Bazı diziler vardır, karakterleri izleyicideki taraftarlık duygusunu fazlasıyla ateşler. ‘Lale Devri’ de bunlardan biri. Ferihacılar, Emirciler derken ekran başındakiler, yaşananların senaryodan ibaret olduğuna aldırmadan, Yeşimci ya da Toprakçı kesildi. Twitter’dan atışmalar almış başını gidiyor.
Oyuncular oynuyor, parasını alıyor, millete ne oluyor demek lazım ama ne yazık ki öyle değil. İzleyici, yaşamdaki sorunların hallinden ümit kestiğinden midir yoksa deşarj olmanın en basit yolunu bulduğundan mı, sanal kişiler adına sanal dünyada kapışmakta…
Kimisi araya girdiği için Toprak’a kızıyor; Yeşim’den yana olup gidişine üzülüyor. Kimisi de, sanki hakikatte hiç olmuyormuş gibi eniştesini seven Yeşim’in kandırılmış olmaktan dolayı yaralanan kadınlık gururuyla verdiği savaşı onaylamayıp ölümüne seviniyor; Toprak-Çınar birleşmesi için yanıp tutuşuyor. Bu arada kimse başta Necip Bey olmak üzere Ilgazların ölümcül yüzünü, Taşkıranları bir bir yok ettiğini tartışmayı akıl etmiyor. Tıpkı kadın suçlama kolaycılığında, erkeklerin aklandığı gerçek hayattaki gibi!
***
Madem devir karakterler üzerinden konuşma devri. Biz de buna uyup, rolünün hakkını layıkıyla yerine getirenYeşim’i kaybetmekle büyük hata yapan‘Lale Devri’nin erkek karakterlerini irdeleyelim dedik.
Gayet edepli ve inançlı bir havada ortalıkta gezinen Ilgazlar, koyun postundaki kurt! Ahlak dersine soyunanlar aslında baş ahlaksız.
Aynen bu hafta vizyona giren ‘ParaNorman’ filmindeki kasaba halkının masum duruşu altından çıkan şeytanlığa karşın, kötü cadı olarak sunulanın iyiliği gibi Ilgazlar da ‘Lale Devri’ndeki her türlü olumsuzluğun müsebbibi.
***
Dizinin ilk bölümünde Zümrüt Hanım’ın resimlerini yollayıp kocasının intiharına sebep olan Necip Ilgaz… Sırf kendi kazancı için Taşkıranları mağdur edip onların yalısına konan; Lale’nin karnı burnunda olmasına aldırmadan ölümüne sebep olan da yine Ilgazlar! Peki ya, mecburiyetten Zümrüt Hanım’la evlenip onun sevgisini kazandıktan sonra, üstelik hasta haliyle bırakıp giden, arada İkbal Hanım’a kur yapan kim? Necip Ilgaz. Adam torununu bile kaçırttı ama yine de hoş görüldü. Ölüme atlayan da yine Yeşim’di.
Tabi bir de Çınar’ın hem babası hem amcası olma durumu mevcut. Zümrüt Hanım’la Yeşim’i eleştirenler Necip Bey’in kardeş karısıyla mercimeği fırına vermesine ne buyururlar? İş çevirmeyi iyi beceren İkbal Hanım, belli ki her iki kardeşten birden ikbale ermeyi de iyi bilmiş. Ilgazların akrabası Ece de kuzeni Reyhan’ın kocasını ayartmadı mı? Reyhan hem avukatla hem de kocasıyla birlikte olmadı mı? Ilgazların hizmetlileri bile ikiyüzlü. ‘Hanımım, hanımım’ diyerek dolanıyorlar, arkadan da iş çeviriyorlar.
***
Gelelim baştan beri kendi keyfine göre kullandığı Yeşim’in ölüm anında günah çıkartıp onun mutluluğu hak ettiğini, cesaretini, çocuksuluğunu dillendiren Çınar Efendi’ye…
Lale’den de önce Çınar’ı seven Yeşim, ablasının ölümünden sonra durduk yere Çınar’a musallat olmadı. Lale’nin üzüntüsünü geçirmek için Yeşim’in sevgisini kullanan ve onun alevlere dalması sayesinde hayatta kalan Çınar onunla gezip tozdu, birlikte oldu, ümitlendirdi. Morali düzelince, ailesinin de teşvikiyle başından atmak için Toprak’ı kullandı. Dahası kendi çocuğunu aldırmasını istedi. Ahlaklı bir erkek bunu yapmaz. Hoş Toprak da bir görüş bir bakış tanımadığı erkekle evlenmekle pek de ahlaklı bir iş yapmış sayılmaz.
Dizide yaşananlar senaryo gereği olsa da benzeri durumlar gerçek hayatta fazlasıyla mevcut.
Kısacası Necip Bey de, Çınar da masum görünmelerine karşın insanları gönüllerince kullanan karakterler. Lale’nin ardından Yeşim’i de mezara yollayıp Zümrüt Hanım’a kabir azabı yaşatanlar da onlar. Sosyetik yaşamlarının ötesinde hataları olmayan Taşkıranlar, Ilgazların kurbanı.
Zümrüt Hanım da kızını teşvik etmeseydi, diyenlere cevap… Toprak’ın teyzesi de ‘Böyle koca kaçırılmaz’ diyerek onu teşvik etmedi mi? Aynı şekilde ailesi de…
***
‘Yeşim gitti kavga bitti’diyeceğimiz son noktada senaryoyu kutlamak lazım. Hiç değilse yiğidi öldürdü ama hakkını vererek uğurladı.
‘Yok, işte artık yok’haykırışıyla ve veda öpücüğüyle geç pişmanlığın fayda vermediğini gösteren Çınar da bugüne kadarki en güzel canlandırmasını sergiledi. Hep böyle kal Çınar.
‘Biz sensiz ne yapacağız Yeşim’diyen Zümrüt Hanım ise tek suçu sevmek olan Yeşim’in arkasından tam anlamıyla döktürdü. Aynı erkek uğruna yavrularını kara toprağa veren annenin acısını çok güzel hissettirdi.
***
Kısa süren Lale devrinin ardından Yeşim devri başlamıştı. Şimdi onun da devri kapandığına göre sırada Toprak devri var. ‘Ölen ölür kalan sağlar bizimdir’ sözü revaçta olsa da Yeşim’in yerinin doldurulamayacağı bir gerçek.
Umarız Toprak, üstündeki ölü toprağından bir an önce silkinip canlanır ve toprak ana gibi verimli olur. Ekran başındakiler de yeni gidişatta aradığı heyecanı bulur. ‘Lale Devri’nin Toprak dönemi hayırlı olsun.
Anibal GÜLEROĞLU