Alex’in eziklikleriyle açılışını yapan filmde üç yıllık sevgilisi Carolin’in şirretliklerine tanık oluyoruz. Evi temizleyen, kahvaltıyı hazırlayan bir de azar işiten Alex’in dert ortağı, Okke isimli bir Türk. Mustafa Sandal’ın ‘İsyankâr’ parçasının çalındığı Türkçe konuşmaların duyulduğu doğum günü takkenin düşüp kelin göründüğü gün oluyor. Yabancı düşmanı Carolin için tam bir kâbusa dönüşen bu gecenin diğer özelliği, Alex’e boynuzlandığını anlama fırsatı vermesi! Carolin’in merdivenden düşüp sakatlandığını sanan Alex doktorun kendisine merhem ve rektum ayırıcı hediye etmesiyle durumu kavrar. Kavramasına kavrar ama pısırık erkek modundan da bir türlü kurtulamaz. Hatta dolabının içinde bulduğu çeşitli şekil ve ebattaki dildolar, kamçı ve kelepçeler bile ona Carolin’in gerçek yüzünü göstermeye yetmez. Ta ki, elinde mavi titreşimli dildoyla, saklandığı dolabın içinden Carolin’in üst komşusuyla fanteziler denemesine şahit olana kadar.
O andan itibaren erkekliğini ispat için çareler düşünen, Okke’nin ders niyetine anlattığı ‘geleneksel Türk fıkrası’ndaki baba boğa gibi çayırdaki bütün inekleri kafaya takan Alex’e en büyük yardım çocukluk arkadaşı Nele(Sibel Kekilli)’den gelecektir.
Dünya dağıtımını FOX’un üstlendiği ‘Ne Adam Ama’nın bu fantezilerle örülü öyküsüne bakıp Sibel Kekilli’den de öylesi sahneler bekleyenler boşa hayale kapılmasınlar! Çünkü ‘şirin ve masum kız’ imajı çizen Kekilli, burada fazlasıyla hanım hanımcık. Öyle ki Alex’in poposunu göstermesine karşın Kekilli duş perdesinin arkasında kalıyor. Ödüller ve jüri üyelikleri mi değiştirmiş kendisini, diye düşünmeden edemiyoruz doğal olarak.
Sibel Kekilli’nin yerine Frankfurt’un güzelliklerini bolca veren ve canlı-doğal renkleriyle mekânların havasını teneffüs ettiren yapımda çocukluk aşklarının yanı sıra Çin’deki panda neslinin kurtarılması için etkinlikler düzenleyen Greenpeace aktivistleri de unutulmamış. Kekilli’nin canlandırdığı Nele de bunlardan biri.
‘Geçmişi kesip atmak zordur ama ondan da zor olan kesip atılanın yerine yenisini dikmektir’felsefesini ağaçlar üstünden veren; erkekliğin, çok kadınla birlikte olmak ya da farklı kişiliğe bürünmeye çalışmakla ilgisi bulunmadığını ‘Ne istediğini bilen erkektir’ gerçeğiyle dile getiren ‘Ne Adam Ama’, son dönemde hızla artan kadın aldatmasını işleyen yapımlardan. Tabi bu noktada, sevgi yerine pornografik fantezilerle süslü cinselliği tercih edip sonrasında geri dönüş yolu arayan Carolin’in çizdiği karakterden süzülenlere de dikkat etmek gerek. Carolin’in yaramazlıktan usluluğa dönüşümü, Kekilli’nin kariyer çizgisiyle fena halde örtüşüyor.
Farklı insan karakterlerini bir potada toplayıp ‘Erkek kendine güvenirse kadını etkilemeyi başarır’ diyen Kekilli dopingli romantik komedi ‘Ne Adam Ama’, seyirciyi yapaylıklarla keklemeden kendisini izlettirmeyi beceriyor. Bu doğal hoşluğun tek eksiği, cinselliğin sürekli gündemde tutulmasına karşın romantizmi hissettiren gerçekçi bir aşkın ve cinselliğin yansıtılmamış olması! Bu da ‘Ne Adam Ama’ diyen Kekilli’ye bakıp ‘Ne Kadın Ama’ dememizi engelliyor.
Anibal GÜLEROĞLU